Medimagazin logo

Sezaryen: Devlete yasak, özele serbest!

Kaynak: MEDİMAGAZİN OKUYUCU KÖŞESİ
Sezaryen: Devlete yasak, özele serbest!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Bilindiği gibi iki yıl önce sayın başbakanımız başta olmak üzere Sağlık Bakanlığı gereksiz sezeryanlara karşı çıkmış ve dünya birinciliğine doğru ilerlediğimiz bu konuda tedbir alınacağını duyurmuştur..

Bu yerinde tespitle ''devlet hastanelerinde'' çalışan hekimlere derhal cezalar verilmiş; para cezası,soruşturma,doğum eğitimine gönderme adı altında aşağılama....

Bu sayede hastanemizdeki ve çoğu ''devlet hastanesinde'' son bir yılda %40 larda olan sezeryan oranı kısa sürede %20 lerin altına çekilmiştir.(Dünya Sağlık Örgütü önerisi en fazla %15)..Aslında bu bir başarı gibi gözükse de durum hiçte böyle değildir..

Çünkü devlet hastanesi doktorlarına uygulanan bu yaptırımlar ''özel hastane doktorlarına''uygulanmamış,sözde birkaç yazışmayla geçiştirilmiştir.Bu sayede özel hastanelerde % 60 larda  olan sezeryan oranı %80 lere ulaşmıştır..

Özel hastaneler bu durumu avantaja dönüştürmüş;giderek gebe takipleri ve total doğum sayıları(daha çok sezeryanla doğum) artmış ve artmaya devam etmektedir...(haksız rekabet-toplum sağlığını tehdit)

Öte yandan hastalar devlet hastanelerinde doğurmaktan giderek uzaklaşmaktadır....Burada zorunlu olmadıkça sezeryana alınmayacaklarını bildiklerinden ve doktorların kendilerini normal doğuma zorlayacağını düşündüklerinden giderek özel hastaneleri daha çok tercih eder olmuştur.(Son istatiki değerlere göre ilçemizdeki kadın doğum uzmanı başına düşen aylık total doğum sayısı özel hastanelerde devlet hastanelerine göre 3 kat olmuştur.)

Toplum sağlığını tehdit eden ve anne ölümlerinin giderek artmasına da yol açacak bu gidişatı ve özel hastanelerle devlet hastaneleri arasındaki bu çelişkili uygulamaları sizlerle paylaşmak istedim...Bu konuda; hükümüte göre sezeryana kısıtlama gelmiş(!?).Meslek örgütlerine göre;doğum şekli hastanın özgürce(?) yapabildiği bir tercihtir(!).TTB ise sessiz.. sonuçlar ortada.Fakat kimse bu sonuçlardan rahatsız değil..

 Dünyanın Türkiye'yi örnek gösterdiği sağlık dönüşümünde bu oranlar nasıl açıklanacak?..

Dünya Sağlık Örgütü'ne bu oranlar nasıl izah edilecek?..

Devlet hastanelerinde kadın doğum uzmanı olarak çalışanlar;bu şartlarla görevlerini nasıl icra edecekler ?..   

En önemlisi de Türk halkına bu sonuçları reva görmek ve doğum şekline bu kadar müdahele etmenin (sezeryana yönlendirmenin) orta ve uzun vadede oluşturacağı tahribatı nasıl gidereceğiz?...  

 Sonuç olarak ya yasaklar(yaptırımlar) bütün hastanelere(özel -devlet) eşit uygulansın;ya da anlamsız hale gelen devlet hastanelerindeki bu haksız ve tek taraflı yaptırımlar kaldırılsın .Kaldırısın ki;elbirliğiyle primer sezeryan oranını %100 e çıkaralım... Zaten göstergeler de sezeryan oranının düşürülmesi bir yana giderek arttığını açıkça göstermektedir.Bunun da tek sebebi özel hastanelerdeki yüksek sezeryan oranlarıdır.
 
NOT: Türkiye'de 2003 yılı primer (ilk) sezeryan oranı %21; 2010 yılı primer sezeryan oranı %45 e yükselmiştir. Son veriler %50 ninde üzerindedir.
 

Dr.N.P.

sezaryen:
devlete
yasak
özele
serbest!
Yorum (9)
a.s
çok çarpıcı tespitler. Bizim ilde de devlet hastanesindeki doğum sayıları yıllara göre azalıyor.
2
Cevapla
RKTR
Tamam kabul, bir dengesizlik var. Lakin “Milli Tıp Hukuku Formülü”nün de en çok uygulandığı branş Kadın-Doğum, ve de cahillerin özel kurumlarda dava açma olasılıkları devlete göre çok daha yüksek. Bu durumda elbette insanlar kendilerini ateşe atmak istemeyeceklerdir.
0
Cevapla
dr
Çok doğru tespitler. Bu da gösteriyor ki kurulan sistemin tüm amacı özellere para kazandırmak. Sanırım bakanlığıda bu özel hastaneler yönetiyor. Muayeneleri kapattıran mantıkta aynı, sezaryeni böyle saçma düzenliyenlerde aynı. Devletteki bu saçma kısıtlamalar sürdükçe, maalesef komplikasyon oranları çok artacak ve hızla artıyor da...
2
Cevapla
ÜNAL YİRMİBEŞ
Bu arada devlet hastanelerinden doğum yüzdelerini tutturabilmek için , hastaya sezeryan olmanız gerekiyor ancak bizde sezeryan yapmak yasak diyerek hastaların özele yönlendirildiğnide unutmayalım. doğal olarak özelde sezeryan oranının artmasında buradaki olumsuz tutumunda etkisi çok. Ayrıca herkes sezeryan yapıyor ama herkes normal doğumu savunuyor. Arkadaşlar bence sezeryanın ( mademki yapıyoruz ) doğuma olan üstünlüklerini konuşalım , yaptığımız bir şeyin niçin yapıldığının savunmasını yapalım . Malum normal doğum esnasındaki ve sonrasındaki sıkıntıları hepimiz biliyoruz. sezeryanın riskleri anlatılırken normal doğumunda riskleri anlatılsa acaba kaç kişi normal doğum yapmak ister , merak ediyorum. Bu arada ben özelde çalışıp yıllık 300 tanede normal doğum yaptıran biri olarak bunu söylüyorum.
4
Cevapla
dr
Syn dr yirmibeş.Türk halkı doğurmayı seviyor.. sezeryan la 1-2 doğum olsa belki bir yere kadar tolere edilebiliri (kaldıki çoğu avrupa ülkesi buna da göz yummuyor ve C/s oranı %30 u geçmiyor).Ancak 3-4 hatta 5.sesezryan la doğuma gelacek hastaların akıbetini düşünebiliyormusunuz...plasenta previa,akreata ve ablasyo plasenta oranları yüzde 50 ye yaklaşararak hastaların(annelerin) morbidite ve mortalite oranları da yüzde 50 ye yaklaştırmaktadır. DSÖ boşuna %15 şartını koşmuyor.Asıl bu oranı tutturmak bir gelişmişlik ve yüksek sağlık hizmeti göstergesidir. Bu yüksek sezeryan oranları Türkiye deki sağlık sisteminin(performans) özetidir..
2
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir