Türkiye, sağlık turizminde dünyada en çok tercih edilen ülkelerden biri olma yolunda ilerlerken, sektördeki kayıt dışı aracılar büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle son yıllarda, yasal çerçevede faaliyet gösteren aracı kurumların yerini, hiçbir yasal dayanağı olmayan ve "hanutçu" olarak adlandırılan yapıların aldığına dair ciddi iddialar gündemde.
Medimagazin okuyucu köşesine gelen bir yazıda, Türkiye’nin sağlık turizmi alanında büyük bir sorunla karşı karşıya olduğu vurgulanıyor. İddiaya göre, sağlık sektörüyle ilgisi olmayan mafyatik yapılar, hastaları yasa dışı yöntemlerle yönlendirerek, kayıt dışı kazanç elde ediyor ve özel hastanelerle iş birliği içinde büyük komisyonlar alıyor. Bu durum, hem hasta güvenliğini riske atıyor hem de Türkiye’nin sağlık turizmi algısını ciddi şekilde zedeliyor.
Okuyucumuzun kaleme aldığı yazıda, bu yapılanmaların nasıl işlediği, sektöre verdiği zararlar ve devletin bir an önce bu soruna çözüm bulması gerektiği detaylarıyla ele alınıyor. İşte sağlık turizmi alanındaki tehlikeleri gözler önüne seren o yazı:
"Türkiye sağlık turizmi hanutçular ve mafyalaşmış illegal aracılardan biran önce kurtarılmalıdır"
"Sağlık turizmi, Türkiye sağlık sektörünün önümüzdeki dönem en fazla beklenti içinde olduğu, kalite standartlarının hasta memnuniyetinin ve ödeme güvenliğinin en üst seviyede olması gereken alan olmasına rağmen, pratikte bu sektörü çantacı olarak tabir edilen sağlık sektörüyle ilgisi olmayan mafyatik bir yapı ele geçirmiş durumdadır.
Bu konuda uluslararası sağlık turizmi yetki belgesine sahip aracı kurumların faaliyet göstermesi planlanmış iken şu anda, hastanın koluna girip adeta kaçırarak özel hastanelere getiren mafyatik bir örgütlenme içindeki hanutçular özel hastanelere hastayı bırakmakta ve %20-30 gibi kayıt dışı anormal bir komisyonla vergisiz çalışmaktadır.
Sağlık turizmi piyasasını ele geçirmiş olan hanutçular, kaçak konaklama merkezleri işletmekte hastaları kişisel diyalogları ve bağlantıları ile Türkiye’ye getirmekte ve bu sayede konuyu tamamen domine edecek hale gelmişlerdir.
Hiçbir işletme açmadan, vergi ödemeden, hasta sağlığı ve güvenliği ile hiçbir kaygıları olmadan bana en çok parayı veren hastaneye hastayı götürürüm diyerek, ülkemize sağlığına kavuşmak için gelmiş yabancı hastayı hastane hastane dolaştırıp en çok komisyon aldığı hastaneye bırakan bu mafya çetesini devletimiz biran önce ortadan kaldırmalıdır.
Bu insanların kişi başı aylık gelirleri milyonlarca lirayı bulmakta olup neredeyse hastaneden daha fazla para kazanacak hale gelmişlerdir.
Bu kapsamda illegal ve mafyavari yöntemlerle hastaların uçaktan indiği noktadan itibaren çalışmaya başlayan bu örgüt, Türkiye’nin sağlık turizminde oluşturmaya çalıştığı kalite ve doğru hizmet algısını yerle bir etmiş olup sektöre hakim duruma gelmiştir.
Su anda özel hastanelere gelen yabancı hasta kaynağının %90’ından fazlasını acenteler değil bu mafya örgütü sağlamaktadır.
Bu organize yapı aynı zamanda şehir hastaneleri ve üniversite hastanelerine başvuran yabancı hastaları oradaki bağlantıları ile tespit edip komisyon alacakları özel hastanelere taşımaktadır.
Bu kapsamda A sınıfı seyahat acentesi olma zorunluluğuna sahip legal sağlık turizmi yetki belgeli acenteler, kamu ve üniversite hastaneleri ve bu mafyanın inisiyatifine terk edilmiş özel hastaneler biran önce bu illegal yapıdan kurtarılmalıdır.
Bu yapı bu pervasızlıkla tüm sağlık turizmi piyasasını ele geçirmiş, illegal, kayıt dışı, hastanın aldığı sağlık hizmetinin toplam miktarının %20-30’u kadar nakit ve vergisiz bir komisyonla çalışmakta iken “Uluslararası Sağlık Turizmi Aracı Kuruluşu Yetkinlik Kriterleri” adı altında, A sınıfı seyahat acentesi olmaktan tutun da, en az 2 dilde 7/24 hizmet verebilecek alt yapıya sahip olmaya kadar 6 ana başlıkta onlarca kriter gerektiren bir sorumluluk altına girip vergi ödeyen ve yetkili olarak çalışmaya çalışan acentelerin ayakta kalması ve işini yürütmesi mümkün değildir.
Devletimizin ve tüm yetkili kurumlarımızın işini doğru yapmaya çalışan kurumları koruyacak aksiyonları biran önce alması ve bu mafyavari yapıyı ortadan kaldırması Türkiye’nin sağlık turizminde olması gereken yere ulaşabilmesi için olmazsa olmaz bir konu haline gelmiştir.
Sağlık turizminde çantacı ve hanutçu devri kapanmalı; yasal, kalite standartlarına uygun, hesap verebilir ve vergisini ödeyen şeffaf yetkili acenteler dönemi başlamalıdır."