Sayın Bakan ve sayın Türkiye Kamu Hastaneler Birliği Yöneticileri,
Hepimizin bildiği gibi bugüne kadar uygulamaya girmiş tüm kararname/genelge'ler devlet hastanelerinde, adsm, aile hekimlikleri ve eğitim araştırma hastanelerinin özveriyle çalışan personelleri sayesinde başarılı olmuştur. Halkımızın sağlık iş yükünün büyük kısmını bu hastanelerde çalışan hekimler, hemşireler taşımaktadırlar.
Maalesef bundan önce yapılan uygulamalarda bu hastaneler, kuruluşlarda aktif yük taşıyan personelin hiç görüşü alınmamıştır. Görüşü alınan kesimler ise genellikle hekim/hemşire olmayan veya periferde aktif çalışmaya devam etmeyen kişiler olduğundan her seferinde bazı sorunlar, adaletsizlikler olduğundan uzun vâdeli başarı gelmemiştir. Emin olun ki periferde çalışan ve gerek tam gün gerekse ek ödeme yönetmeliği konusunda bu yasayı bizzat hazırlayan kişiler kadar tecrübeli ve yetenekli insanlar var.
Bakanlığımız tarafından uygulanacak her kararda sadece merkez teşkilatta başkanlar değil bizlerde yardımcı olmak isteriz. Bizleri alınan kararlara uyma zorunluluğu olan çalışanlar gözüyle değil, kararların şekillenmesinde fikirleri olan çalışanlar olarak görmenizi isterim.
Lütfen çıkarmayı düşündüğünüz ve bizleri bizzat ilgilendiren yasa taslaklarında bizlerinde görüşünü alabileceğiniz bir sistem kurun. Bunu e-mail kanalıyla veya her ilden konusuna hâkim seçilen uzman hekimlerin 1-2 haftalık merkez teşkilatta geçici görevlendirmesi yoluyla da yapabilirsiniz.
Ülkemizdeki tüm sağlık çalışanlarının en büyük sıkıntıları konuyu ivedilikle çözecek potansiyelde üst düzey bir yöneticiye ulaşamamaktır.
Özel hastanelere bir hekim günde 60 hasta bakabilir şeklinde bir sınırlandırma getirilmiştir. Kamu hastanelerinde ise böyle bir sınırlama olmadığından günde 150-180 hasta bakan uzman hekimler mevcuttur. 8 saatlik mesaide hekimin yatan hastalara ve yazı işlerine ayırdığı süreyi bile hiç hesaba katmazsak bir hastaya yaklaşık 3 dakika ayrılabilmektedir. Siz de çok iyi biliyorsunuz ki bu kadar zamanda bu kadar hasta bakılamaz. Bu konuya da çözüm bulmanız hem şiddet olaylarını azaltacak hem de kaliteyi artıracaktır.
Üniversite hastanelerinde hocalarımızın ellerine geçen komik ek ödeme miktarlarını duyunca akademisyenlikten vazgeçip devlet hastanesinde düz uzman / aile hekimi olarak çalışırım diye düşünen binlerce hekimimiz mevcut. Akademisyenliğin yeniden özendireleceği bir çözüm bulmak gerekmektedir. Bu çözüm, sadece üniversitelerde çalışan hocalara muayenehane açabilmelerine izin vermek değil, üniversitede çalışıp muayenehane açmayı bile düşünmeyen hocalarda dahil kimseyi ayırmadan hepsinin ek ödemelerini ciddi şekilde yükseltmekle mümkündür.
Performans sistemi sadece hasta bakmak/ halka hizmet sunmaktan ibaret değildir.
En güzel olanı hekimlerin, hastalara puan gözüyle baktırılmamasıdır. Performans sisteminden vazgeçilmesi veya hekimin gelirine katkısını ciddi şekilde düşürmek buna çözüm olabilir.
Sayıları 100.000 civarında olan kamu hekimlerinin gelecek kaygısı taşımadan çalışmaları hem hastalarımız, hem hekimlerimiz hem de devletimiz açısından şarttır.
"Hekimlere bu kadar garanti gelir vermemiz bütçeyi sarsar" görüşüne hiç katılmıyorum, zira hekimler zaman ve gelecek kaygısı olmadan çalıştıklarında tetkik anlamında kamu masraflarınında azalacağı gerçektir.
Sizlere saygılarımı sunar, bizlerin sesi olduğu içinde Medimagazin ailesine teşekkürlerimi sunarım.
Op. Dr. E. C.