Medimagazin logo

Şafak Pavey: Ben kendime kıyamadım, Şevket nasıl kıydı?

Kaynak: MİLLİYET - Aslı Aydıntaşbaş
Şafak Pavey: Ben kendime kıyamadım, Şevket nasıl kıydı?
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Şevket Çandar’ın ölümünü duyunca, aradığım ilk insan, CHP milletvekili Şafak Pavey oldu. Şafak, yıllar önce bir tren kazasında sol kolu ve bacağını yitirmiş, uzun yıllar tedavi görmüştü. Hem Şevket’in durumunu hem de bu alandaki gelişmeleri çok yakından takip ettiğini biliyorum. Bakın neler anlattı:
“Bu çok riskli bir ameliyattı. Kendi tecrübemi anlatayım. Bana da geçirdiğim kaza nedeniyle 12 yıl önce İsveç’te bir doktor grubundan benzer bir teklif gelmişti. Sol koluma kemik transplantasyonu teklif ettiler. Ama yan etkileri çok ağırdı ve vücudun adapte olabilmesi için 3-4 yıl inanılmaz ağır ilaç takviyeleri gerekiyordu. Sağlığımın darbe yiyeceğini, çok sarsılacağımı açıkça söylediler. Sinirler büyümüyor ve orası beslenmiyor. Kangren riski de vardı. Ben tek kol için bile cesaret edemedim. Denek olmamaya karar verdim. Üniversiteye devam etmeyi tercih ettim. Acaba Şevket’e hayati tehlike olduğu söylendi mi? Ben o zaman kendi hayatımı o ameliyattan daha önemli gördüm, kendime kıyamadım; Şevket niye kıydı? Acaba kolsuz ve bacaksız değersiz olduğunu mu düşündü?”
Şafak üzgündü: “Batı bu ameliyatları çok önce denedi, test etti ve vazgeçti. Bu alandaki en önemli gelişme artık uzuv nakli değil, kök hücre. Şevket’e neler anlatıldığını bilmiyorum. Ama bu işlerde insan hakları odaklı, ahlaki bir duruş gerekiyor...”
 

 

Cinayet gibi ameliyatlar
Aylardır, ‘Türk doktorların büyük başarısı’ diye medyaya pompalanan sağlık haberlerini, dehşetle izliyorum.
‘En büyük Türkiye!’ sloganı atabilmek için insan vücudu üzerinde tepinen, sağlık meselesini bir Eurovision şarkı yarışmasına dönüştüren, tıp bilimine kazandırdığı hiçbir yenilik yokken bir anda taktığı uzuv sayısıyla dünyayla rekabet etmeye çalışan bir mantığa söylenecek ne var ki? Peki ya Ankara’da oturan üç kişi böbürlensin diye, ‘dünyada ilk’ denilen ameliyatlarda kolu, bacağı, rahmi, yüzü, kobay gibi değiştirilen insanların tutup da gece gündüz kameraların önünde maskara edilmesine, facebook’lardan yayın yaptırılmasına ne demeli? Amerika’sından Japonya’sına, uzaya roket fırlatan ülkelerden tutun da Nobel ödüllü doktorlara kadar bütün dünya uzuv nakli konusunda bu kadar temkinli giderken, üst üste bu kadar başarısızlık yaşamışken, Türkiye’nin bu zor ameliyatlara bu kadar heyecanla sarılması anlaşılabilir mi? Peki ya hayati ameliyatların neredeyse ‘Dest-i İzdivaç’ programı gibi canlı yayın haline gelmiş olması?
Ben tam, “Yok mudur bu ülkede hasta psikolojisi, hasta hakları bilen, izan sahibi birileri?” diye düşünürken kara haber geldi. Hacettepe Üniversitesi’nde çift kol-çift bacak nakli yapılan Şevket Çandar hayatını yitirdi.
Şevket’i maalesef hepimiz el birliğiyle öldürdük; medyası, bürokrasisi, hastanesi ve devletiyle.
Bu tarz ameliyatların dünyada yapılmıyor oluşunun nedeni, başka ülkelerdeki doktorların akıl edememesi ya da el becerileri olmaması değil, verilen çok ağır ilaçlara rağmen vücudun dışarıdan gelen uzuvları kabul etmeyişi.
Türkiye’de ise bu yaz Antalya’da bir genç kadına ‘rahim nakli’, ardından ‘yüz nakli’ ve hemen ardından ‘çift kol ve bacak’ nakli yapıldı. Yüz nakli olan hasta, gözetim altında olması gerekirken her fırsatta kameraların önünde. Gazetelere göre rahim nakli yapılan hasta hamileliğe hazırlanıyor. Allah hepimizin yardımcısı olsun, diyorum.

şafak
pavey:
ben
kendime
kıyamadım
şevket
nasıl
kıydı?
Yorum (4)
A.G.
Acaba Şevket’e hayati tehlike olduğu söylendi mi? yazıdan direk aldığım bölüm. Allah aşkın aklı selim bir insanın yazacağı şey midir bu ? Yok söylenmedi, koçum aslanım sen 1-2 saate ayağa kalkarsın, yarında bilardo oynarsın dediler. Saçma sapan kıskançlıklarınız ve kişisel tatminsizlikleriniz ile yersiz yazılardan vazgeçin, gazeteci kişiye neler söylendiğini bilemeden olur olmaz konuşmaz, konuşamaz....
0
Cevapla
beştensonragityatparavercezdediler
sayın A.G. ,şafak pavey " ACABA söylendi mi" ,ibaresi ile temkinlice soruyor,siz ise maaşallah sanki olaya şahitmişçesine " YOK SÖYLENMEDİ,BİLARDO OYNARSIN DEDİLER" gibi net ve kesin ifade kullanıyorsunuz..ya yalancı şahitsiniz,ya da şafak paveye hıncınız var..her ikisi de ayıp..yahu kadın,bizzat başından geçen kendi deneyimini anlatıyor,insan bi okur,bi düşünür,bi sakin olur...rahmetli belki bu haliyle bile evlenecekti,belki baba olucaktı,hayatla bağdaşmayacak bir problemi yok,ortada ölüm tehlikesi olmadan yaşamış yıllarca..hani karaciğer nakli-böbrek nakli anlaşılır..zira olmazsa ölümcül riskler var ortada..ama,rahmetli bilseydi 3 günde öleceğini bu kadar kolayca,kabul edrmiydi sizce..yani ameliyat yapan ekibi koruduğunuz kadar,rahmetliye saygınız olsun birader..el insaf..var ama böyle zihniyet,pantolon yasak diye,şafak hanıma zorla etek giydirttiler..
0
Cevapla
cemil
şafak hanım çok güzel bir şekilde olaydaki ciddiyetsizlikleri gerektiği kadar öfkeli bir tarzda anlatmış. eleştiren arkadaşları empatiye davet ediyorum. aileniz veya yakınınız içinde aynı şeyin yapılmasını istermiydiniz. eleştirmek için illaki dr olmakda gerekmiyor.
0
Cevapla
A.G.
sayın beştensonraboşgezen( ve türevi nickler kullanan hekim) ; 1- şahit olmadığım bir görüşme olduğu konusunda çok eminsiniz, nasıl emin olduğunuzu sorabilir miyim ? 2- Şafa Pavey'e ifadelerinden dolayı olsa olsa kızgınlığım olabilir. tanımam etmem ne hıncım olacak ? 3-bir hekim olarak o hastaya post-op dönem hakkında ne bilgiler verildiğini, kendinden ve yakınlarında ne yazılı ve sözlü onamlar alıdığını biliyor musunuz ? 4-Sanki vefat eden hastaya bu işlem "zorla" yapılmış gibi bir anlam çıkarıyorum, dayanağınız nedir ?
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir