Medimagazin logo

Muayene olmayı çok sevdik!

Türkiye doktora gitme rakamlarında son 8 yılda büyük bir artış gerçekleşti. 8 yıl önce yılda ortalama 3 defa doktora gidilirken bu sayı 2011 yılında yaklaşık 8 oldu. Bu yıl kişi başına doktora müracaat sayısı 7.7’ye yükseldi.
Kaynak: VATAN ANKARA - Deniz GÜÇER
Muayene olmayı çok sevdik!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Sağlık Bakanlığı, koruyucu ve temel sağlık hizmetleri için 2012 yılı bütçesinden 6 milyar 652 milyon TL ayırdı. Bakanlık, aile hekimliği uygulamasına geçmesiyle doktora ulaşımı kolaylaştıran yeni sağlık sistemine ilişkin verileri yayımladı. Sağlık Bakanlığı, sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaşmasıyla üç ayrı dönemdeki doktorlara yapılan müracaat oranlarını karşılaştırdı. 1994 yılında sağlık ocağı veya hastaneye yılda başvurma sayısı sadece 1.7 iken bu rakam 2002’de yılda 3 defaya yükseldi. 2011 yılında ise sağlık ocağı, aile hekimi veya hastaneye yıl içinde müracaat sayısı 7.7’ye çıktı. Sağlık Bakanlığı ayrıca üç ayrı dönem için teşhis ve tedavi hizmetlerindeki rakamları karşılaştırdı.

492 milyon muayene

8 yıl önce bir içinde 184 milyon muayene, bu yıl sayı 492 milyon muayeneye çıktı. Ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde muayene sayısı ise 2011 yılında 7 milyonu geçti. Bakanlık rakamlarına göre Kasım ayı itibariyle 69 şehirde, 739 hastanede bulunan çağrı merkezi yoluyla günde ortalama 70 bin kişi randevu alarak muayene oluyor. Sağlık Bakanlığı’nın hedefi bu yöntemi 81 ilde yaygınlaştırmak. Yatağa bağımlı hastaların da evde tedavi olmalarına olanak sağlayan sistemle geçen yıl bu hizmetten 98 bin kişi yararlandı. Bu hizmet tüm illerde verilirken 2012 yılında 140 bin vatandaşın evinde tedavi edilmesi amaçlanıyor.

‘Da Vinci’ ile bebek sevinci

SEZARYENLE yaptığı son doğumunda bağlanan yumurtalık tüpleri “Da Vinci robotu” ile açılan 33 yaşındaki Özcan Koç, bir erkek bebek bekliyor. Türkiye’de bu ameliyatın tek yapıldığı yer olan Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Klinik Şefi Prof. Ahmet Göçmen, robotik cerrahi ile tüp açma ameliyatlarının hastayı tüp bebek yönteminden kurtardığını kaydetti. Göçmen, “Tüpleri robotik cerrahi yle tüpleri açılan her 10 kadından 7’si hamile kalıyor. Bu hastamız 2 yıl önce tüplerinin açılması amacıyla açık cerrahi geçirmiş ama gebelik olmamış. Yapılan muayenede, her 2 tüpünün kapalı olduğunu gördük. Robotik cerrahi yardımıyla açtık. Şuanda hastamız 18 haftalık sağlıklı bir erkek bebek bekliyor” diye konuştu. Amasya’da yaşayan ve 14 yıllık evli olan Özcan Koç ise, yeniden anne olmanın sevincini yaşadığını söyledi.

muayene
olmayı
çok
sevdik!
Yorum (7)
şahin öztürk
türkiyede lüzumsuz muayene sayısı artmış buna bağlı olarak artan ilaç sarfiyatı sgk yı çökme noktasına getirmiştir.. sırf seçim kazanayım diye süregelen bu popülist uygulamalarla havaya atılan paralar bizim cebimizden çıkan paralardır.. övünülecek değil üzülücek bir durumdur.. türkiyenin nüfusu 10 yılda 2.5 kat artmışmıdır..hayır...hasta neden artmıştır peki..hastalıklar mı artmıştır..hayır..ne olmuştur aslında.. performans icat edilmiştir..yada ithal edilmiştir bu memlekette....performans demek vatandaşa ne olursan ol yine gel demektir..ister hasta ol istersen sapasağlam ol yine gel demektir..her geliş (gerçek hastalar istisna) lüzumsuz tetkik demektir..her geliş luzumsuz ilaç demektir..sonundada iflas demektir israf edilen bu milli gelirle çok rahatlıkla emeklilere zam yapabilirdiniz..yada benzini mazotu çok daha ucuza satabilirdiniz.. şimdi eczacılardan doktorlardan çıkarın acısını... ah vatandaşım ah..uyan artık...pırıl pırıl görünen elmanın içi çürük ..gör artık..
0
Cevapla
ky
BU KADAR HASTAYA, NE İLAÇ NE DOKTOR NE DE PARA DAYANIR Hasta sayısı artmış, muayene sayısı rekor kırmış herkes bununla övünüyor. Hastalar ise cep telefonlarına gelen mesajlarla ellerinde filmler, tahliller, dosyalar, ilaç torbaları ile bedava çekap modasına uymuş, dev hastaneleri tavaf ediyor. Tekrar tekrar anjiyo olanlar, baypas olanlar, damarlarına pırlanta yüzük taktırmış gibi stentten bahsedenler… Sanki hasta olmak imtiyaz, tedavi olmak bir lütuf! Ne biçim bir moda, nasıl bir anlayış? SGK’ nın devr-i daim makinası sürekli çalışıyor. Bu kadar hastaya ne ilaç, ne doktor ne de para dayanır. Sağlığı ticarileştiren ve daha fazla para kazanmaya dayanan ecnebi sistemi; zincir hastaneler, ithal doktorlar ve milyar dolarlar getiriyor. Hastalıkları önleme, sağlığı koruma yani yaşadığımız akvaryumu temizleme ise ecnebilerin dayattığı sistem için çöküş getiriyor. Hastalıkları önlerseniz zincir hastaneler, ilaçlar, cihazlar ve gittikçe büyüyen trilyon dolarlık sektör ne olacak? İnancımız, kötülüğü(hastalığı) önlemeyi, sağlığı(iyiliği) korumayı emrediyor. Tabii idrak edenler için.
0
Cevapla
Dr.S.S.
Türkiye'de tıp bitmiş, muayene artsa ne olur?
0
Cevapla
dr k a
aferin devlet büyüklerimiz. har vurun harman savurun. yeterki oy gelsin. sgk 25.5 milyar tl açık vercek kimin umrunda. yahu kardeşim ayıptır günahtır. ne geldiyse başımıza performans ve parça başı işten geldi. bunu anlamıyormusunuz ey hazreti yöneticiler. hastalar tedavi olmuyor. hastalar hastanelere abone yapılıyor. sen hekimine hasta abone etmezsen aç kalırsın dersen oda hastalarını mümkün oldukça abone yapmaya çalışır. Defalarca tetkik eder defalarca kontrole çağırırç Hata hekimlerin değil sizindir. idda ediyorum gelin bir deney yapalım. dahili branşta vizit puanını kaldırın. bakın yatış oranları ve masrafları %50 düşer. poliklinik muayene puanını kaldırın. polikliniklere kontrole çağrılan hastaların sayısı %50 düşer. tabii fatura bedelleride. Bunu bile bile kaldırmıyorsanızda devletin kesesinden yaptırdığınız gereksiz harcamalar haramdır. bilesiniz. o parada yetimin hakkı var. Tüm türkiyede yaşayan insanların hakkı var. hakkımızı bilerek yediriyorsanız çar çur ediyorsanız hakkımız haram zıkkım olsun. artık insani bir ödeme metoduna geçiniz. Hekimler bundan çoook yoruldu. bıktık.. her gün en az 100 kez beddua ediyoruz inanın.
0
Cevapla
ey
Sizlere 187 (samuel l. jackson) isimli filmi izlemenizi öneriyorum.Filmde amerikada asgari üzcetle çalışıp,öğrencilerden dayak yiyen öğretmenler anlatılıyor.Filmin en önemli sahnesi kahramanın saatinin bir öğrenci tarafından çalınması sahnesi.Burada öğretmen olmayan bir okul müdürü hem öğrenciyi hem de öğretmeni çağırır.Öğretmene der ki" öğrencileri bir müşteri olarak görmenizi istiyorum".olayın sonunda saati çalınan öğretmen eli boş giderken,okul müdürü davalık olmadıkları için kendilerini şanslı saymaları gerektiğini söyler.Aynen bizim eleceğimiz.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir