Dünyada her yıl yaklaşık 2 milyon insana kolorektal kanser (kalın bağırsaktan gelişen kanserler) tanısı konuluyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, kolorektal kanserler her iki cinsiyette de görülme sıklığı açısından üçüncü sırada yer alıyor.
Kolon Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında Habertürk'ten Demet Demirkır'a açıklamalarda bulunan Koç Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Rencüzoğulları, Sağlık Bakanlığı Türkiye Kanser İstatistikleri verilerine göre, Türkiye'de de kolorektal kanserlerin sıklık sıralamasının dünyayla paralel olduğunu, 2018 yılında 7 binden fazla kişinin yeni tanı aldığını söyledi.
Gençlerde artıyor
Son yıllarda genç nüfusta (50 yaş altı) kolorektal kanser sıklığının artış gösterdiğini belirten Doç. Dr. Rencüzoğulları, "50 yaş altındaki yüzde 6-10’luk kolorektal kanser sıklığı 1990 ve 2013 yılları arasında ikiye katlanmış, son dönemde ise artarak devam etmektedir" dedi.
Giderek artan tehlike
Genç yaşlarda tanı alan kolorektal kanser hastasının artışını giderek büyüyen bir tehlike olarak değerlendirdiklerini vurgulayan Rencüzoğulları, "Bu durum genç popülasyonlarda kolorektal kanser için rutin tarama eksikliği nedeniyle daha geç evrelerde tanı konması ve gençlerde daha farklı seyredebilen tümör davranışıyla ilişkilendirilebilir" ifadelerini kullandı.
Liften fakir diyet, obezite riski artırıyor
Doç. Dr. Rencüzoğulları, hemen hemen tüm kolon kanserlerinin 'polip' adı verilen ve bağırsak duvarının iç yüzüne doğru büyüyen kabarık yapıların zemininde geliştiğini söyleyerek, "Bazı polipler hücresel düzeyde habis (kötü) değişiklikler göstererek zaman içerisinde kansere dönüşür. Ardından bölgesel olarak ve uzak organlara yayılabilir. Kolon kanserlerine neden olan değiştirilebilen risk faktörleri içerisinde fazla miktarda kırmızı ve işlenmiş et tüketimi, liften fakir diyet, obezite, fiziksel aktivite azlığı, alkol ve sigara kullanımı yer alırken, değiştirilemeyen risk faktörleri içerisinde yaş, genetik hastalıklar, aile öyküsü, inflamatuvar bağırsak hastalığının varlığı (ülseratif kolit ve Crohn hastalığı) ve batına yönelik önceden radyasyon maruziyeti yer almaktadır. Bu bakımdan modern hayat, kolon kanseri açısından özellikle diyetsel değişiklikler ve fiziksel aktivitede azalmaya sebep olmak suretiyle risk artırıcı bir faktör olarak değerlendirilebilir" diye konuştu.