''Kolesterolle ilgili bilimsel gerçekler'' başlığı altında Hyatt Otel'de düzenlenen basın toplantısında konuşan Aydın, kolesterolü ortalamanın altında olanların başka hastalıklara çok daha fazla yakalandıkları yönünde birçok araştırma olduğunu, ancak bu araştırmaların birtakım insanlara ticari açıdan bir şey kazandırmadığını, bu yüzden de ibrenin kolesterol karşıtı kampanya yürütenlerin lehine olduğunu savundu.
Ortada çok büyük bir rant olduğunu ifade eden Aydın, şunları kaydetti:
''1960'lara, 70'lere kadar tıp safiyane amaçlarla yapılıyordu. 40 yıldır ise ilaç tüketimine dayalı bir anlayış ve sistem geliştiriliyor. İlaç sanayi, hastalığı değil, belirtilerini yok edecek ilaçlara yöneliyor. Mesela başınız ağrıyorsa onun gerçek nedenini öğrenmeyi değil, ağrısını dindirecek ilaçlar vermeyi öneriyor tıp. Hastalar bu ilaçları kullanır ve ağrıları yıllarca devam eder. Sanayinin de aradığı budur. Kolesterol ilacı kullanmak da tam bir abonelik sistemidir. 40 yıl kullanırsınız.''
Konuya ilişkin rant meselesini görmeyenlerin kavganın nedenini anlayamayacağını vurgulayan Aydın, sözlerine şöyle devam etti:
''Araştırmaların yüzde 90'ı, ilaç firmaları tarafından yapılıyor. Yani tedaviye değil, önleme yönelik. Vücutta mikropsuz bir iltihap vardır. Vücut bunu kolesterol ile tamir etmeye çalıştığı için kolesterol oranını yükseltir. Yani oradaki kolesterol tamir materyalidir. Bu, bir yangın mahallindeki itfaiyeyi görüp de 'İtfaiye yangın çıkarıyor' demeye benziyor. Çünkü bundan büyük paralar kazanılıyor.''
-Prof. Dr. Karatay-
İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Anabilim Dalları Öğretim Üyesi Canan Efendigil Karatay da ''Kolesterol damarları tıkamaz. Damarları tıkayan kolesterol değil, kan pıhtısıdır. Kanın pıhtılaşmasının en önemli sebeplerinden biri de insülin hormonudur'' dedi.
Toplantıya katılan diğer hocalarla birlikte kendisinin de aylarca ''En Çok Satanlar'' listesinde yer almış kitaplarının olduğunu belirten Karatay, ''Bizim için 'Boşuna konuşuluyor' deniyor. Biz boşuna konuşmuyoruz. Sayfalarca olan bu kitapları yazmak kolay değil. Buradan belirtmek istiyorum ki, hiç birimiz boş hocalar değiliz. Hepimiz kitap yazmış insanlarız ve halkımızın sağlığı için yapıyoruz bunları'' diye konuştu.
Yiyeceklerin kolesterolü yükselttiğine ilişkin iddiaların yersiz olduğunu vurgulayan Karatay, şunları kaydetti:
''Senelerden beri ispat edilmiştir ki hiçbir yiyecek kan kolesterolünü yükseltmez. Bunu bilmemek demek bilime kapalı olmak demektir. Mesela inekler yeşillik yer ama sütleri yağlıdır. İnekler yağlı bir şey mi yiyor- Demek ki yalnızca yeşillik bile yense, insan vücudu da hayvan vücudu da yağı üretir, çünkü ihtiyacı vardır. Trans yağlar dışındaki her türlü yağa vücudun ihtiyacı vardır.''
Sağlık ocaklarındaki aile hekimlerinin hiçbir teşhise ihtiyaç duymadan şakır şakır kolesterol ilacı yazdığını vurgulayan Karatay, şöyle devam etti:
''Kolesterolün yüksek olması demek, ilaçların verilmesi demek değildir. İşte biz buna karşıyız. Bir çok yan etkileri var bunların. Kolesterolün kendisi bizatihi masumdur. Vücutta bazı şeyleri düzeltmek için yükselir. Dolayısıyla kolesterolü ilaçla düşürmeye çalışmak anlamsızdır.''
Toplantı sonunda basın mensuplarının sorularını da cevaplayan katılımcılardan Prof. Dr. Aydın, Prof. Dr. Bingür Sönmez'in kendileri hakkında basın yoluyla suç duyurusunda bulunduğunun hatırlatılması üzerine, ''Biz de buradan suç duyurusunda bulunuyoruz'' dedi.