Güney Amerika'da 5 eski ve yeni cumhurbaşkanının kısa aralıklarla kansere yakalanması, Venezüella Cumhurbaşkanı Hugo Chavez'in de bu durumdan ABD'yi sorumlu tutması, "Kanseri bir insana bulaştırmak mümkün mü?" sorusunu gündeme getirdi.
Arjantin Devlet Başkanı Cristina Kirchner, Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, eski Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, Paraguay Devlet Başkanı Fernando Lugo ve Chavez, son yıllarda kansere yakalanan latin liderler... Ancak kanserli hücreleri bir insana enjekte etmek kanser bulaştırmak için yeterli değil. Sabah'ın haberine göre: Bir kişiye canlı kanser hücresi enjekte edilirse, vücudun bağışıklık sistemi hücreleri hemen yok ediyor.
Hücrelerin organlara girip büyümesi gerekiyor. Teoride, bir ajan kanserli hücreyi bağışıklık sistemi iflas etmiş bir lidere enjekte edebilir. Veya liderden alınan dokular kanserojenlere maruz bırakılıp daha sonra doku tekrar vücuda yerleştirilebilir. Ancak bu iki yöntemin de başarılı olabileceğine dair elde bir kanıt yok.
RADYASYONLA RİSK ARTABİLİR
Kanser bulaştırmak imkânsız olsa da, kişinin kansere yakalanma riskinin artırılması mümkün. En etkili yöntem radyasyon. Onkologlar, tohum büyüklüğünde radyoaktif malzemeyi kanserle savaşmak için bazı kanser hastaların vücuduna yerleştiriyor. Daha büyük ölçekte radyoaktif maddenin sağlıklı bir kişinin vücuduna yerleştirilmesinin ve vücudun haftalar veya aylarca buna maruz kalması ise kanser riskini ciddi olarak artırıyor. Ancak bu tür bir implantın iğne ile enjekte edilmesi imkânsız. Sondayla yapılacak bir işlem de hasta tarafından fark edileceğinden, kişinin yediklerine radyoaktif malzeme eklemek, bir yöntem olarak öne çıkıyor. Aflatoksin karaciğer kanserine, helicobakter pylori mide kanserine yol açabilir. Ancak bu maddelerin kanser yaratma riski az. Çin gibi aflatoksinin çevrede yoğun olduğu ülkelerde bin kişiden birinde karaciğer kanseri görülüyor.
DENEYLER AKSİNİ SÖYLÜYOR
Doktor Chester Southam, 1950'lerde yaptığı deneylerde kanserli hastalara ve sağlıklı insanlara kanserli hücreler enjekte etmişti. Amacı, insanlara kanser bulaştırmak değil, bunun zararsız olduğunu göstermekti. Deneklerden hiçbirinde kansere rastlanmadı.. Yalnızca birinde kansere yakalanma belirtilerinin görüldüğü söylense de o kişi de daha sonra farklı bir nedenden ötürü öldü. Tayvanlı bir doktor ise, 2009'da hastalarına rahim kanserli hücreleri enjekte ederek sigorta şirketlerini dolandırmaktan suçlu bulundu. Sigorta şirketleri doktor yüzünden 660 bin dolar kaybetse de hastalardan hiçbiri kansere yakalanmadı.
AMELİYAT BAŞARILI GEÇTİ, KİRCHNER YÜZDE 90 İYİLEŞİYOR
Tiroit kanseri teşhisiyle önceki gün ameliyat olan Arjantin lideri Cristina Fernandez de Kirchner'in sağlık durumunun hayli iyi olduğu açıklandı. Doktorlar 3 saatten fazla süren ameliyat sonrası kemoterapiye gerek kalmadığını açıklayarak, 'kara dul' lakaplı Kirchner'in eski sağlığına yüzde 90 oranında döneceğini söyledi. Arjantin Cumhurbaşkanı'nın, ameliyatın ardından uyandığı ancak 72 saat boyunca müşahede altında tutulacağı ifade edildi. 24 Ocak'a kadar izin yapacak olan Kirchner'in yerine, yardımcısı Amado Boudou vekalet edecek. Kirchner, Latin Amerika'da son bir yılda kanser teşhisi konulan dördüncü lider.
UZMAN GÖRÜŞÜ
'Bulaştırmak mümkün değil'
Prof. Dr. Serdar Turhal (Onkoloji Uzmanı): Bir insana kesinlikle kanser bulaştırılamaz. Çünkü bu bulaşıcı bir hastalık değildir. Elimizde net olarak ne kadar radyoaktif maddeye ya da kanserojen maddeye maruz kalmanın nasıl kanser yapacağı, ne kanseri yapacağı gibi bilgiler yok. Araştırmalar, bazı iş kollarında bazı maddelere tüm gün ve neredeyse on yıllarca maruz kalmanın kanser riskini artırdığını gösteriyor. Bunlar çok uzun süre maruz kalma sonucu gerçekleşebiliyor. Ama yemeğinin içine bazı maddeler katarak ya da bir başka şekilde bir insanı bir kaç yıl içinde kanser yapamazsınız.