Medimagazin logo

İnsan kendisini sağlığına kavuşturan hekime el kaldırır mı?

Türkiye Gazetesinden Metiner Sezer'in yazısı...
 İnsan kendisini sağlığına kavuşturan hekime el kaldırır mı?
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Teknolojinin hayatımızda girmediği yer mi kaldı? Her safhasında var. Getirdiği kolaylıklar da inkâr edilecek cinsten değil hani. Hele bir de doğru yerde kullanılıyorsa; deme gitsin. Eskiden kapkaç olayları, otomobil hırsızlıkları rutin olayıydı büyük kentlerin. Şimdi azaldı. Azaldı çünkü cadde ve sokaklar mobese kameralarla donatıldı. Alışveriş merkezleri kamera ağı ile örüldü. Bu teknoloji harikası dijital aletlerin en büyük özelliği; gözlerinin açık olması. Fıldır fıldır her yeri tarıyorlar. En küçük mimiklerini dahi kaydediyor girip çıkanların. Suçun tespiti kolaylaştı yani. Anında yakalanıyor failler.

Aynı şey şimdi sağlıkta da geçerli. 15 Ocak'tan itibaren kağıda yazılı reçete tarih oluyor mesela. e-reçete dönemi başlıyor. Bu uygulamanın o kadar çok faydası var ki, saymakla bitmez. Kırtasiyeciliği bitiriyor bir kere. Hani sıkça şikayet edilen o meşhur "doktor yazısı" vardı ya; o da sona eriyor. Reçeteler okunaklı olacak artık. Bu uygulama eczacının yanlış ilaç vermesinin de önüne geçiyor tabii. Gayet basit. Doktor hastanın vatandaşlık numarasını sisteme giriyor ve reçeteyi yazıyor. Hastaya, kimliğini gösterip istediği eczaneden ilacını almak kalıyor.
Esas faydası ise şu: Doktorların ne tür ilaç yazdığının belli olması. Doktorların yazdığı ilaçlara bakıp o bölgede bir salgın olup olmadığının anında tespit edilmesi imkân dahiline giriyor her şeyden önce. Bölgede yaygın olan hastalık cinsini belirlemeyi ve hangi boyutta olduğunu görüp tedbir almayı kolaylaştırıyor. Bunun bir de suistimali önleme yönü var ki, o da önemli. Diyelim ki bir doktor bir firma ile anlaştı ve hep o firmanın ilacını yazıyor. Sistem anında gösteriyor bu fazlalığı. Sıkıysa doktor suistimal yapsın!

Bu çeşit suistimallerin sayısı mutlaka azdır ama yok diyemeyiz. Doktor gibi hastanın da bu tür yollara tevessül etmesi imkân dahilinde. Daha doğrusu "dahilinde idi" şimdi "avuç içi okuması" ile onun da önüne geçiliyor. Bir nüfus cüzdanı eskiden birden fazla kişi tarafından kullanılabiliyordu. Bilhassa teröristler yapıyordu bunu. Avuç içi okuması ile birlikte bu yol da kapanıyor. Herkes kendi kimliğini kullanabilecek artık. 1 Nisan 2013 tarihinde başlıyor avuç içi okuması.

Bireysel emekliliğe de devlet katkısı geliyor. Yüzde 25. 100 liralık sigorta priminin 25 lirasını devlet karşılıyor bundan böyle. İş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı da 2013'ün getirdiği yeniliklerden. Hasılı kelam sağlıkta çok önemli reformlar yaşandı, yaşanıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar'ın bu hususta gösterdiği gayreti göz ardı etmemek lazım.

Vatandaşın işi kolaylaştı. Doktora gitmesi, tedavi olması ve ilacını alması problem olmaktan çıktı. Ancak vatandaşın da kendine çekidüzen vermesi lazım. Doktor dövmek de ne demek oluyor? Hiç hoş değil! İnsan kendisini sağlığına kavuşturan hekime el kaldırır mı?

i̇nsan
kendisini
sağlığına
kavuşturan
hekime
el
kaldırır
mı?
Yorum (7)
hbö
insan ise kaldırmaz. haydut ise kaldırır.
0
Cevapla
postenflamatuar
"Sıkıysa doktor suistimal yapsın" diyor yazar. Kötü niyetli olduk toptan. Sıkıysa yazarlar iftira atsın diyemiyorum, şu anda olduğu gibi medya takımı iftira atıyor. Bu çeşit iftiracı yazarların ve medya çalışanlarının ve patronlarının sayısı mutlaka azdır ama yok diyemeyiz. Bunu önleyecek bir yönetm geliştirilmeli lazım, malum teknoloji ilerlemişti değil mi?
0
Cevapla
RKTR
SADECE EL KALDIRMAKLA KALMIYORLAR. DAVA DA AÇIYORLAR ..
0
Cevapla
Frankie Bellevan
sayı metiner sezer:bu "yumuşak" ifadeleri adana'da hastane basan 200 kişiye mi söylüyorsunuz?
0
Cevapla
oal
bir doktora bir sağlık çalışana asla el kaldırılmaz cami hocasına el kaldırsan günah olmaz ama gerçek olarak hipokrat yeminine bağlı ,vicdani sesini duyan gerçek hekimlik yapan a asla el kaldırılmaz .ancak hasta acile veya polikliniğe muayene olarak girip saygı ile doktorunu beklerken sorularına cevap verirken ihtisasına hasatalığına göre doktor kalkıp hastasına bakmıyorsa onu ancak 184 e şikayet edilir yinede el kalkmaz.bir çok hekim poliklinikte ve ACİLDE karşıdan sorularla hastayı tedavi yapıyor ve doktor buna rahatsız olmuyor.geçenlerde eşimi ÜNİVERSİTEDE GÖGÜS HASTALIKLARI UZMANINA GÖTÜRDÜM (KOAH hastası ) şiddetli öksürük ile götürdüm ve doktor STF yaptırdı 5 dk da ve hastayı karşısına oturttuk,ve hasta durmaksızın öksürdü ve doktor efendi gayet rahat bekledi ve biz kendimiz bilgisi olsun diye kullandığı ilaçlarını gösterdik ,ilac devam dedi YERİNDEN KALKIP STETESKOPU KULLAĞINA KOYUP DİNLEMEDİ VE ÜNİVERSİTE OLDUĞU 15 TL YE MUAYENE OLDUK.HERTESİ GÜN AİLE HEKİMİNE GÖTÜRÜP PRATİSYEN HEKİM BİLEBİLDİĞİ KADAR ELİNDEN GELENİ YAPTI.YİNE ACİLDE YÜKSEK TANSİONLAR VE ÇARPINTI İLE GİTTİK ,HEMŞİRELER TANSİON ATEŞ ÖLÇTÜ DOKTORA BİLGİ VERİLDİ AYAKTA TABİİ ŞİKAYET ANLATILDI DOKTOR ELİNİ BİLE SÜRMEDEN VERİN BU ADAMA 2 KAPTARİL DİLA ALTINA ALSIN DIŞARDA YARIM SAAT BEKLESİN DEDİ VE 30 DK SONRA YİNE YAŞ 60 OLMASINA RAĞMEN EL BİLE SÜRMEDEN EKG ÇEKTİRMEDEN STETESKOPU ELİNE ALMADAN ,TAMAM GİDİN DEDİLER YANİ MUAYENE BU MUDUR? BU MU DOKTORLUK SİZ SÖYLEYİN BEN DİNLEYEYİM ...
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir