Medimagazin logo

"Hastaneye kabul edilmediği iftiradır"

Gezi Parkı eylemleri sırasında yaralanan ve hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz'ın hastane kapısından geri çevrildiği, hastane bahçesinde banklarda sabahladığı halde hastaneye kabul edilmediği bilgisinin yalan ve iftira olduğu belirtildi.
"Hastaneye kabul edilmediği iftiradır"
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Gerek yazılı ve görsel basında, gerekse sosyal medyada Ali İsmail Korkmaz'ın vefatı ile ilgili olarak yapılan haber ve paylaşımları üzülerek takip ettiklerini belirten Dr. Ergün, basında yer aldığı şekliyle tedavi gördüğü Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz'ın 3 Haziran 2013 tarihinde başvurmuş olmasına rağmen tedavi edilmeden hastanelerinden gönderildiği iddiası tamamen asılsız olduğunu ifade etti. Korkmaz'ın, 3 Haziran 2013 tarihinde, kamuoyunda Mavi Hastane olarak bilinen Anadolu Üniversitesi Hastanesi'nden ambulans ile hastanelerinin acil servisine saat 03:00‘de getirildiğini ve Dr. Hasan Gülcü tarafından muayenesinin yapıldığını kaydeden Dr. Zihni Ergün “Kafa, boyun, gövde, lumbosakral bölge, her iki omuz bölgesinin direkt grafileri ve ayrıca beyin tomografisi çekilmiş, beyin tomografisi radyoloji uzman hekimi tarafından değerlendirilmiş ve kafa kaidesi kemiklerinde kırık hattı ya da beyinde kanamaya ait herhangi bir görüntü olmadığı anlaşılmıştır. Sağ skapula (kürek kemiği) üst ucunda kırık olduğu tespit edilerek sağ kol valpeu bandajına alınmış, hasta 3,5 saat gözlem altında tutulmuş, saat 06:30 civarında hastaneden yürüyerek taburcu olmuştur. Acil serviste yapılan acil müdahalenin ardından kürek kemiği ucundaki kırıkla ilgili olarak ortopedi polikliniğine başvurması tavsiye edilmiştir. Ali İsmail Korkmaz tedavinin hiçbir aşamasında coumadin kullandığına dair bilgi vermemiş olup coumadin kullanımı rutin tahlillerde de belirlenebilen bir durum değildir” diye belirtti.

Yunus Emre Devlet Hastanesi Yöneticisi Uz. Dr. Zihni Ergün, basında yer aldığı gibi Ali İsmail Korkmaz'ın muayene ve tedavi edilmeksizin hastane kapısından geri çevrildiği, hastane bahçesinde banklarda sabahladığı halde hastaneye kabul edilmediği bilgisi yalan ve iftiradan ibaret olduğunu anlatarak “1963 yılından beri Eskişehir ve bölge illerin halkına, anayasanın eşitlik ilkesinden asla taviz vermeyerek, özveriyle kamu hizmeti veren hastanemiz bu ithamları ve suçlamaları hak etmemektedir. Ali İsmail Korkmaz'ın hastanemizdeki tedavi süreci ile ilgili olarak ön inceleme başlatılmış olup, halen devam etmektedir” diye kaydetti.

"hastaneye
kabul
edilmediği
iftiradır"
Yorum (6)
aydin sinal
her seyi güzel dogru yaptinizda Ali Ismail Korkmaz nicin öldü?yahutta hastanin anemnezini almadan dogrudan röntgene yollarsiniz,filme bakarak hastayi kapiya koyarsiniz.Quicki,PTT.PTZ diye bir test duydunuzmu?ya tipbi cahilliginiz,yada ihmalkarliginiz var,ikiside kanuni olarak sizi baglar.Her zaman söylerim:"Beni Türk doktorlarina emanet ediniz",rahmetli Atatürkün bu sözü her zaman söylenir,yazilir.Bende derimki "eger Atatürk ün tedavisini 1932 de teshis koyan Fransiz Profosör Filbinger devam etseydi Atatürk en az bir 10 sene daha yasardir,Akil Muhtar ve Mim Kemal öke fransizi cekemediklerinden teshisi ve tedaviyi degistirmisler cilt kremi,bogazici havasi tavsiye etmisler hastalikta karaciger diyeti bozuldugu icin fulminat safhada seyretmis,kacinilmaz son vukua gelmistir.Atatürk kendini Türk doktorlara degil Fransiz,Alman,Isvicreli doktorlara emanet etse iyi bir diyet,Isvicrede bir sanatoryumla sirozu yenerdi.Yani hala Mim Kemal Öke,Akif Muhtar zihniyeti devam ediyor,Eskisehir hastahaneside 19 yasindaki hastayi sucluyor;söylemedi,kendi gitti.....Yalniz bu vaka icin yorum yazacagim ve takip edecegim.
3
Cevapla
Frankie Bellevan
rahmetli ali ismail kormaz'ın ölümüne sebep olan "eli sopalı" asıl saldırganlara yönelik hiçbir tutuklama yapılmaması devletimizin ve kurumlarının(buna sağlık bakanlığımız da dahil) olaya bakış açısını yeterince özetlemiyor mu? sonuç itibarı ile kendilerinden olmayan,kendileri gibi düşünmeyen,muhalif bir kişi,bir vatandaş(?) eksilmiştir. zaten "genel yaklaşım tarzları" sürekli böyle değil mi?
1
Cevapla
a.s
Sayın sinal sen gerçeklerden çok uzaksın. Sen bu hastayı yani ilk tomografisi normal ve ayakta yürüyerek rahatlıkla eve gidebilecek hastayı hastanede müşahede altına alarak bu geç dönem kompikasyona nasıl engel olabileceğini sormuştum. cevabını vermemiştir. Coumadin kullanan ve aktif bir kanaması olmayan bir kapak protezi hastasının coumadinin kesilemeyeceğini bir kardiyoloji uzmanı olarak görüş belirtmiş idim. diyelim ki müşahade altına aldın (bu hasta için evde dinlenmekten başka hiç bir farkı yok) ve geç dönemde kanama gelişti. Zaten coumadin aldığı için hemen opere olamayacak en az 3 saat PT değerinin normale döndürülmesi beklenecek. Dolayısıyla zaten bu 2-3 saat zarfında olan olacaktı. Zaten en az 3 saat müşahede altına da alınmış. Daha fazla Müşahede ile ne değişecekti. Müşahede esnasında hasta kanama geçirmesin diye sihirli patent bekleyen bir ilacın mı vardı. Burası türkiye ve acilde o gün kaç darp vakasının bakıldığı hakkında ise hiç bir mantık yürütemiyorsun. Ben dahasını söyleyeyim. Yaz aylarında türkiyeye gelen gürbetçilerin tedavilerini incelediğimde yurdışında saçma sapan tedavilerin düzenlendiğini görüyorum. Atatürkün kendi deyimidir. Beni türk hekimlerine emanet ediniz. Sence o büyük DEHA bu sözü söylerken basiretsizlikmi (atayı tenzih ederim) yapmıştı. Bu ataya büyük hakarettir. Sen kendini ne sanıyorsun.
0
Cevapla
doktor
sayın aydın sinal...... atatürk çok şerefli ve ileri görüşlü bir kişiymiş ki böyle demiş. eğer dediğin gibi yapsaydı, herkes yabancı doktorlara gider, onlarda bizi parmağının ucunda oynatırdı. hem maddi olarak, hemde tıbbi olarak... artık bizi ilaç deneylerinde kobay yaparlardı.
0
Cevapla
a.s
Ölüm nedenini ben size söyleyeyim. Gezi parkı olaylarını azmettirenler. Örneğin chp gibi tüzel ve özel kisiler.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir