Gözler bugün Başbakan'da!

neden hekimlerin ile başlayan haber yapıyorsunuz desenize hocaların diye,hekimlerin % 1-2 sini ilgilendiren haber bu , sizde mi sürpriz yapmaya başladınız.artık burada da taraflı haber yapılmaya başlanmış

Kimin gözü başbakanda çok merak ediyorum ??

Artık sağlık sistemi üzerine düşünmemiz , tartışmamız gerekmektedir.Büyük yanlışlar vardır.Bunlar , görülmediği , çözülmediği sürece gerçek bir düzelme olmayacaktır. Sağlıkta , eğitimde, toplumsal örgütlenmememizde , birbirmizin sesini , sorunlarını , çözümlerini duyma duyurmada , sorunlarımız var.Birbiri içine geçmiş bu sorunlar yamalı bohçaya dönmüş durumdadır. Sorunun bir yanını görmek , sadece o yanını düzeltmek değil sistemi bütün olarak değerlendirmek ihtiyacı vardır.Yakın zamanda gelişmeler ,ücret ve çalışma ortamının kötüleşmesi ,şiddet , performans sistemi , hekimlerin göstermiş olduğu gayretle orantısız özlük hakları kaybı yılgınlık , isteksizlik , ilgi kaybına yol açmaktadır. Son uygulama performasn sistemi , aslında daha öncede var olan , son yıllarda hız kazanmış ,aşırı , gereksiz sağlık harcamaları, hasta hekim ilişkilerini bugünkü duruma getirmiştir.Sağlık sektöründe gereksiz iş , gereksiz tetkik , gereksiz harcama , akılcı sevk sisteminin olmaması en önemli konulardır. Tam gün konusunda da malesef ahlaki dejenerasyonun yanında üniversitede çalışanın ücret ve yapılan işin kalitesi anlamında sorunlu uygulamaları vardır.Ayrıca Üniversiteler siyasi iktidara mahküm hale getirilmiş , özerkliklerini ,akılcılığını kaybetmiştir.Liyakat , özerklik sorunları bir yana , son dönemde hepimizin bildiği her alandaki aşırı siyasallaşma sorunları vardır.Artarak devam etmektedir.Oysa sağlık gibi herkesin ihtiyacı , ortak alanıdır , öncelik iyi ve akılcı hizmetin gözetilmesidir. Üniversitelerle ilgili Gazeteci Sedat Erginin yazıları üniversitelerin sıkıntılarını yazı dizisiyle anlatıyor.Lütfen zahmet edip bakın.Sorunun bu noktaya gelmesi üniversitelerden önemli açıklama , eleştiri , tepki gelmemeside önemli bir toplumsal sorunumuza işaret ediyor.İşte tam bu noktada sorunun sadece üniversite ile sınırlı olmayan toplumsal yüzüyle karşı karşıyayız.Bağımsız ve akılcı olamama , kurumsallaşamama , siyasal iktidara aşırı bağlılık sorunlarıdır.Üniversite ve eğitim kısmı özerkliğini , akılcılığını yitirmiştir. Sorun nasıl aşılabilir? Topluma kendimizi , sorunlarımızı iyi duyurmamız gerekiyor.Kendi haber ve ulaşım kaynaklarımızı iyi kullanmamız , bağımsız haber kaynaklarına sahip çıkmamız önemlidir. Hekimler kendi gücüne , örgütlülüğüne , değerlerine , meslek odalarına , tek meslek örgütü olan TTB ye sahip çıkmalıdır.Çözümler bu toplumun dernek , oda , sendika gibi kurumsal yapılarında tartışılarak, toplumun değişik kesimlerini aktif katılımına itibar etmekle olabilir. Önerim ? Kamuda çalışan hekim , iyi ücretlendirilmeli , kamusal alanda , Üniversitede yaptığı yayınlarına , yaptığı hizmete , akademik ortamın taktirinde otonomisinde katkıya göre olması gereken kadar ücretlendirilmelidir.Bu ücretlendirme halen yerlerde sürünmektedir , özel hekim çıkışını artırmaktadır.Sorun buradadır.Hem kamu hem dışarda hizmet vermek malesef kamuyu kullanmak anlamına gelmektedir.Pratikte görülmüştür.İnsanlara yeni bi ahlak formatı atamayacağımıza göre , iyi , ahlaklı bir sistemi kurgulamak , tartışmak , özerk hale getirmek esastır... Sistem nasıl kurgulanabilir? Daha bütünsel bakmak , sağlığın ele alış tarzındaki arızaları görmemiz gerekiyor.Sistem ne olursa olsun başta kişilere yada siyasi erke bu kertede bağlanmamalıdır.Siyasi erke , kişilere bağlı sistemler dejenere olmaya baştan açık , yada ne kadar iyi niyetli olursa olsunlar meyillidir.Birbirini kontrol eden , prensipleri olan , katılımcı bir sistem ön plana çıkarılmalı.Bundan yoksunuz... Sağlıkta temel sorunları en başından itibaren görmemiz , çözümü hekim hasta karılaşma dinamiklerinde , ortamından tesbit edebilmeliyiz.Asıl mesele bu dinamikleri kaçırmamızda yatmaktadır.... Pratik öneriler .... 1.Hekimlerin ,sağlık çalışanlarının iş yükünü "hemen" azaltmamız gerekiyor.... 2.Hekimlerin ,sağlık çalışanlarının çalışma ortamını randevulu , belirlenmiş sürede (15-20dk) , sessiz , güvenli insanca hale getirmek gerekiyor.(Farkındayım bunu yapmak için sağlığı köpürten , gereksiz işlem döngüsüne sokan ticari anlayışın başta performan sistemi olmak üzere deşifre edilmesi , tabiki tasfiyesi mutlaktır).... 3.İş yükü , çalışma koşullarını görmek gerekiyor.Böyle koşullarda Malpraktis yasalarını , hasta haklarını uygulamak akıl dışıdır.Mevcut yönetmeliğini yeniden düzenlenmesi , çalışma şartları , iş yoğunluğu , riskli işler belirlenerek malpraktisin , malpraktis durumunun yeniden tanımlamak gerekmektedir.(Eğitimi , denetimi hakkıyla yapan , akıllı makul, insaflı bakışa , insana ihtiyaç var! 4.Sağlıkta hastayı müşteri , sağlık yönetimini kazanca endenksli başında siyasi iktidara bağlı CEO işletmeleri uygulmasından bir an önce vazgeçmek gerekiyor.... 5.İnsanca 15-20dk muayne süresi birlikte elbette bu sürecin akılcı , geri bildirimli sevk sistemi , yan dal-organ hekimliği yerine aile hekimliği-pediatri-dahiliye gibi bütüncül hekimliği desteklemek , sağlığı bütüncül hekimlik üzerinden kurgulamak gerekiyor.... 6.Sağlığın karar vericilerinin yani siyasilerin yaptıkları uygulamaları ,yapacakları uygulamaları akılcı , mantıklı, bütünsel sorunları öngörerek , sağlık çalışanlarıyle , kamuoyuyla paylaşarak yapmaları ,kamuoyuu her aşamada bilgilendirmesi gerekiyor( biz siyasi otoritemizle iş yaptık , yapacağız anlayışının tasfiyesi gerekiyor ).... 7.Bu ülkenin , yetiştirdiği değerlerin ,öğretim elemanlarının , üniversitelerinin ,sağlık çalışanlarının , hekimlerinin kıymetini bilmesi gerekiyor( Bunu ancak kendi örgütlenmemizle başarabiliriz , kamuoyuna bilgi akışı ve şeffaflık ).... 8.Bu ülkenin herşeyden ama herşeyden önce emeği , emeğin kıymetini bilmesi ,ona saygı göstermeyi bilmesi gerekiyor.Sefil düzeyde olan asgari ücret politikasının eleştirisi , düzenlenmesi emeğe , insana saygıda , sağlıklı bir ortam için önemli bir konudur.Yoksayıyoruz , ama bu sorun sağlıklı bir toplum için önemlidir... 9.Bunları öğrenemezsek , geliştiremezsek , hepimizin aynı gemide ve fakat daha karışık , içinden çıkılmaz sorunları , kargaşayı ,anlayışsızlığı ,son boyutuyla tüyler ürperten şiddet olaylarını yaşamaya devam edeceğimizi anlamamız gerekiyor.... 10.Hekime şiddet konusunu Bakanlığın kamuoyunu bilgilendirmesi gerekmektedir.Sağlık hizmetinin sunumunu kaliteli , akılcı , sağlık personelinin çalışma şartlarını moral durumunu gözetmelidir.Akşamları çeşit çeşit dizeler yerinede bu gittikçe artan sağlık hizmeti ve şiddet sorunumuzu , ihtiyacımızı , açık oturumlarda kamuoyuyla paylaşması gerekir.Sorunlar ortadadır.Artmaktadır.Kamuoyunu bilgilendirici , paylaşımcı ,eleştirici , bütüncül , sorunları çözümleriyle birlikte ifade etmeyi öğrenmemiz gerekiyor.... 11.Sağlıkta hekim hasta( artık müşteri ) yabancılaşmasını çözmek gerekiyor.....(Hekime düşen görev siyasetten , kısa vadeli fırsatlardan yana değil , bilimden , hastadan yana tavır koymaktır ).Aksi taktirde hekimlik toplumda statü kaybına devam edecektir... 12.Sağlığın sadece herkesi ilgilendiren insani yanı değil aynı zamanda önemli bir ekonomik değer olduğunu , maliyet, perspektif , uzun vadeli yatırım yönüyle ( kar anlamında değil akılcı , kaliteli , kalıcı olması anlamında! ) zihinlerimizde hakettiği yeri alması gerekiyor... Hekim bir hastaya 20 dakika ayıracak , sevk sisteminin arkasında duracak , özlük haklarını savunacak , bu işin ticaretini yapmak isteyenlere fırsat vermeyecek düzenlemelere başlamak gerekiyor.Sorunu ulaşabildiği her kesime , her fırsatta , bağımsız , kendi gücüne dayanan bir örgütlenme sağlaması gerekiyor.Ötesi boş , gelip geçici , kişilere bağımlı , sağlıksız , beyhudedir. Dr.Mücahit Altuntaş İç Hastalıkları uzmanı...

ne zaman emeklilik maaşları düzeltilir, dönerler kaldırılır, daha adil ve standart maaş düzenlemesine geçilir, şiddete en ağır cezalar gelir o zaman hekimlerin tamamı için gerçekten bir adım atılmış olur.

kimse boşuna heveslenmesin.Hiçbir olumlu sonuç çıkmayacak.İsteyenle iddiaya bile girerim. Böyle itaatkar bir Hekim topluluğuna neden fazlası verilsin. Ben Başbakanın yerinde olsam dönerleri yarıya indiririm. nasıl olsa Hekimler sızlanır,biraz ağlar ama hiç direnmeden üç otuz paraya deli gibi çalışır. Lütfen herkezin beklentisi gerçekçi olsun. Sonra hayal kırıklığı yaşıyorsunuz.