Yeni nesil biyoteknoloji üssü olarak, TÜBİTAK MARTEK AR-GE ve İnovasyon bölgesinde kurulan Stembio, dünya üzerinde hücresel ve moleküler düzeyde gelişen yeni sağlık teknolojilerinin Türkiye'ye kazandırılması için çalışıyor. Kök hücre ve doku teknolojileri alanlarında hizmet veren merkez, Türkiye'de ilk ve tek hibrit hücre-doku merkezi olma özelliğini taşıyor.
Türkiye’de ilk ve tek hibrit hücre ve doku merkezi: Doku bankacılığında yurt dışına bağımlılık azalıyor
Akşam'dan Bülent Şanlıkan'a konuşan merkezin Genel Tıbbi Direktörü Histoloji ve Embriyoloji Uzmanı Prof. Dr. Utku Ateş, doku ve kök hücre bankasının İHA-SİHA'lar kadar stratejik bir önemi öneme sahip olduğunu vurguladı. Türkiye'nin yıllık 600 milyon dolarlık doku ve hücre alımı yaptığını belirten ve bu merkez sayesinde dışa bağımlılığın azaldığını söyleyen Ateş şöyle konuştu:
Bağışlar can oluyor
"Organları bağışlanmış ve beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerden alınan, ancak organ naklinde kullanılamayacak olan dokuları özel tedarik aşamalarından geçirerek bankada saklıyoruz. Sağlık Bakanlığı'na bağlı Bölge Koordinasyon Merkezi'ne Ulusal Koordinasyon Merkezine, Ulusal Koordinasyon Merkezi de Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış, bizim gibi doku bankacılığı faaliyeti sürdüren merkezlere bilgi veriyor.
Uygun olarak değerlendirilen bağışlar için, organ nakil ekipleriyle beraber çıkarım işlemlerini yapıyoruz. Sonrasında aldığımız dokuları, özel taşıma koşullarında merkezimize getiriyor, özel işlemlerden ve kalite güvenlik testlerinden geçiriyor ve nakil amacıyla kullanılacağı ana kadar özel koşullarda saklıyoruz.
İşte bu gerçekleştirilen işlemlerin tamamına biz, doku bankacılığı diyoruz. Kornea, kas iskelet sistemi (kemikler, tendonlar, vb.) dokuları, kıkırdaklar, damarlar ve kalp kapakları gibi dokular, başka hastaların iyileştirilmesinde kullanılıyorlar."
Bedelleri SGK karşılıyor
"Nakil yapılacağı zaman her şey önceden planlanıyor. Eksi 196 derecede saklanan dokuların transfer işlemleri de özel şartlarda gerçekleştirilmek zorunda. Doku ve hücrelerin parayla alınıp satılması söz konusu değil. Burada gerçekleştirilen tüm hizmetlere yönelik bir hizmet bedeli var, onu da SGK karşılıyor."
"İnsan kaynaklı dokular çoğu zaman yeterli sayılarda elde edilemiyor. Bunun sonucunda da hekimler, hayvan kaynaklı ya da sentetik ürünler kullanmak zorunda kalıyorlar. Gelişme çağındaki bir çocuğa mekanik kalp kapağı takıldığında, kapak çocukla beraber büyümediği için, çocuk geliştikçe kapağın değiştirilmesi gerekiyor. Bu da çocuğun tekrar tekrar ameliyat olması anlamına geliyor. O nedenle insan dokusu çok önemli. Merkez aynı zamanda farklı kök hücreler ve kordon kanı kök hücreleri için de hizmet veriyor."
Dışa bağımlılık azaldı
"Özellikle doku nakli gerektiren tedavilerde kullanılması gereken dokuların neredeyse tamamı ithal ediliyordu. Bu durum, yıllık yaklaşık 600 milyon doların yurtdışına çıkması demek. Biz burada yurtdışına bağımlılığı azaltıyoruz. Bu banka aracılığıyla kalp kapağı, kıkırdak, menisküs naklinin yanı sıra timüs nakli gibi ülkemizde ilk kez yapılan doku nakilleri de gerçekleştirildi."
Plasenta bağışıyla yanıklar iyileşiyor
"Merkezimiz Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan, denetimleri yapılan bir doku ve hücre bankası olmasının yanı sıra, Türkiye'nin de tek Amniyotik Membran Bankası. Yeni doğan bebeklerin plasentasının iç yüzündeki zar çok uzun zamandır tıpta göz ve yanık tedavisinde kullanılıyor.
Aileler normalde doğum sonrası çöpe atılacak olan plasentayı bağışlıyor, biz de ayrıntılı mikrobiyolojik testlerden geçirip, özel yöntemlerle kullanıma hazır hale getirdiğimiz bu dokuları kullanılacakları ana kadar özel koşullarda saklıyoruz.
Bankacılığını gerçekleştirdiğimiz amniyotik membranlar, özellikle iyileşmeyen yaraların tedavilerinde, yanık tedavilerinde, ameliyat izlerinin giderilmesinde, çeşitli nedenlerle hasar görmüş tendon ve kıkırdakların tedavisinde, gözde meydana gelmiş hasarların giderilmesi amacıyla uygulanan tedavilerde ve hekimler tarafından uygun görülen daha birçok farklı uygulamada kullanılıyor."
Doku ve hücre stratejik önemde
"İlk doku bankası 2. Dünya savaşı sonrası Amerika Deniz Kuvvetleri tarafından çok sayıdaki savaş gazisinde doku kayıplarının giderilebilmesi için 1950'de kuruluyor. Hayat kurtarıcı tedavilerden hayatı iyileştirici uygulamalara kadar geniş bir yelpazede kullanılan dokular stratejik bir öneme sahip olduğu için takip eden yıllarda Avrupa'da pek çok doku bankası kuruluyor.
Bu merkez ülkemizde bugüne kadar dünya standardında kurulmuş ve çok ağır kalite kontrolünden geçen tüm dokulara yönelik hizmet veren aynı zamanda Avrupa Doku ve Hücre Bankalar Birliği üyeliğini almış ilk merkez. TURKOVAC'a da besi sağlayan tek yerli besi yeri üreticisi olan bir üretim merkezi olarak TÜBİTAK ile ortak proje yürütüyoruz. Yarın savaş, doğal afet gibi durumlarda bu merkezler İHA-SİHA'lar kadar stratejik öneme sahip."