Medimagazin logo

Doktora yapanı yurtdışına gönderiyoruz, başvuran yok

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak, bilimsel çalışmalara verdikleri desteklerle ilgili önemli açıklamalar yaptı.
Doktora yapanı yurtdışına gönderiyoruz, başvuran yok
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Doktorası olan herkesi bir sene yurtdışına gönderdiklerini söyleyen Altunbaşak, başvuru oranının azlığından şikâyet etti: “Türkiye’de bu bursu alabilecek yaklaşık 90 bin kişi var. Başvuran ise 500 kişi. Bunu hiçbir şekilde anlamıyorum.”

    İnönü Üniversitesi’nde düzenlenen programda konuşan Yücel Altunbaşak, 5 yıldır makale teşvik sistemini uyguladıklarını hatırlattı. Akademisyenlerin makale yazdıkları zaman aldıkları ücretleri içeren sistemi, 3 hafta önce yenilediklerini kaydetti. Her bir derginin, makalenin karşılığında ücret olduğunu ifade eden Altunbaşak, akademisyenlere şöyle seslendi: “Artık A, B, C grubu diye ayrımlar yok. Kaliteye önem veren bir sistem geliştirdik. Her bir derginin kendi puanı var. Buna bağlı olarak para veriyoruz. Kendi alanında kaliteli yayın yapan, makale başına 5 bin lira alabilir.” Yurtiçi ve dışı burslarla 20 bin kişiyi desteklediklerini anlatan TÜBİTAK Başkanı, bütün öğretim üyelerini yurtdışına gönderebilecek bütçeye sahip olduklarını sözlerine ekledi.

doktora
yapanı
yurtdışına
gönderiyoruz
başvuran
yok
Yorum (6)
temel bilimci
Verilen burslar gidilen ülkeler için kesinlikle yetersiz. Çünkü araştırmacı ailesini götüremiyor. Yurtdışına gittiğimizde oraya gelen yabancıların çoğunun ailesi ile birlikte geldiklerini görüyoruz. Yayına ödenen paralar da adam sayısına bölününce kuş kadar kalıyor. Araştırmalar en azından tıpta 1-2 kişiyle yapılmıyor ki. Ek olarak doktorları mevcut performans sistemi var iken yurtdışına yollamak kolay değil, çünkü dr yurtdışına gidince eline geçen para 3-4 kat azalıyor. Sayın başkanın bu durumlardan haberi var mı acaba? Ayrıca son 10 yılda tıpta bütün odaklanma hasta hizmetine yöneldi. Temel bilimlerin esası olan doktora çalışması yapan insanların pek kıymeti kalmadı. Doktorası olan klinisyenler var, ancak onların bize faydası olmuyor. Diğer konu da yurtdışına gidildiğinde en az 3-4 yıl kalmanın gerekliliği. 1 yıllık gidişte sadece temel noktalar öğrenilebiliyor. Başkanın bahsettiği gibi nitelikli eğitmen olarak geri dönebilmek için en az 3-4 yıl o ülkelerde kalmak gerekiyor. Tubitak normalde 1 yıl, uzatarak zorla 2 yıl burs veriyor. Çalıştığınız kurum sürenizi uzatmazsa gene sorun yaşıyorsunuz. Tubitak once "acaba yanlış yaptığım işler var mı" diye kendi sistemini incelemelidir. Yurtdışına gittiğinizde Türkiyede çalıştığınız üniversitede oluşan değişikliklerden etkilenmemeniz gerekli, bu ise mevcut oynak zeminde hiç mümkün değil. Başkanın bahsettiği kendi alanında kaliteli yayını yapabilmek için insanın çok kalifiye bilgi birikimine sahip olması gerekli. "Yap da göreyim" diyerek bu işler olmaz. Başkanın kendisi en iyi bu yazdıklarımızı bilir. Yine de tubitak eski dönemdeki (AKP öncesi) kayırmacılığa göre çok büyük gelişme göstermiştir. Sayın Cemil Çelik hocaya (İnönü Üniv Rektörü) eski dönemdeki tubitak çalışmaları için teşekkür ediyorum. Sayın Tubitak başkanı mevcut durumdan yakınıyor ise, ki yakındığı bellidir, o zaman çalıştay yapsınlar, bizlerin fikirlerini sorsunlar, uygun gördükleri ve yapılabilecek düzenlemeleri de yapsınlar. Başkan bey 90.000 kişiden bahsediyor, aslında 90.000 kişi yok. o sayı mantar üniversiteler ile o kadar görünüyor, çünkü oralara giren insanların çoğunun amaçları bilimsel çalışma olmayıp, geçim derdi olduğundan hep sosyoekonomik gerekçeler ön plana çıkıyor. Perifer üniversitelerin çoğunda büyük bir mikromilliyetçilik vardır. Genel sekreterin dayısı ziraatte, gelini tıpta, damadı bilmem nerde öğretim görevlisidir. Böyle bir yerden bilim adamı çıkar mı? çıkmaz. Yabancı olan kişiler çoğu üniversitede dışlanır. Şu anda Yök başkanının da içinden çıkamadığı berbat bir hantal yapı var. Dahası, bu sistemde insanlar ingilizce sınavı kalksın diye savunuyorlar, çünkü kafası yetmeyenleri de almak istiyorlar. 65 yaşında bir adamı üniversiteye öğretim üyesi olarak alan bir sisteme söyleyecek söz yoktur. Önce adam kalitesinin yükselmesi lazım. İşte onun için sayın başkan 500 kişi ancak başvuruyor. Bu sorun sizin tek başına çözebileceğiniz bir durum değil, hükümetin (oy vermeme rağmen) hiç tasvip etmediğim bir politikasının sonucu: lise haline getirilmiş üniversiteler, Üniversitelerin küçük şehrin büyütülmesi için bir ekonomik getiri aracı görülmesi düşüncesinin ürünü. Tam bir pragmatik düşünce. Herşeye ekonomi gözüyle bakamazsınız. Yapacak bir şey yok. Sizin kadar bizler de üzülüyoruz, siyasi tercih böyle olduğu için böyle de gidecek. Bu ortamda idareciler tarafından Ülkemizde aşı yapılsın deniyor, kim yapacak? 89.500 kişinin içinde çıkacak bir bilim adamı mı bu işlerle uğraşacak? Yurtdışına gidince havaaalanından oteline kadar gidecek yabancı dil bilgisine sahip olmayan rektörler (hepsi değil tabii ki) mi bu işlerin öncülüğünü yapacak? Sayın başkanın işinin hakkını vermeye çalışan bir insan olduğu anlaşılıyor. Ancak sayın Başkan işiniz çok çok zor. Allah kolaylık versin.
0
Cevapla
Ertem Küçükgıdılı
Tıp doktorları bu imkandan yararlanabiliyor mu? Benim bildiğim kadarıyla mühendisler vs yurtdışına 1 sene gidebiliyor.
0
Cevapla
m
Burs dağıtımlarının adil olduğuna inanmıyorum. Adamına göre gidiyor. Dağıtılan burslardan faydalananların neler yaptıklarının bir açık herkezin anlayabileceği bilançosunun yayınlanmasını istiyorum. Bilelim memleketin parasını ne yapmışlar yoksa deve mi yapmışlar. Bilimsel burslar ( Bazıları gerçekten etli butlu olan) ile avrupaya USA ya gidip bırakın bilimsel projeyi lisan öğrenmeye çalışan, üniversitelerin tenha varoş köşelerinde kendi aralarında konuşan lisan öğrenmeyi bile beceremeden ama biriken parayla araba alıp dönenler vardı bir zamanlar, hatırlarımda.
0
Cevapla
selim
biz başbakanın nesliyiz. nedemişti başbakan;(http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2005/02/25/604697.asp) benim bir sürü arkadaşım vardı,dersleri hep 10 du, çok çalışkandılar,şimdi hepsi sürünüyor demişti. 2005 in bir şubat ayında...sayın tubitak başkanına soruyorum: bizde çalışan ve çalışkanlar sınıfından olup bizdemi sürünelim...
0
Cevapla
üç harfli
Uzman doktorlara açık, ama araştırmanın önemini hem davet edilmek istediğiniz ülkeye, hem de TÜBİTAK'a kabul ettirmeniz gerekiyor. Benim gibi performansta sabiti aşamayan, ve hergün icapçı olanlar için kurtarıcı (bir yıllık) olabilir.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir