Medimagazin logo

Doktor doktor gezmek tanıyı geciktiriyor, prognozu olumsuz etkiliyor

Akciğer kanserine yönelik yapılan bir çalışmada, Türkiye’de tanı ve tedavilerdeki gecikme araştırılırken, doktor doktor gezmenin tanıyı geciktirdiği ortaya kondu
Doktor doktor gezmek tanıyı geciktiriyor, prognozu olumsuz etkiliyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Birçok hastalıkta olduğu gibi, akciğer kanserinde de erken tanı ve tedavi, hastaların prognozu için çok önem taşıyor. Türk Toraks Derneği 16. Yıllık Kongresi’nde, Ahmet Selim Yurdakul ve arkadaşları tarafından sunulan “Türkiye’de Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinin Tanı ve Tedavisinde Hasta ve Doktor Gecikmesi” başlıklı sözel bildiride bu gecikmeleri etkileyen faktörler araştırıldı.


Türkiye’nin farklı illerinden 17 merkez tarafından bir yıl süreyle gerçekleştirilen çalışmada, bin 16 hasta prospektif olarak çalışmaya alındı.


Yapılan çalışmada hasta gecikme süresi ortalama 46 gün, doktor gecikmesi 87 gün, toplam gecikme ise ortalama 131 gün olarak bulundu.


Gecikmeleri etkileyen temel faktörler incelendiğinde; hastalık gecikmesinin işçilerde daha fazla görüldüğü, köylerde yaşayanlarda ise kurum gecikmesinin daha fazla olduğu tespit edildi.


Başvurulan doktor sayısı arttıkça kurumsal gecikme, doktor gecikmesi ve toplam gecikme sürelerinin arttığı tespit edilirken, akciğer tümörünün erken evrelerindeki olgularda tanı ve tedavi gecikmelerinin daha fazla olduğu saptandı.


Çalışmanın sonuç kısmında hasta gecikme süresinin azaltılması için toplumun akciğer kanseri konusunda bilgilendirilmesi, doktor gecikme süresinin azaltılması için ise birinci basamakta eğitimin artırılması gerektiğinin altı çizildi.


Çalışmada ayrıca, göğüs hastalıkları uzmanlarının tanı ve tedaviye başlama sürelerinin daha da azaltılması için multidisipliner yaklaşımın önemsenmesi ve algoritmaların uzmanlar tarafından düzenli olarak kullanılması gerektiği ifade edildi.
 

doktor
doktor
gezmek
tanıyı
geciktiriyor
prognozu
olumsuz
etkiliyor
Yorum (11)
garip
ben bi hekim olarak doktor doktor gezme ihtiyacı hissediyorsam vatandaş bu konuda tamamen haklıdır.. her hekimin yetiştiği ortam ve aldığı tıp ve uzmanlık eğitimi aynı olsa da aynı değil uygulamada işler çok farklı o yüzden daha az invaziv daha makul tedaviyi bulmak için herkes gezebilir mahsuru yok.. yada herşey standardize edilecek ki bu tarz şeylere gerek kalmasın
0
Cevapla
ekrem
ne demişti kibir dolu eski bakanımız: tahlil sonuçlarınızı farklı doktorlara gösterin,ben bile ceket alırken en az 5 yer gezerim...bir kezx daha andık zaatı muhteremi.
0
Cevapla
uz
Performansa dayalı sistem var oldukça hastalar doktor doktor gezmeye mahkumdur. Doktorun hastasına 5 dakika ayırabildiği sistemde tanı koymak mümkün olmaz.
0
Cevapla
Mücahit Altuntaş
Medimagazine bu güzel haberler için teşekkür ediyorum.Önemli konulardır , herkesimce , özellikle sağlıkçılar arasında konuşulması , yeri önemi derinliği belirlenmesi gereken konular.Bunlar bu güne kadar konuşmadık , konuşmak , tartışmak zorundayız. Bu haberde “Türkiye’nin farklı illerinden 17 merkez tarafından bir yıl süreyle gerçekleştirilen çalışmada, bin 16 hasta prospektif olarak çalışmaya alındı.Yapılan çalışmada hasta gecikme süresi ortalama 46 gün, doktor gecikmesi 87 gün, toplam gecikme ise ortalama 131 gün olarak bulundu.” Rakamlar önemliyse birşeye dikkatinizi çekerim.Doktor geçikmesinin (87 gün ) hasta geçikmesinden ( 47 gün ) iki kat fazla olması bize birşeylerin yanlış gittiğini çağrıştırmalı ! Sağlıkta her alanda sorun var.Hasta muayne süreleri , hasta hekim ilişkileri , sevk sistemi, yan dal hekimliği , üniversitelerin iş yükü , aile hekimliğinin iş yükü , sevk sorunları , geri bildirim sorunları , 5 dakikaya indirgenmiş muayne süreleri , sağlık harcamalarının 3-5 kat artırılmasına rağmen hala şiddetin 17 kat artması , medmagazinde çoğu rumuzla yazan arkadaşlarımın sorunları gibi.Bunlar , tüm sorunlarımızı birlikte düşünmemizi gerektiren bir yaklaşım , sistem , kalite sorunu olduğunu gösteriyor. Başlarken temel yaklaşımımız mevcut iş yükünü azaltmak , kaliteli hale getirmek , hasta hekim iletişimini artıran yollar bulmamız üzerine olmalı.Bu hem sağlık personelinin yıpranmasını , hem gereksiz artan sağlık harcamalarının azaltmanında bir yolu.Biliyoruzki iki alanda bizi zorlamaktadır. Birinci basamağı hem prestij , hemde kalite anlamında düzeltmek olmalı.Dahiliye , Aile Hekimi ve Pediatri gibi kapsamlı , sağlık sisteminin merkezinde olan branşlar.Çocuk doktoru , yetişkin doktoru (dahiliye) , Aile doktoru toplum içinde büyük paydaları olan , sağlık sisteminin tabanını teşkil eden , tüm bölümlerle ilişkili branşlardır.Sevk sistemi kurgusu içinde , bu üç ana branşla yandal sevk ve geri bildirimleri sağlamak , geliştirmek , kaliteye kavuşturmak durumundayız. Eklemlerim ağrı var diye Romatizma doktoruna gitmek sağlık sistemimizde olağandır , ama sonuç kontrolsuz branş yığılmalarına , geribildirim olmayan döngülere , temel hekimliğin değersizleşme sürecine , oryantasyonu bozulmuş iş akışına , gereksiz iş yüküne neden olmaktadır.Üniversiteye elini kolunu sallayarak gitmekte aynı derecede komiktir.Basamak sistemi 1. , 2. 3. basamak ve bu basamaklarda geri dönüşüm gerekmektedir. Sağlık sisteminin iletişimi yoktur.Peki hasta hekim iletişimi nasıl olacak?Buralarda sorunlar var , çözmemiz gerekiyor.Yoksa iletişim hep sorunlu , sistem hasta güvenliği açısından güvensiz olacaktır. Sağlığa ayrılan pay "Performans Sistemiyle" tüketim koagülopatisine girmiştir.Diğer yandan ucuz işgücünü keşfetmiş dünya sistemi sağlıkta alsat sistemini globalleştirmiş , açık pazar haline getirmiştir. Sağlığı ticarileştiren yaklaşımı doğal olarak öncelidiğinden , sağlık işletme kamuflajıyla , karlılık , pazar , yatırım , getiri gibi değerleri ön plana aldığından , sağlığı uzun dönemli bir süreç olmak yerine yatırım , ticaret , al sat sürecine her geçen gün daha çok etkiler hale gelmiştir.Bu gelişmeleri , bu süreci atlamadan sağlığa yaklaşımlarımızı eksik yaparız.Bu saptamalar oryantasyon noktalarıdır. Diğer oryantasyon noktası ise bu işi yapan insanın , kuşakların durumu , tutumu hakkında yapılan tesbitlerdir. Bunu algı anlamında önemli buluyorum. Sağlık sistemini aşırı tetkik , performans tüketiminden , aşırı iş yükünden acilen kurtarmanız gerekmektedir. Sistemi CEOların , işletme ve kar mantığının girdabından , ahlak yapısından çıkarmanız gerekir. Aşırı iş yükünü tetikleyen ,artıran , teşvik eden gerek hekim gerek hasta tutumlarından vazgeçmek gerekiyor.Karlılığı artırma yaklaşımı, sağlık sistemini ticarete dönüştüren yaklaşımlarla bunları yapamazsınız. Aile hekimlerin çalıştığı ortamaları merdiven altı işletmesi gibi işportacı , pejmurde halde yapmamalısınız.Aile hekimlerini işletme haline getirmemeli , iş yüküne boğmamalısınız.Kendine iş bulma ve performasn yaratma yerine , sağlığı koruyucu , ihtiyacı olan hastaya iyi hizmete odaklanmak gerekir. Malpraktis uygulmasını bağımsız kurulların süçgecinden geçirdikten sonra , değerlenmeye değerse hukuk yada mahkem sürecine göndermelisiniz.Mahkeme süreci keyfi dava açmalarla değil , Özerk , çoklu denetimden geçtikten sonra mahkeme süreci başlatılmalıdır.Hastanın doğrudan mahkemeye gittiği süreç hem hekim hem sağlık sistemini aşırı yıpratacaktır.Gereksiz defansif tıbbı artıracaktır.Bize yaramaz.Herşeyden önce çok yıpratıcıdır.Sağlık ortamını stres , gerginliğe sokacaktır.Sağlıkta yeteri kadar sorun , gerginlik zaten var ! Bir hekim bir hastayı 15-20 dakika değerlendirebilir.Sağlıklı , insanca olan bu sistemi uygulamak için hastayı dinlemeye , muayneye , kayıt işlemlerine zaman ayırmak , özen göstermek zorundasınız.Sistem insanı sürekli doktor gitmeye itmektedir.Performans böyle bir uygulamayı çok artırmıştır. Hastaneye , doktaya müracat zıvanadan çıkmış , bu konu siyasi malzeme yapılmıştır.Gerçek ihtiyacı olan hasta iyi , yeterli bakım alması için bu yaklaşımlardan vargeçilmedir. Yandal hekimiği yerine Aile hekimliğini , dahiliye , pediatri gibi genel branş hekimlerine odaklanmak , iyi eğitmek , sistemin merkezine koymak , teşvik etmek , prestijli , temiz insana yakışır ortam ve sürelerde uygulatmalısınız.Bu süreçte iyi bir sevk ve yandal ana branş uygulamaları , iletişimi sağlanmalıdır. Hekimlerin , sağlık çalışanının ücreti , çalışma koşulları , şiddete maruz kalması eğer önemseniyorsa tek kaynak vardır.Sağlık sistemine müracat , kalite konusunda , akılcılık insaflı , israfa dikkat etmektir. Bu kadar basittir.Kaynak akılcılık , gereksiz harcamaların azaltılması , hekimliği gerekirse işlem yapılan bilimsel içeriğe kavuşturmakla olabilir.Bunun tam tersi yapıldığı için sağlık harcamları 3-5 kat , ilaç masrafları son derece gereksiz artmıştır. Hekimleri ilaç firmaları ilişkisini birebir değil hasta haklarının içinde bulunduğu çeşitli özerk kuruluşuların gözetiminde yapmak önemlidir.Birebir hekim firma görevlisi ilişkisini kontollü ve represantları madur etmeyecek sosyal politikalar ve uygulamalarla yavaş yavaş azatmalısınız. Hekimlerin mezuniyet sonrası eğitimlerini önemsemelisiniz.Bağımsız bilim kurullarınca denetlemelisiniz.Kredili sistemi hekimleri bir süre eğittikten sonra , hekimleri strese sokmadan uygulamaya sokmalısınız. Sağlık harcamları performasn ve yandal uzmanına giden hasta akışının gereksiz işlem , tetkik , uygulama girdabındadır. Aile hekimi (yada pratisyen hekim ) sağlık sisteminde mevcu hasta döngüsünn büyük kısmını oluşturan hipertansiyon , ÜSYE ,ASYE ,İYE , Allerjik , bazı sık görülen dermatolojik hastalıklar , Ülser gastrit gibi GİS hastalıklarını rahatlıkla çözebilir.On onbeş hastalık grubu sağlık siteminde temel sorunların %80 oranında çözer geri kalan iyi bir geri bildirim ve takiple pediatri , dahiliye , gerekirse yandal gibi branşlarla basitçe çözümlenebilir. Tüm bunları yapabilmek için sistemi "ticaretten" uzaklaşıtırmalısınız.İsteyen maliyetini göze alır istediği hekime gider.Ama devlette , kurumlarda çalışan hekimin itibarını, çalışma koşullarını , emeğinin karşılığını , siyasetin , geçip geçiciliğin insafına , ahlakına değil bilimselliğe ve özerkliğe emanet etmek gerekir. Özetle tüm bunları yapabilmek için sistemi "siyasal hale getiren uygulamalardan" uzaklaşmalısınız. Mevcut uygulamalar Sağlık sistemini çifte kavrulmuş misali hem ticari hemde fazla siyaset bağımlısı hale getirmiştir. Özerk , bilimsel unsurların , siyasetin gelip geçiciliğin uzak unsurların sağlık sisteminde yer ve güç kazanması gerekmektedir.Sağlık sisteminde giderek artan şiddet ve huzursuzluk , tam tersi uygulamaların artmasından , akılcılığı imkansız hale getiren akıl ve bilimdışı uygulamalarda kaynaklanmaktadır. Bilenlerin gerçek bu olduğu halde , sorunları söylememe , ifade etmeme , görmezden gelme tutumları vardır.Bağımsız insan , tüketimi önceleyen insan , güçlü bağımsız kurum , toplumsal yapımızdan kaynaklanan sorunlarımız , katostrofik durumlara yol açmaktadır. Bunları görmemiz gerekiyor.Bunların uygulanması konusunda mevcut gerçekliğe , ters köşe uygulamalara , siyasal ortama rağmen uzun dönemli akılcı bir sistemi, sağlıkta tabana dayanan iyi ilişkilerle gerçekleştirmek gerekiyor.Benim sistemde sorun olarak gördüğüm bunlardır.Çözümde bu dinamikler gözetilmelidir.Saygılarımı sunuyorum Dr.mücahit Altuntaş İç hastalıkları uzmanı
0
Cevapla
kazı kazancı
eee ne var bunda ölümlü dünya bu kazık çakacak halimiz yok ya herkes ölecek er ya da geç,ne güzel işte hastaler için sosyal aktıvasyon,ömür biter gezmek bitmez.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir