GSF Dekanı Prof. Dr. Mehmed Kavukcu, 'terör', 'şiddet', 'atık', 'israf', 'ölüm', 'koronavirüs', 'mülteci' ve 'sonsuzluk' gibi güncel sorunlarla toplumsal olaylara dikkat çekmek için bugüne kadar birçok ilginç performans sundu.
Bu kez sağlık çalışanlarına saldırılara dikkat çekmek istediğini söyleyen profesör doktor Kavukcu, "Son yıllarda daha sık biçimde karşılaştığımız sağlık çalışanlarına karşı şiddet haberleri üzerinde düşünülmesi, çözüme yönelik etkili ve acil adımlar atılması gereken bir seviyeye ulaştı. Sağlık çalışanlarının mesleklerinin zorluğuna rağmen toplum sağlığından ve mücadeleden vazgeçmeyen tavırları, içinde bulunduğumuz salgın hastalık ve pandemi çağında deneyimlediğimiz gibi her zamankinden daha hayati bir öneme sahiptir. Bir hastane çoğunlukla olumsuz duyguları, anıları hatırlatan ve hissettiren bir yerdir. Bir hastane umut aşılayabileceği gibi umutların yok olduğu bir yere de dönüşebilir. Bir hastanede yeni bir hayat başlayabilir ama beklenmedik bir anda, her türlü çabaya rağmen çok sevilen bir can da hayattan kopabilir. Hastane çalışanları günlük yaşamlarını bu olasılıklar içinde, daha fazla canı hayatta tutmaya çabalayarak geçirirler. Bu çabanın içinde psikolojik ve fiziksel şiddetle karşı karşıya kalmaları bu insanların haksızlık ve sahipsizlik duyguları içinde mesleklerine olan inanç ve bağlılıklarını zedelemektedir" diye konuştu.
Hastane ortamını gözlemledi
Hayatın içinde yüz yüze gelinen her türlü şiddete karşı göndermeleri olan enstalasyon (yerleştirme) ve performanslarıyla tanınan sanatçı Kavukcu, 'Şiddeti Düşünmek 10 - Sağlık Çalışanları' başlıklı son performansında; sağlık çalışanlarının, bir taraftan, hayat ve ölüm arasında yaşamın galip gelmesi için sürekli çabaladıkları mesleklerini icra ederken, bir taraftan da mücadele etmek zorunda kaldıkları şiddet olaylarına gönderme yaptı. Yakın zamanda babasını kaybettiğini hatırlatan Kavukcu, "Bu acı kaybın hemen ardından annem rahatsızlandı ve bu nedenle bir süre hastanede yaşamak durumunda kaldım. Bu dönemde hastane ortamını, hastane çalışanlarının karşı karşıya kaldıkları olayları gözlemleme imkanım olunca böyle bir performans sergiledim" dedi.
Kar toplarıyla taşlama
Pandemi döneminde bizzat kendi yaptığı stilize edilmiş virüs görseli içeren duvar resminin önünde siper gibi duran sanatçı, performansı sırasında atılan kar toplarına karşı gelip adeta onlarla savaştı. Sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu ortam, Kavukcu'nun sıklıkla kullandığı bir alegori olarak doğanın zorlu şartlarıyla ilişkilendirildi. Sanatçının gergin, tehlikeye açık, kırılgan yüz ifadesi ve üzerine atılan karlar, kendi kişisel hayatındaki kayıplar ve hastalıklarla mücadelesi kadar, bir sağlık çalışanının şiddetle karşı karşıya kaldığı anı ve bu şiddeti doğuran cehaletle mücadelesini de hatırlatır nitelik taşıyor. Sanatçı, üzerine atılan kar toplarıyla linç kültüründe var olan taşlama geleneğini akıllara getirmek istediğini belirterek, sağlık çalışanlarına yapılan haksız saldırıları görselleştirip, kınadığını vurguladı.