ANKARA - Yeni tip koronavirüs olarak bilinen Covıd-2019 Çin’de etkisini sürdürürken, salgını sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 6'ya, vaka sayısı 74 bin 279'a ulaştı. Çin hükümeti verilerine göre 8 Şubat'ta taburcu olanların sayısı ise teyit edilen vakaların sayısını geçti. Bir gün içerisinde bin 749 vaka görülürken, taburcu olanların sayısı bin 824 oldu.
Çin'in Ankara Büyükelçisi Deng Li, yeni korona tipi “Covıd-2019” isimli virüsle ilgili son gelişmeleri değerlendirdi. Büyükelçi Li, "Şu an bilim adamlarımız bu virüsün nasıl çıktığını ve onun kaynağının nereden olduğunu bulmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Şu anda bildiğimiz kadarıyla geçen yıl Aralık ayında ortaya çıktı. En erken aşamalarda hayvanlardan insanlara bulaşmış olmalı ve Ocak ayının ortalarında ise insandan insana buluşma aşamasına gelindi" dedi.
Büyükelçi Li, Çin’de şu ana kadar son resmi rakamlara göre ölen, virüs salgınına kapılan ve tedavi edilen kişi sayısı ile ilgili, "Salı günü (19 Şubat 2020) gece yarısı itibarıyla Pekin’in yerel saati 00.00’da 74 bin 279 teyitli vaka görüldü. Çok sayıda da vatandaşımız da taburcu edildi. Halen tedavi altında olan hastalarımızın sayısı ise 57 bin 805’tir. Toplamda 2 bin 6 vatandaşımız hayatını kaybetti. Toplamda 14 bin 387 vatandaşımız taburcu oldu. Bu veriler Çin’in ana karasında meydana gelen olaylara ilişkin verilerdir. Güçlü tedbirlerin etkili olduğu anlaşıldı ve hızlı bir şekilde iyileşme sürecine girildi. İyileşme sürecine girmenin göstergesi olarak 18 Şubat 2020’de taburcu olanların sayısı teyit edilen vakıaların sayısını geçti. Bir gün içerisinde bin 749 vaka görüldü ve taburcu olanların sayısı ise bin 824 oldu. Hubei eyaletinin dışında 56 vaka görüldü. Burada Çin tarafının gösterdiği çabaların etkili olduğu anlaşılıyor buradan" diye konuştu.
Dünya üzerindeki son rakamlar
Dünya genelinde görülen virüs vakalarına ilişkin son verileri de paylaşan Li, "Çin dışında dünyada 25 ülkede vaka görüldü. Toplam vakaların sayısının fazla olduğunu görmüyoruz. Vakaların çoğunluğunun Japonya’daki gemide görüldüğünü ifade edebiliriz. Çin dışında 25 ülkede 925 adet teyitli Covıd-19 vaka sayısı var. Bu da küresel anlamda yüzde 1,23’e tekabül ediyor. Çin’in dışında ölen kişi sayısının 3 olduğu rapor edildi. Bunlardan biri Japonya’da, diğeri Filipinler’de ve diğeri de Fransa’da. Yine Çin’in dışında da 129 kişi tedavi edildi. Dünyada görülen vakaların sayısının çoğu Çin’de. Çin’de ise en fazla Hubei eyaletinde görülüyor" ifadelerini kullandı.
"Virüsün bulaşma serüveni araştırılıyor"
"Virüsün Wuhan’da balık ve vahşi hayvanların etlerinin satıldığı pazar yerinde ortaya çıktığı Çin otoriteleri tarafından belirtiliyor. Çin hükümeti ve yerel yönetimin bu pazarda bir denetim eksikliği oldu mu ve şu anda pazar aktif mi yoksa kapalı mı?" sorusu üzerine Büyükelçi Li, "Şu anda bilim insanlarının yaptığı araştırmalar sonucunda yeni tip korona virüsünün yabani yarasa da görülen korona virüsüne çok benzediği anlaşıldı. Yabani yarasadan ilk önce başka bir yabani hayvana bulaşmış, o yabani hayvandan da insana bulaşmış olabileceği düşünülüyor. Aslında böyle bir süreç daha önce yaşanmış olan Sars salgını ve Ortadoğu’da görülen solunum salgını ile aynı. Şu anda halen olağan çaba ile aracı hayvanların neler olduğu Çin bilim adamları tarafından tespit edilmeye çalışılıyor. Sizin bahsettiğiniz Wuhan’da deniz mahsulleri ve yabani hayvanların satıldığı pazar ise geçen yıl Aralık ayının sonunda kapatıldı bile" dedi.
Sosyal medya ve medyada virüsün çıkış sebebinin vahşi hayvanların tüketimine bağlandığını ve Çin’de vahşi hayvan yemenin yasaklanıp yasaklanmayacağı sorusuna Büyükelçi Li, "Şu an Çin Ulusal Halk Kongresi meclisimiz olanca hızla sıkı bir şekilde yabani hayvanların satılmasını ve onları yeme gibi kötü alışkanlıkların giderilmesi için yasama çalışmalarına başladı" cevabını verdi.
"Türk hükümeti Çin’e yardım malzemesi gönderdi, bunun için de teşekkürlerimizi sunmak istiyoruz"
Türkiye'nin Wuhan eyaletindeki vatandaşlarını tahliye sırasında Çin'e gönderdiği yardımlardan dolayı da teşekkür eden Büyükelçi Li, "Her şeyden önce Wuhan’ın yerel makamı 23 Ocak tarihinde Wuhan’ı kapatma kararı verdi. Bunun amacı ise en iyi şekilde salgının dışarıya yayılmasını önlemekti. Bu kararı aldıktan sonra Türkiye de dahil bazı ülkeler Çin tarafına resmi olarak kendi vatandaşlarını geri getirme talebinde bulundular. Türk tarafı bize 29 Ocak tarihinde resmi talepte bulundu, Çin tarafı ise olumlu cevap verdi. Burada Wuhan’da yaşayan Türk vatandaşlarını geri getirmek için gönderdiği bu uçakta aynı zamanda Türk hükümeti Çin’e yardım etmek amacıyla bir grup yardım malzemesi gönderdi. Bunun için de Türk tarafına teşekkürlerimizi sunmak istiyoruz" diye konuştu.
"Turist vatandaşlarımıza uyarıda bulunduk"
Çin Ankara Büyükelçiliği'nin Türkiye’de bulunan vatandaşları için ne tür önlemler ve tedbirler aldığına ilişkin soruya Büyükelçi Deng Li, "Bu süreç Çin’in geleneksel yılbaşı tatiline denk geldiği için yurt dışına seyahat amacıyla bulunan çok sayıda Çinli turistimiz de vardı. Bu Çinli turistlerimize de memleketlerimize dönmeleri için yardımcı olduk. Aynı süreçte her zaman kendi turistlerimize uyarıda bulunmaya önem verdik. Kendilerinde öksürük ve ateş gibi nedenler çıkarsa hemen doktora başvurmaları uyarısında bulunduk. Çin sermayeli şirketlerimize İstanbul’da bulunan Başkonsolosluğumuza da uyarıda bulunduk" yanıtını verdi.
"Virüsün yayılmasını önleyebilecek birkaç geçerli ilaç bulundu, klinik denemeler yapılıyor"
"Covıd-19 virüsüne karşı Çinli bilim adamlarının antivirüs ilaç geliştirmeye çalıştığı biliniyor ancak bunun ne aşamada olduğu henüz gün yüzüne çıkmadı" sorusu üzerine Büyükelçi Li, "Şu ana kadar kesinlikle işe yarayabileceğini söyleyebileceğimiz bir ilaç bulunamadı tam olarak. Şunu da söylemek istiyorum bilim insanlarımız gece gündüz demeden yapılan çalışmalar sonucunda bu virüsün yayılmasını önleyebilecek birkaç geçerli ilaç bulundu ve bu ilaçlar için klinik denemeler yapılıyor. İnsanoğlunun hep kullandığı sıtmaya karşı bir ilaç var, o ilacın kullanılmasıyla bu virüsün vücut içerisinde yayılmasını önleyebileceğimizi tespit ettik. Bir ABD’li şirketin daha önce Afrika’daki Ebola virüsüne karşı buldukları ilacın da yeni tip korona virüsün yayılmasını engellemesi konusunda geçerli olabileceği noktasında tespitler yaptık. Geleneksel Çin tıbbının bu çalışmalarımıza yaptığı katkı oranı yüzde 75’e vardı. Özellikle durumu hafif olan hastalarımızın tedavi edilmesinde geleneksel Çin tıbbının çok işe yaradığını gördük. Şu anda bizim personelimiz de aynı şekilde yeni bir yöntem geliştirdiler. Daha önce tedavi edilmiş hastanın kan plazmasını kullanarak belki diğer hastaların durumunu iyileştirilebileceği düşünülüyor. Şu anda aşı ile ilgili birkaç aşının oluşturulması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yapılan çalışmalarda bazı aşıların hayvanlarda denendiğini ifade edebiliriz" bilgilerini verdi.
Ekonomik faaliyetler ve ürün tedariği
Salgın nedeniyle Çin’de üretimin ciddi anlamda sekteye uğradığı ve tedarikçi pek çok ülkenin de sıkıntıya girdiğinin hatırlatılması üzerine Büyükelçi Li, "Salgın gerçekten Çin'in üretim faaliyetlerini olumsuz yönde etkiledi. Salgının önlenmesi amacıyla insanların hareketlerini kısıtlayan politikalar geliştirildi. İnsan hareketi kısıtlı iken bu fabrika ve üretim tesislerinde çalışanlar daha önce çalıştıkları iş yerlerine dönebilirler. Bu çok büyük bir sorun. Yaşanan sıkıntılar taşımacılık faaliyetleri için bazı sıkıntılar getirdi. Bütün dünyanın tedarik ve üretim zincirinde Çin çok önemli bir tedarikçi konumunda. Çin’de işlerin nasıl yeniden başlayacağı ve iş yerlerinde nasıl dönülebileceği konular tüm dünyayı etkiliyor. Bu yüzden Şubat ayına girildikten sonra Çin hükümeti, salgınla mücadele ve iş yerlerin yeniden çalıştırılması konusuna önem veriyor. En temel ve en fazla gereksinim duyulan sektörlerimizin yeniden çalışır hale getirilmesi oranı yüzde 80’e ulaşmış durumda. Çin’in farklı şehirleri ve bölgelerinde küçük ve orta ölçekli işletmelerimize yardımcı olabilmek için onların tekrar üretime başlaması için ayrıcalıklı politikalar üretilmeye çalışılıyor. Pekin gibi şehirlerinde tekrar trafik tıkanıklığı yaşanmaya başlandığı yönünde Çin medyasında haberler çıktı. İş yerlerinde en sıkı kontroller yapılmalı" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin ürettiği tanı kiti
Büyükelçi Li, Türkiye'nin ürettiği tanı kitini Çin ithal edebilir mi?" sorusuna ise şu cevabı verdi:
"Şu anda Çin bu mücadele süreci ile tüm dünya ülkeleri ile şeffaf ve eş güdümlü şekilde çalışma yapmaya hazırdır. Bu yüzden gerek Çinli, gerek Türk ve gerek dünyanın bütün bilim insanlarıyla bu konuda işbirliği ve diyalog yapabilir. Bu tür bilimsel diyalog ve iletişimle bütün dünya ülkeleri bu salgına karşı zafer kazanabilir. Geliştirilen tanı kiti konusunda tüm dünya aslında benzer çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmalarda önem verilmesi gereken iki konu var. Mutlaka çok güvenilir olması gerekiyor. Şu ana kadar geliştirilen yöntemlerden en hızlısı 15 dakika içinde bir hastanın virüse kapılıp kapılmadığını tespit edebilir. Bu yüzden her zaman bilime dayanmalıyız. İnsanoğlu yeter ki birlikte çalışsın ve dayanışma içinde olsun, mutlaka bu salgını yenebiliriz."