Çift kol ve çift bacak naklinde kötü haber

bu nakiller gerçekten tıp adına devrim niteliğindedir. ama özellikle hocalarımızın nakil alıcılarının daha sonraki hayatlarında kar ve zarar oranını düşünerek bu nakilleri yapmaları lazım. özellikle akdeniz üniversitesinde yapılan nakil bence de özellikle alıcının önceki yüzünün topluma girmekte sıkıntı yaşaması olasılığı yüksek olacağından gerçekten endike bir vakadır. ama hacettepede ki yüz nakli vakası bence endike değildir. çünkü yüzünün bir tarafı sadece skarlı.çünkü cerrahi sonrası red gelişirse yüzünün daha kötü olma ihtimali var,ayrıca red riski için yüklenen aşırı steroidde bütün vücud açısından bakılınca ekstra bir risk oluyor. kol ve bacak nakillerinde de inşallah transplant edilen organlar fonksiyone olur..çünkü damar,sinir ve kas yapısı bağlantıları çok iyi yapılmalı ve sonrasında eğer red gelişmezse yoğun fizik tedavi yardımı yapılmalı. demek istediğim şu ki hocalarımızın gayreti ve bilgisi mükemmel, tıp adına da dünyada ses getiren olaylar. istediğim şey ise gerçek ve doğru endikasyonda, doğru alıcılara bu nakiller yapılsın.. amaç sadece ben de iananılmaz nakilleri yapabiliyorum, tıp dünyasında adım sık anılsın olmasın..

Nakil, yani işin ''cerrahi ve mekanik'' kısmı elbette çok önemli. Yani mikroskop altında saatlerce damar sinir bağlamak önemli.Ancak asıl tıp, doktorluk ameliyat sonraki kısımla ilgili.Sorunlar çoğunlukla bu kısımla ilgili. Neden ABD ya da Rusya ya da Çin ya da Almanya bu işte öncü olmadı? Elbette saydığım bu ülkelerde yüzlerce, eli cerrahiye yatkın, anastomoz yapmayı bilen yetenekli cerahlar vardır. Hatta bizimkiler gidip oralarda öğreniyorlar bu işleri. ABD gibi ülkelerde bu işler insan üstünde de öğrenilmiyor, hayvan hastaneleri var, maymunları ameliyat ederek yapıyorsunuz çoğu ilki, deneyi. Ameliyatı yapacak onlarca ekip çıkar her ülkeden. Yapmıyor ve bekliyorlar çünkü ameliyat sonrası komplikasyonların ne olacağını kestiremiyorlar, bizim 20 yaşlarındaki delikanlılardan öğrenecekler. ya da yaptıkları kişilerin gerçekten yüzleri yok, bundan daha kötü olamaz diyerek ameliyat yapıyorlar. Kişisel düşüncelerin ve bakanlığın Türkiye'yi sağlık turizmine açma düşüncelerinin , kolay ameliyat kararlarında etkili olduğunu düşünüyorum. Bu delikanlının ''ameliyat sonrası spikerlik yapma hevesi'' beni ziyadesiyle üzdü. Filmlerdeki gibi olacak sanıyor, yüzü tıpkı Allah yaratmışcasına hatasız ve izsiz olacak diye düşünüyor. Konuşabileceğini, hem de spiker olarak çalışacak kadar her uzvunu rahatça kulanabilecek şekilde konuşabileceğini düşünüyor olmalı. Bunu düşünmesine kim vesile olduysa büyük vebal altında. Umarım dileği gerçek olsun. Allah ekibi de utandırmasın. Bu yorumu yazan ben de haksız çıkayım. İnşallah«

bir makalede şöyle diyordu: "the ability to do an operation, is not an indication".