Türkiye'de organ bağışının yeterli düzeyde olmaması sebebiyle böbrek hastası sayısı her geçen yıl daha da artıyor. Böbrek bekleyen hasta sayısının 50 binden fazla olduğu aktarılıyor. Aydın'ın Söke ilçesinde yaşayan Tolga Kılıç (33), tam 7 yıldır kendisine uygun bir böbrek bekliyordu. Manisa'da ise Emine Eser (24), 3 yıldır diyalize giriyordu. Kılıç ve Eser, İzmir'deki çapraz böbrek nakliyle yeniden sağlıklarına kavuştu. Kılıç'a, Emine Eser'in babası Halil Atıcı'nın (47) böbreği, Emine Eser'e de Kılıç'ın eşi Melek Kılıç'ın (31) böbreği nakledildi. Başarılı geçen operasyonların ardından, hastanede tedavisi süren Tolga Kılıç, çocukluğunda meydana gelen idrar yolları iltihabı sebebiyle böbrek hastası olduğunu anlattı. 2005 yılında iki böbreğinin çalışamaz hale gelmesiyle malulen emekliye ayrıldığını, 7 yıldır diyalize bağlı hayatını sürdürdüğünü kaydetti. Bu süreçte Melek Kılıç'la evlendiğini, kan uyumsuzluğu sebebiyle eşinin böbreğinin kendisine nakledilemediğini, bu yüzden yıllardır kadavradan nakil beklediğini anlattı. Kılıç, çapraz nakil testleri için İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne çağrılmasıyla hayatının en güzel sürprizini yaşadığını belirtti. Kendisi gibi tedavi gören Emine Eser'in babası Halil Atıcı'nın, eşi Melek Kılıç'ın da Emine Eser için uygun donör olduklarının belirlenmesiyle çapraz nakil ameliyatına alındıklarını kaydeden Kılıç, ameliyatla iki aile arasında ömür boyu sürecek hayat ve gönül bağı kurulduğunu anlattı. Kılıç, "Diyaliz saatine ve gününe bağlı olmadan hareket edebilmeyi, özgürlüğümü özledim. Ailemle uzun bir yolculuğa çıkmayı istiyorum." diye konuştu.
OĞLUMA DOYA DOYA SARILACAĞIM
Emine Eser de, hamileliği döneminde yüksek tansiyon sebebiyle 8 aylık doğum yaparak oğlu Atakan'ı dünyaya getirmiş. Doğum sonrası süreçte böbrek yetmezliğinin ortaya çıktığını söyleyen Eser, kan uyuşmazlığı sebebiyle ailesinden böbrek nakli yapılamadığını, uzmanların bilgilendirmesi üzerine Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne, babasının donör olması için çapraz nakil başvurusu yaptıklarını söyledi. Tedavideki üç yıl boyunca oğluyla ilgilenemediğini belirten Emine Eser, "Diyaliz sebebiyle oğlum Atakan'ı ayda bir kere görebildim. Çocuğuma hasret kaldım. Melek ablanın böbreğiyle üç yıl sonra hayat benim için de yeniden başlıyor. Nakil sonrası tedavi altı ay daha devam edecek, maskeyle dolaşacağım; ama hastaneden taburcu olduğumda oğluma doya doya sarılacağım. Melek abla beni yaşama döndürdü. Birbirimizi hiç tanımıyorduk ama şimdi hayat boyu sürecek bir bağımız oldu." diye konuştu.