Kalitesiz kalite!
İl merkezine 130 km Ankara ya 500 km yakında! 50 yataklı bir hastane de müdürsünüz.küçük bir ilçede olduğunuzdan olsa gerek herkes hastanenin en yetkilisini siz zannediyor.Kaymakam dan tutun da sokaktaki vatandaşa, hatta siyasiler ve basın olmak üzere herkes her şeyi sizden talep ediyor.Siz de biraz sorumluluk sahibisiniz ki her doktor atama döneminde Ankara yollarını düzlüyorsunuz.Neden biliyor musunuz? Çünkü her atama döneminde yazdığınız talep yazısı henüz bakanlığın alt katından üst katına çıkmamış.Gitmişken hastanenin malzeme cihaz ve onarımla ilgili taleplerini de götürmek için.
Bakanlığımız sağ olsun cihaz vs hiçbir ihtiyacımızı karşılamasa da zorunlu hizmetten hekim sıkıntımızı kısmen de olsa çözdü. Biz sırf tasarruf olsun diye her şeyden kıstık, kıstığımız paraları merkezdeki hastanelere borç verdirdi, sonra da sene sonunda hem SGK alacaklarımızı hem de sıcak para verdiğimiz borçları sildi. Oturduğu yerden kalite kitabı hazırlayıp bizi merkezde ki hastanelerle bir tutup kalite denetiminde bizi 90 puandan 40 puana düşürmeyi uygun gördü. Oysa ki biz daha kaliteli hizmet vermek, halkımızın sağlık ihtiyaçlarının çoğunu burada çözmek ve hastane gelirini artırmak için hastane Personelimizin özverisiyle ve idarenin tasarrufu ile USG, endoskopi, EKG, yenidoğan işitme testi vs. almıştık. Bunun yanında geçmiş yıllara göre 300 bin lira tasarruf sağlamıştık. Bu ara da Bakanlığımız talebimiz olmadığı halde hekim dışı personel sayımızı %60 artırdı, alacaklarımızı sildi. Tahakkuklarımızı hem eksik gönderdi hem de zamanında ödemedi. Durum böyle olunca hem kalite puanı hem hesap bakiyesinin eksi olmasına bağlı olarak ek ödemeler geçen yılın aynı zamanına kıyasla yarı yarıya azaldı. Bir uzman hekim geçen yıla oranla 3000 lira, diğer personel de 300 ile 600 lira arasında daha az aldı. Hekimler de dahil personelin çoğu aylık mahsuplaşma aldı.
Şimdi burada bizim yaptığız özveri, tasarruf emek bize alacaklarımızın önemli miktarda azalması ödülü olarak geriye döndü. Bu hal ile hekimleri burada tutmak ne mümkün. İdarecilerden özveri beklemek ne mümkün. Hele hele giderek azalan gelirle personelin kaliteli hizmet vermesi ne mümkün. Bakanlığımız ve İl sağlık müdürlüğümüz bugüne kadar ne cihaz bazında ne sarf malzemesi bazında bir iğne dahi göndermemiştir.
Hangi kaliteyi verdi de kalite denetimi yapıyor.
Sayın Bakanımız Ya kendi gelsin ya da bu kalite kitabını yazanları göndersin aynı şartlar da bu hastaneyi çekip çevirsin ayağının altını öperim. Bu teklifim sadece bu hastane için değil aynı durumdaki tüm hastaneler içindir.Bu feryat ta sadece kendimiz için değil emsal hastaneler içindir.