Son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre otizm, davranış ve beyin aktivitesine dayalı olarak farklı alt türlere ayrılabilir ve bilim adamları şimdi dört tanesini tanımladı.
Bu çalışmanın bulguları hakemli akademik dergi Nature Neuroscience'da yayınlandı.
Cornell Üniversitesi tıp fakültesi Weill Cornell Medicine'den araştırmacılar tarafından yürütülen çalışmada, otistik insanlar ve nörotipik insanlarda davranışsal özelliklerle bağlantılı beyin aktivitesini incelemek için makine öğrenimi ve nörogörüntüleme verileri kullanıldı.
Cornell araştırmacıları, 299 otizmli insan ve 907 nörotipik insandan alınan nörogörüntüleme verilerini analiz etmek için makine öğreniminden yararlandı.
Araştırmada, beyin aktivitesini otizm ve yerleşik kalıplarla ilişkili belirli davranışsal özelliklerle ilişkilendirme amaçlandı. Sonrasında bu kalıpları kopyalamaya ve bölgesel gen ekspresyonu ve belirli proteinlerle etkileşimler gibi arkasındaki yönleri anlamaya çalıştılar.
Bunun sonucunda ortaya çıkan şey, dört otizm alt grubunun sınıflandırılmasıydı.
Özel destek planlarının önünü açacak
İlk iki alt grup, yüksek düzeyde sözel zeka sergiledikleri için not edildi. Ancak bunlardan biri, daha az tekrarlayan davranışlar ve ciddi sosyal iletişim sorunları sergilerken, diğeri için tam tersi geçerliydi.
İkinci alt grup grubu, ciddi sosyal iletişim sorunlarına ve tekrarlayan davranışlara sahipti, ancak sadece ortalama bir sözel zekaya sahipti.
Bu iki durum başta benzer görünse de önemli farklılıklara sahipti. Özellikle, birinin görsel ve dikkat çekici ağlar arasında daha güçlü bir bağlantısı vardı.
Buna karşılık, diğer alt grup, bu bağlamda belirgin bir şekilde daha zayıf bağlantıya sahipti.
Çalışma, biyolojik faktörlerle ilişkilendirerek, insanları özel ihtiyaçlarına göre desteklemenin yollarını bulma olasılığına da kapı aralayabildi.
Ancak bu sadece başlangıç, çünkü çalışma dört otizm alt grubunu sınıflandırırken, otizm spektrumunu sadece bu dört grupla sınırlamadı. Aksine, çok sayıda başka alt grubun mevcut olması kuvvetle muhtemel. Daha fazlasının öğrenilmesiyle, uygun ve eksiksiz, kişiye özel destek planlarının önünü açabilir.