ANKARA-Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, Dilovası’ndaki kanser vakaları ve cep telefonu kaynaklı kanser iddialarıyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Kocaeli İlinde Çevre Kirliliğinin Çevre ve İnsan Sağlığı Üzerine Etkilerinin Araştırılması Çalışma Gurubu Üyeleri Yrd. Doç. Talat Bahçebaşı, Prof. Dr. Muhsin Akbaba, Prof. Dr. Alemdar Yalçın, Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, Kocaeli İl Sağlık Müdürü Hasan Aydınlık, Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seracettin Çom katıldı.
Ölüm nedenlerinde kanser birinci sıraya yükseliyor
Prof. Dr. Tuncer, kanserin dünyada ve Türkiye’de giderek artış gösterdiğine dikkat çekerek, her yıl 170 bin kişinin kansere yakalandığını söyledi. Tuncer 2015 yılından sonra kanser hastalığının ölüm nedenlerinin ilk sırasında yer alacağını, eğer tütün ve ürünlerinin kullanımı ile beslenme alışkanlıkları değişmezse 2030’lu yıllarda 400- 430 bin kişinin kansere yakalanmasının kaçınılmaz olacağını söyledi.
Türkiye’de çevresel etkiler ve kanser hastalığı oluşum ilişkisinin öneminin bilindiğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Tuncer, Türkiye’deki organize sanayi bölgeleri üzerinde 2004 yılından bu yana, çalışmalar yapıldığını söyledi. Tuncer aynı çalışmanın Kocaeli ve Dilovası sanayi bölgesi içinde titizlikle yürütüldüğünü ifade etti.
Bu güne kadar insan vücudunda ağır metale rastlanmadı
Basın organlarında Dilovası sanayi bölgesinde yaşayan kadınların anne sütünde ağır metaller bulunduğu yönünde haberler yer aldığını hatırlatan Tuncer, TBMM’de, 2006 yılında kurulan komisyonun bu konuyu araştırdığını ve bu bölgedeki kanser vakaları üzerine yoğunlaşıldığını, bu güne kadar yapılan çalışmalarda insan vücudunda ağır metal bulgusu gibi bir bilimsel veriye rastlanılmadığını kaydetti.
Bilgi istedik, suç duyurusunda bulunmadık
Prof. Dr. Murat Tuncer isim vermeden sürdürdüğü konuşmasında, bu bölgeyle ilgili çalışma yürüten bir bilim adamının, bölgede yaşayanlarda anne sütünde ağar metal bulunduğu iddiaları üzerine, söz konusu bilim adamıyla iletişime geçtiklerini ve yaptığı çalışmaların istendiğini ancak kendilerine bugüne kadar herhangi bir bilgi ulaşmadığını ifade etti.
Bilim adamı hakkında bir suç duyurusunda bulunmadıklarını vurgulayan Murat Tuncer, “Canlılarda civa ve kurşun ölçülmesinde uygun yöntemlerin kullanılması gerekmektedir. Bu nedenle bu ölçümler çok az yerde yapılabiliyor. Bizde, ülkemizdeki su ürünleriyle ilgili ölçümleri, hataları önlemek için yurt dışındaki akreditasyon merkezlerine gönderiyoruz. Bu bilim adamından, izlediği metodla ilgili bilgi istedik. Ancak cevap alamadığımız için YÖK aracılığıyla da yazı yazdık. Gelen yazıda, bu çalışmanın Haziran ayı sonunda tamamlanacağı ve ölçümlerin çocuk dışkısıyla yapıldığı söylendi. Ancak bu, dünyada terk edilmiş bir yöntem. Çünkü dışkıyla yapılan çalışmada kontaminasyon olabiliyor. Artık dünyada gerçek dokularla çalışma yapılıyor” dedi.
Bilimsel toplantı ile açıklanması uygun olurdu
Bilim adamının çalışmasını basın açıklaması şeklinde duyurmasını bir bilim insanı olarak uygun bulmadığını söyleyen Tuncer, “Çalışmasını sonuçlandırıp, net bilimsel verilere, gerçek sonuçlara ulaştıktan sonra, bir bilimsel toplantı ile açıklaması çok daha doğru olurdu” şeklinde konuştu.
Dilovası’nda panik yaratacak bir durum yok
Dilovası bölgesi ile ilgili olarak 2001 yılında aktif kanser kayıtçılığı başlatıldığını belirten Tuncer, Sağlık Bakanlığı’nın Dilovası’ndaki kanser vakalarını doğrulayan vakaları bulunduğu yönündeki iddialarına da cevap vererek, Bu bölgeyle ilgili 2001 yılından beri aktif kanser verileri tutuluyor. Ancak diğer hastalılardan ölüm kayıtları tutulmadığı için sadece ölüm oranlarında kanser vakaları dikkat çekmekte. Dilovası’nda kanser vakalarında panik yaratacak bir artış yok. Ama bu önlem almayacağımız anlamına da gelmez. Orada çevresel bir sorun var. Birçok tesisin ÇED raporu olmadan açıldığı tespit edildi. Buraya yönelik birçok rehabilitasyon yapıldı ve yapılacak. Bunlara uymayan tesisler ise kaldırılacak” dedi.
Kocaeli’de aktif bir artış yok
Türkiye kanser insidansının yüzbinde 224 olduğu, Kocaeli ilinde ise bunun yüzbinde 200’ün altında bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Murat Tuncer, bunun aktif bir artışın olmadığını gösterdiğini kaydetti
Tuncer, Kanser Kayıt Merkezi tarafından toplanan verilere göre İzmit, Gebze, Gölcük, Derince, Kandıra, Karamürsel, Körfez, Darıca, Başiskele, Kartepe, Çayırova, Dilovası, Kocaeli BBT ve bölge dışı ölüm vakaları sayılarının 2006 yılında 1616, 2007 yılında 2223, 2008 yılında 2727, 2009 yılında 2312 ve 2010 yılında da 1981 olduğunu söyledi.
Kanser vakalarının hangi nedenden kaynaklandığının belirlenmesi için aradan yıllar geçmesi gerektiğini ifade eden Tuncer, sanayi bölgelerindeki sanayi çıktılarının kanserojen içerdiğini buradaki ölçümlerin mutlaka kabul edilebilir seviyeye indirilmesinin gerektiğini söyledi.