MEDİMAGAZİN - Circulation dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, basit bir kan testinin Tip 2 diyabetli kişilerde ilerleyici kalp ve böbrek hastalığı riskini öngörebileceğini ortaya koyuyor. Bu keşif, sağlık profesyonellerinin bu hastaları izleme ve tedavi etme şeklini değiştirebilir, tahmin doğruluğunu artırabilir ve muhtemelen hayat kurtarabilir.
Kanagliflozinin biyobelirteçleri ve riskleri azalttığı kanıtlandı
Çalışmanın başyazarı Dr.James Januzzi, bir sodyum glukoz ko-transporter 2 inhibitörü (SGLT2 inhibitörü) olan canagliflozin ile tedavinin biyobelirteç seviyelerini düşürdüğünü ve en yüksek risk altındaki kişilerde kalp yetmezliği ve diğer kalp komplikasyonları nedeniyle hastaneye yatış riskini önemli ölçüde azalttığını vurguladı.
Araştırmacılar, Tip 2 diyabetli 2.627 kişiden alınan kan örneklerini içeren 'Canagliflozin and Renal Events in Diabetes with Established Nephropathy Clinical Evaluation' (CREDENCE) çalışmasından elde edilen verileri kullandılar. Çalışma, canagliflozinin dört kritik biyobelirteç konsantrasyonu üzerindeki etkilerini değerlendirmeyi amaçladı.. En yüksek risk altındaki kişilerde ilerleyici böbrek yetmezliği ve kardiyovasküler komplikasyon oranları önemli ölçüde daha yüksekti.
Çalışmada analiz edilen dört biyobelirteç şunlardı: N-terminal pro-B tipi natriüretik peptid; yüksek hassasiyetli kardiyak troponin T; büyüme farklılaşma faktörü-15; ve insülin benzeri büyüme faktörü bağlayıcı protein 7
Araştırma bulguları
Çalışmanın başlangıcındaki yüksek biyobelirteç konsantrasyonları, katılımcının kalp ve böbrek sorunlarının ciddiyetinin güçlü bir göstergesiydi.
Canagliflozin alan kişilerde dört biyobelirteç konsantrasyonu bir ve üç yıl sonra plasebo alanlara kıyasla daha düşüktü.
Canagliflozin alan katılımcılarda tüm biyobelirteçlerin seviyeleri bir yıl sonra sadece %3 ila %10 artarken, plasebo alanlarda bu artış %6 ila %29 arasında olmuştur.
Çıkarımlar ve gelecek çalışmalar
Bulgular, biyobelirteç tabanlı testler ve Tip 2 diyabet tedavisi üzerinde geniş bir etkiye sahip olabilir. Dr. Januzzi'nin de belirttiği gibi, "Böbrek hastalığıyla birlikte Tip 2 diyabetin nasıl geliştiğini ve ilerlediğini daha iyi anlamak ve böylece hayat kurtaran tedavileri daha erken başlatabilmek için gelecekte yapılacak çalışmalara ihtiyaç var."
Çalışmanın, zaman içinde eksik biyobelirteç verileri ve çalışma takip süresi boyunca eksik değerler gibi sınırlamaları vardır. Ayrıca, riski tahmin etmeye yönelik prognostik eşikler, biyobelirteçlerden ikisi için keşfedilmeye devam etmektedir.
CREDENCE çalışmasının arka planı
2014-2018 yılları arasında yürütülen CREDENCE çalışması, Tip 2 diyabet tedavisinde 100 mg kanagliflozini plasebo ile karşılaştırmıştır. Canagliflozinin katılımcılarda kardiyovasküler hastalık ve böbrek yetmezliğini azaltmada plasebodan daha etkili olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu çığır açan araştırma, kalp ve böbrek hastalıklarıyla mücadelede daha erken müdahalelere olanak tanıyan yeni bir kişiselleştirilmiş tıp çağını müjdeliyor. Tıp camiası bu yeni teknikleri benimsemeye başladıkça, Tip 2 diyabetle yaşayanlar için gelecek daha umut verici görünüyor.