MEDİMAGAZİN - Michigan Eyalet Üniversitesi'nden (MSU) multidisipliner bir araştırmacı ekibi, Birmingham'daki Alabama Üniversitesi, Case Western Reserve Üniversitesi ve Western Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nden işbirlikçilerle birlikte diyabetik retinopati alanında çığır açan bir keşifte bulundu. Ulusal Göz Enstitüsü tarafından finanse edilen araştırma, kısa bir süre önce Avrupa Diyabet Araştırmaları Derneği'nin resmi dergisi Diabetologia'da yayımlandı.
Çalışma, diyabet gibi metabolik bozuklukların retinada kolesterol birikimine neden olabileceğini ve bunun da önlenebilir körlüğün önde gelen nedenlerinden biri olan diyabetik retinopati gelişimine katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor.
İnvaziv olmayan tespit yöntemleri
Bu araştırmanın en önemli sonuçlarından biri, retinadaki kristalize kolesterol birikintilerinin oldukça yansıtıcı olması ve bu sayede invazif olmayan retina görüntülemesi yoluyla tespit edilebilir hale gelmesidir. MSU emeritus fizyoloji profesörü Julia Busik, "Çoğu optometrist bu noninvaziv retina değerlendirmelerini yapabildiğinden, bu daha fazla insan için erken teşhis fırsatı yaratıyor" dedi.
Kolesterol ve diyabet: Tehlikeli bir bağlantı
Araştırma, kolesterolün diyabetik retinopatideki rolünün kalp hastalıklarına olan katkısına ne kadar benzediğinin altını çiziyor. Araştırmaya katkıda bulunan MSU Kardiyoloji Bölümü şefi George Abela, "Bu kolesterol kristalleri, arterlerde oluşabilen ve kalp krizine neden olabilen aterosklerotik plakta bulunanlara benziyor" dedi.
Tedavi için çıkarımlar
MSU'da doktora adayı ve makalenin ilk yazarı olan Tim Dorweiler'a göre, ekip "retinadaki kolesterolü düşürmek için neler yapılabileceğini aktif olarak takip ediyor." Retinanın kan bariyeri nedeniyle vücudun geri kalanından izole olması, onu üzerinde çalışılması zor bir organ haline getiriyor ama aynı zamanda hedefe yönelik tedaviler için potansiyeli de vurguluyor.
Araştırmacılar, bulguların diyabetik retinopati için yeni, daha az invazif tedavi seçeneklerinin önünü açabileceği konusunda iyimserler. Ayrıca keşif, bu kolesterol kristallerinin tedavisinin diğer hastalıkları nasıl etkileyebileceğine dair sorulara da yol açıyor.
Sonuç
Diyabetik retinopati, Tip 1 ve Tip 2 diyabetli bireyler için en korkulan komplikasyonlardan biri olmaya devam ederken, MSU'nun araştırması erken teşhis ve daha az invaziv tedaviler için bir umut ışığı sunuyor. Gelecekte yapılacak çalışmalar sadece diyabetik retinopati tedavisini iyileştirmekle kalmayacak, aynı zamanda bu bulguları kolesterolle ilgili diğer hastalıklarla mücadele için de genişletecektir.
