NEVŞEHİR-Dünya Eczacılık Günü ve Bilimsel Eczacılığın 172. yılı nedeniyle, Nevşehir Eczacılar Odası tarafından Kapadokya Dedeman Otel'de program düzenlendi. Etkinliğe, Türkiye Eczacılar Birliği Başkanı Erdoğan Çolak'ın yanı sıra, Nevşehir Eczacılar Odası Başkanı Tansu Dörtkol ve Nevşehir'de görev yapan eczacılar katıldı.
Burada konuşan Türkiye Eczacılar Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, eczacıların karşılaştıkları güncel ve yapısal sorunları paylaştı. Türkiye'de eczacıların zor bir süreçten geçtiğini ve artık eczacıların kendilerine 'Ne olacak halimiz ve mesleğimiz bitiyor mu?' sorularını sormaya başladıklarını ifade eden Çolak, karşılaştıkları güncel sorunların sağlık sistemindeki değişikliklerden kaynaklandığını vurguladı. Eczacıların karşılaştıkları en önemli güncel sorunlarından bir tanesinin de stok zararları olduğunu ve buna fiyat düşüşleri ile kamu kurumu iskontolarının arttırılmasının neden olduğunu söyleyen Çolak, "Neden fiyatların sürekli düştüğü ve kamu kurum iskotalarının arttığını araştırdığımızda ise, son yıllarda ‘Sağlıkta Dönüşüm’ projesi adı altında oluşan değişimle birlikte, ilaca ve sağlık alanına ayırdığımız payın artmadığını ama sağlık hizmetine yönelik olumlu beklentilerin arttığını görüyoruz. Yani insanların hem hekime gitme sıklığı hem bu sıklıkla ilgili reçete yazdırma olayı gündeme gelince, sağlık alanında kendiliğinden bir kaynak artması söz konusu oluyor. İlaçta da bu şey söz konusu, ancak bunu arttırmamaya direnen bir yapı var. O yüzden önlem almaya çalışıyor" dedi.
Türkiye'de hekime gitme oranının yılda 2,5'den 7'ye yükseldiğini ve buna paralel olarak da reçete sayılarının arttığını ifade eden Çolak, reçete sayılarının artmasının ‘koruyucu hekimlik’ uygulamasından vazgeçilmesine bağladıklarını vurguladı. Çolak, "2002 yılında hekime gitme sıklığımız yılda 2,5 kez, 2010 yılında ise 7 kez. Yılda 2,5 defa hekime gittiğinizde 2,5 defa reçete yazdıracaksınız demektir, 7 defa gittiğinizde ise 7 reçete demek. Her reçete bir ekonomi demektir. O yüzden bu da kaynağa yansıyor. Hükümet SGK şemsiyesini kurdu ve bu sağlık şemsiyesinin içerisine bütün insanları aldılar ve burada da buraya yönelik kaynak aktarımı söz konusu olmadı. Şimdi sağlık alanında ilaca çok para harcandığı söyleniyor doğru Türkiye'de ilaca çok para harcanıyor. Çünkü sağlığın lokomotifi ilaç oldu. Eskiden Koruyucu Hekimlik ön plandaydı, bunun devam etmesi gerekir ve dünyada da böyle bir sistem var. Tedavi Edici Hekimlik şimdi ön plana çıktı ve bunun da ana kalemi ilaç. Dolayısıyla Avrupa'da yüzde 20 sağlık alanının gideri olan ilaç bizde yüzde 45 civarında sağlık alanının gideri haline geldi ve göze batıyor. Devlet ise bu durumda ya kamu kurum iskontosunu ya da fiyatı düşürerek önlem almaya çalışıyor" diye konuştu.