Sanayici, ecza deposu ve eczane zincirinde en ağır darbeyi alan son halka eczacılar, ‘acil müdahale’ istiyor.
İlaç üreticileri, devlete ‘kamu kurum ıskontosu’ uyguluyor. Bu ıskonto yüzde 4 ile 11 arasında değişiyordu. Bu oranı sanayici ecza deposuna, ecza deposu eczacıya, eczacı ise devlete yansıtıyordu. Devlet, ıskontoyu eczanelerden otomatik olarak kesiyordu. Ancak 5 Kasım 2011’de Sağlık Uygulama Tebliği’nde yapılan yeni düzenlemeyle kamu kurum ıskontoları arttırıldı. Devletin ilaç üreticilerinden talep ettiği oran yüzde 41’lere kadar çıktı. Iskonto oranlarındaki bu artış en çok eczaneleri zora soktu. Üretici ilaç firmaları, eczanelerin iskonto farklarını ve stok zararını karşılamaya yanaşmadı. Bunun üzerine 54 eczacı odası ortak açıklama yaparak üretici firmalara “İlacınızı satmayız” resti çekti.
Türkiye Eczacılar Birliği Genel Sekreteri Harun Kızılay, “Sistem iflas etti” görüşünde:
“Devlet, ilaca yaptığı harcama arttıkça ilaç üreticilerinden istediği kamu ıskonto oranını arttırıyor. En çok eczaneler zarar görüyor. Çözüm basit: Devlet ıskonto oranlarını ilaç satışına göre belirlemeli. En yüksek ıskonto en çok satan ilacın üreticisinden istenmeli. Eczacılar raf ve stoklarındaki ilaçları zararına veriyor.”
‘Medula’ farkı eczacıdan
Devletin ilaç üreticisi firmadan istediği iskonto oranı, örneğin 20 liralık bir ilaçta yüzde 40.
Üretici firma, devletin ıskontosunu üretim maliyetlerini karşılamadığı gerekçesiyle kabul etmiyor.
Ancak Sağlık Uygulama Tebliği ile belirlenen yeni iskonto oranları, devletin otomatik ilaç takip sistemi olan ‘Medula’ya geçiyor. Ve belirlenen ıskonto oranı otomatik olarak eczacıdan kesiliyor.
Eczacının ıskontosuz olarak alıp, üzerine devletin belirlediği oranda kârını koyarak sattığı ilaç, Medula sisteminde yüzde 40 ıskontolu göründüğü için sistem ıskontoyu direkt eczacının üzerinden yapmış görünüyor. Fark eczacının cebinden çıkıyor.
Eczacılar, çözüm olmazsa yakında yeniden ‘kepenk kapatma’ya hazırlanıyor.