MEDİMAGAZİN - Bilimsel diş hekimliği eğitiminin 22 Kasım 1908 tarihinde başlaması nedeniyle "22 Kasım" günü Türkiye’de Diş Hekimliği Günü olarak kabul ediliyor. Her yıl 22 Kasım’ı da içine alan hafta "Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası" adı altında kutlanıyor.
Türk Dişhekimliği Birliği, Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası dolayısıyla TDB Genel Merkezinde basın toplantısı düzenlendi.
Toplumun ağız diş sağlığıyla ilgili verilerin yanı sıra diş hekimlerinin sorunları ele alındığı toplantıda, diş hekimliği fakültelerinin kontenjanlarındaki artışın yaratacağı tehlikelere vurgu yapıldı.
Toplantıda, Sağlık Bakanlığının 2014 yılında hazırlanan Sağlık İşgücü Hedefleri ve Sağlık Eğitimi 2023 Yılı Projeksiyonu Raporu doğrultusunda okul kontenjanları ve öğrenci sayılarının mevcut şekilde devam ettiği takdirde 2023 yılında toplam 38 bin diş hekimine ulaşılacağı ve bunun yeterli olacağı belirtilmiş olmasına rağmen, 2023 yılında ulaşılması hedeflenen 38 bin diş hekimi sayısının 2021 yılında 39 bin 851 diş hekimiyle çoktan aşıldığı ifade edildi.
Ayrıca, diş hekimliği fakültelerindeki toplam kontenjan sayısının öngörülen kontenjanın çok üstünde olduğuna dikkat çekildi.
"Yeni fakülte açılmamalıdır"
Toplantıda yaptığı açıklamada, diş hekimliği fakülte sayısının ihtiyacın üstünde olduğunu ifade eden Türk Dişhekimleri Birliği Genel Başkanı Ahmet Tarık İşmen "Yeni diş hekimliği fakültesi açılmamalıdır çünkü 2023 yılında ulaşılması hedeflenen 38 bin diş hekimi sayısı, 2021 yılında 39 bin 851 diş hekimiyle çoktan aşılmıştır. Diş hekimliği fakültelerinin son yıllardaki toplam kontenjan sayısı ve yeni kayıt sayısı ise öngörülen kontenjan sayısından katbekat fazladır. Diş hekimliği fakültelerine öğrenci alınmasının durdurulması ve mevcut öğrencilerin 5 yıl içinde mezun olması durumunda 5 yıl içinde yaklaşık 50 bin yeni diş hekimi mezun olacaktır. Bu, ihtiyacın çok üstündedir." değerlendirmesini yaptı.
"Sorunların asıl kaynağı diş hekimliği fakülte ve kontenjanlarında yaşanan artış"
Türk Dişhekimliği Birliği Genel Sekreteri Emel Eroğlu da fakülte sayılarındaki artışın karşısında öğretim üyesi sayısının sabit kaldığını dile getirdi. Fiziki yeterliği sağlayamayan ve öğretim üyesi sayısının az olduğu fakültelerde verilen eğitimin yeterli olmadığına dikkat çeken Eroğlu, sorunların asıl kaynağının diş hekimliği fakülte ve kontenjanlarında yaşanan artış olduğunu, diş hekimi sayısı artarken hizmet alımının buna paralel şekilde artmadığını söyledi.
Türkiye'de, bir yıl içinde bir kişinin ortalama birin altında hizmet için başvurduğunu anlatan Eroğlu, bu oranın Avrupa'da yılda 5 olduğunu aktardı.
Eroğlu, şunları kaydetti:
"Bir başka sıkıntı ise diş hekiminin yanında başka bir diş hekiminin çalışamamasıdır. Bir başka anlatımla diş hekimi, mesleğini muayenehanesinde sunarken bir başka meslektaşını yanında çalıştıramamakta, ancak yine tek başına poliklinik veya merkez kurduğunda istediği kadar diş hekimini çalıştırabilmektedir. Ülkemizde ağız ve diş sağlığı hizmeti sunan 22 bin 245 özel sağlık kuruluşunun 15 bin 270'i muayenehanededir. Bu muayenehanelerin en az üçte birinde bir diş hekiminin çalışmaya başlaması 5 binden fazla diş hekiminin istihdam edilmesini sağlayacaktır. Bunun yanı sıra diş hekimleri daha fazla sayıda ve daha yaygın şekilde kamuda istihdam edilmelidir."
Diş hekimine yapılan saldırıyı kınadı
Eroğlu açıklamasında, dün İstanbul Güngören'de yaşanan diş hekimine yönelik saldırıyı hatırlattı.
Dişini uyuşturan diş hekimine saldırdı!
Yaşanan olay nedeniyle üzüntü duyduklarını, şiddete maruz kalan hekimin yanında olduklarını ifade eden Eroğlu, sağlıkta şiddet konusunda Sağlık Bakanlığının meslek örgütlerinin önerilerine açık olmasını talep etti.
Toplantıda ayrıca pilot illerde uygulanmaya başlanan aile diş hekimliği uygulamasına da değinildi. Aile diş hekimliğinin ağız ve diş sağlığının korunmasında fayda sağlayabileceği ancak tanımının net ve formatının belirgin olması gerektiğine vurgu yapıldı.
Diş hekimlerinin talepleri
Türk Dişhekimleri Birliğinin "artık diş hekimlerinin sesini duyma zamanı" sözleriyle sıraladığı 8 talebi şöyle:
1- Meslek dışı kişiler ağız diş sağlığı kuruluşlarına ortak olmamalıdır.
2- Vatandaş dişsiz, diş hekimleri işsiz! “Yeni diş hekimliği fakültesi açılmamalıdır”
3- SSK ve BAĞKUR’dan emekli olan diş hekimlerine de ilave ödeme verilmelidir.
4- Diş hekiminin yanında başka bir diş hekimi de çalışabilmelidir.
5- Diş hekimleri daha fazla sayıda ve daha yaygın şekilde kamuda istihdam edilmelidir.
6- Muayenehane açılışında, hizmetin nitelikli sunumu ile ilgisi olmayan şartların yerine getirilmesi istenmemelidir.
7- Diş hekimlerine yeşil pasaport verilmelidir.
8- Taşeron diş hekimliği kabul edilemez.