Medimagazin logo

İBS’yi ayıran en belirleyici özellik karın ağrısı

Türk Gastroenteroloji Derneği Genel Sekreteri ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniğinden Prof. Dr. Ayhan Hilmi Çekin, İrritable Barsak Sendromu’na (İBS) ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kaynak: MEDİMAGAZİN
İBS’yi ayıran en belirleyici özellik karın ağrısı
Prof. Dr. Ayhan Hilmi Çekin
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

1. İBS ile ilişkili yaygın semptomlar nelerdir?

İrritable Barsak Sendromu (İBS); karın ağrısının dominant semptom olduğu iç içe geçmiş birçok semptomun görülebildiği fonksiyonel bir hastalıktır.

İBS hastaları; kabızlık, ishal, şişkinlik semptomlarının birinin daha belirgin olduğu ve bunların birlikte görülebildiği alt formlarda sınıflanırlar. Dışkılama sıklığı ve kıvamında değişikliğin olduğu, dışkılamakla şiddeti değişen karın ağrısı olamazsa olmaz semptom olarak mutlaka görülür. Hastalar karın ağrısı ile birlikte; ishal, kabızlık, şişkinlik, karında gerginlik, dışkılama zorluğu, tam boşalamama hissi, makatta dolgunluk, ıkınarak zorlu dışkılama gibi yakınmalarla başvurabilirler.

2. İBS teşhisi için kullanılan birincil kriterler nelerdir?

Dışkılama alışkanlığının değiştiği karın ağrısı yakınması ile başvuran hastalarda alarm semptomlarının olmaması ve hekimin fonksiyonel hastalık dışında etken olabilecek başka bir hastalıktan şüphelenmemesi durumunda İBS tanısı düşünülür.  Basit laboratuvar testlerinin hekimin fonksiyonel hastalık yönündeki ön tanısını desteklemesi İBS tanısı koymaya yeterlidir. Diğer fonksiyonel hastalıklarda İBS’yi ayıran en belirleyici özellik karın ağrısının olmasıdır. İBS hastaları geceleri uykudan uyandıran yakınma tarif etmezler ve kilo kaybı, kansızlık, iştahsızlık, rektal kanama gibi alarm bulguları yoktur. Ailesinde barsak kanseri öyküsü olan hastalarda İBS tanısı konulurken ileri test ve görüntüleme metodlarına ihtiyaç duyulur.

3. İBS tedavisinin ana hedefleri nelerdir?

İBS tedavisinde hekimler öncelikle hangi alt form ile karşı karşıya olduğunu tespit ederek plan yaparlar. Karın ağrısı tüm hastalarda olduğu için ilk hedef hastaların ağrısını rahatlatmaktır. Bunun için öncelikli olarak antispasmodik ilaçlar tercih edilir. Kabızlık alt grubunda olan hastalara ağrı azaltıcı tedavi yanında laksatifler, ishal olan hastalarda diyet ve antibiyotikler ve probiyotikler kullanılabilir. Hedef karın ağrısı ile birlikte olan dominant semptoma yönelik tedavi ile hastanın yaşam kalitesini düzeltmektir. İBS hastaların sıklıkla birlikte görülen psikolojik sorunlar için de, ilaç tedavisi ve akupunktur, yoga gibi hastaları rahatlatıcı uygulamalar kullanılabilir. Antidepresan ilaçların karın ağrısı üzerinde de oldukça etkili olduğunu biliyoruz. Bu nedenle İBS hastalarında belli grup antidepresan ilaçlar sıklıkla tercih edilmektedir. Yapılan bilimsel araştırmalar nane yağının da fonksiyonel karın ağrısında etkili bir tedavi olduğunu söylemektedir. Uygulaması hiç de kolay olmayan bazı diyetlerin de tedavide yeri vardır. FODMAP diyeti olarak bilinen ve 8 hafta uygulanması halinde şişkinlik üzerinde etkili olan diyet, beslenme uzmanı diyetisyen desteği ile tedavi planları içinde yer almaktadır.

4. İBS semptomlarının yönetiminde yaşam tarzı değişikliklerinin rolünü nedir?

Bağırsaktan emilemeyen şekerlerin şişkinlik, gaz ve ishale neden olduğu bilinmektedir. Ayrıca hızlı yemek yeme alışkanlığı olan ve stresli kişilerde hava yutarak şişkinlik semptomları ile doktora başvurabilecektedirler. Hareketsiz yaşam, hazır paketli gıda tüketimi, gazlı içeceklerin diyette fazlaca yer alması İBS semptomları oluşmasında rol oynar. Yaşam tarzı değişiklikleri öncelikle diyet içeriğinin gözden geçirilerek düzenlenmesi ve hareketli bir yaşam tarzına geçilmesi ile başlar. Kabızlık çeken hastalarda kivi, kuru erik gibi ürünlerin öğünlere eklenmesi, laktoz intoleransı olan hastalarda süt ve süt ürünlerinin daha az tüketilmesi veya laktaz enziminin kullanılması önerilir. Hekimin İBS’nin alt tipine ve dominant semptoma göre yapacağı planla yaşam tarzı değişikliği tedavide önemli yer tutmaktadır.

5. İBS tanısı konan bireyler için uzun vadeli yönetim ve takip bakımına nasıl yaklaşıyorsunuz?

İBS maalesef kesin tedavisi olmayan, yıl içinde tekrarlayan semptomlar ile hastaların yaşam kalitesini oldukça bozan bir hastalıktır. Tedavide kullandığımız ve hastalarımızda rahatlama sağlayan ilaçların genel özellikleri olarak kabul edebileceğimiz en önemli husus etkilerinin 3-5 hafta gibi bir süre kullanım sonrası çıkmasıdır.

Bu nedenle hastaların planlanan tedaviyi bırakmadan belirtilen sürede kullanmaları çok önemlidir. İyi tarafı 3-4 aylık bir tedavi sonrası bu ilaçların kesilmelerine rağmen etkilerinin bir süre daha devam etmesidir. Tedavi planıma uyan ve hekimi ile koordineli olarak görüşen hastalarda semptomların daha az sıklıkta tekrar ettiği görülmüştür. Benzer yakınmaların tekrarı halinde, etkili olan tedavi veya yenisi hekimi tarafından hastalarımıza verilebilir. Tedavi başarısında hekim hasta ilişkisi ve güveni tedavinin en önemli ayağını oluşturmaktadır.

6. İBS hastaların genel yaşam kalitesini nasıl etkiliyor?

Etiyolojisinde birçok faktörün rol aldığı İBS, hastaların yaşam kalitesini oldukça bozar. İlaç tedavisi ve/veya yaşam tarzı değişiklikleri ile tamamen geçmediği ve dönemsel olarak tekrarladığı için hastalar tedirgin ve huzursudur. Semptomların günlük yaşamı oldukça etkilemesi nedeniyle iş verimleri düşer ve eşlik eden depresyon, uyku bozuklukları gibi psikolojik sorunlarla karşılaşabilirler. Ama bu hastalardaki en büyük korku; semptomlar tekrar tekrar görüldüğü için kanser gibi teşhis konulamamış olduğunu düşündükleri bir hastalığın atlanıyor olmasıdır. Etkin tedavi alamayan hastalar tıbbi yardım talebi ile doktor doktor dolaşabilirler. Tuvalet ihtiyacı hissettiği için dışarı çıkmaya çekindiğini söyleyen hastalarımız olması İBS’nin kişinin sosyal hayatını ne oranda kısıtlayabileceğini gösteren güzel bir örnektir. Yapılan bir araştırmada, İBS semptomlarından tamamen kurtulma karşılığında hastaların cep telefonlarını bir daha hiç kullanmayabileceklerini söylemeleri sanırım hastaların bu semptomlardan nasıl muzdarip olduklarını bize anlatır.

prof dr ayhan hilmi cekin
ibs
irritable barsak sendromu
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir