Medimagazin logo

Sosyal medya sahtekârlarından korunmanın üç yolu

Birkaç basit önlemle hekimler çevrimiçi sahtekârlar ve yanlış yorumların zararlı etkilerinden korunabilir
Kaynak: MEDİMAGAZİN DIŞ HABERLER - DR.SİNAN KORUKLUOĞLU
Sosyal medya sahtekârlarından korunmanın üç yolu
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Hekimler ve diğerleri tarafından sosyal medya diyarına yazılan bu kadar çok bilgi ve yorum sonrasında kimlik çalınması veya yanlış takdim potansiyeli mevcut mu? Sosyal medya uzmanları bu soruya “Evet” diye cevap veriyor.

 

Ohio, Youngstone’dan “Aile Hekimliği Harikadır” internet sitesi ve “podcast” in kurucusu Dr. Michael Sevilla, bir aile hekimi ve sosyal medya hayranı. Sosyal medya sahtekârlığının “Facebook”, “Twitter” ve “Pinterest” ana akım haline geldikçe kendisi için sosyal medya kimlik sahtekârlığının hep bir endişe konusu olduğunu söylüyor. Dr. Sevilla, blog içeriğinin kopyalandığını ve kendisinin izni olmadan diğer web sitelerinde yeniden yayımlandığını söyleyerek, en az bir sitenin okuyucuların yazdıklarına sanki kendisiymiş gibi cevap verdiğini belirtiyor.

 

Sıklıkla görülen durum, doktor olarak değil de, hasta olarak rol yapılması ve bu şekilde yanlış bilginin yayılması şeklinde. Teknoloji araştırma şirketi olan Gartner, 2014’e gelindiğinde sosyal medyadaki görüşlerin yüzde 15’inin sahte olmasını beklediğini belirtiyor. Hekimler, müşteriler ve firmaların internetteki itibarlarını yöneten “Reputation.com” adlı şirketi başkan yardımcısı Brent Franson, sahte hekim fikirlerini yayımlayanların bir rakip olabileceğini söylüyor ve doktorların yanı sıra diğer meslek sahiplerinin de böyle bir durumla karşılaşabildiklerini belirtiyor.

 

Harris İnteraktif Çalışması’na göre, müşterilerin yüzde 85’i bir şey satın almadan önce internette araştırma yapıyor. “Pew Internet” ve “American Life Project”, araştırmalarında internet kullanıcılarının yüzde 61’inin internette sağlık bilgilerine baktıklarını tespit etmişler.

 

Pahalı bir sorun

Hekimlerin kaçının sosyal medya sahtekârlığının mağduru olduğunu kimse araştırmamış. Muhasebe şirketi olan Grant Thornton, şirket üst düzey yöneticileri arasında yaptığı araştırmada durumun sık görülmediğini, ama olduğunda da yüksek para ve zaman kaybına yol açtığını tespit etmiş. Araştırmanın bir diğer önemli bulgusu da, araştırmaya katılan 141 yöneticinin yüzde 58’i şirketlerinde kimseyi sosyal medya sahtekârlığını tanıyıp bildirecek şekilde eğitmediğini, yani mağdur olmaya açık bir durumda olduklarını ifade etmişler. Sosyal medya uzmanları bir hekimin de sosyal medya ve internet kimliğini koruması için proaktif yaklaşım göstermesinin şart olduğunu söylüyor ve aşağıdaki önerilere uymalarını belirtiyorlar.

 

Dijital ayak izlerinizi sürekli takip edin ve yönetin.Aynı zamanda tıp, sağlık ve sosyal medya ile ilgili bir blog’u olan Baylor, tıp fakültesinde pediatrik gastroenterolog olan Dr. Bryan Vartabedian, hekimlerin dijital ayak izlerinin, yani internette ve sosyal medyada mevcut profillerinin ve diğer mesleki bilgilerinin kontrolünü almalarını gerektiğini ifade ediyor. Said Franson ise doktorların gerçekten proaktif olmalarının önemini vurguluyor ve kendilerini “Google”de arattıklarında çıkanın gerçeğin yansıması olması gerektiğini söylüyor.

 

Hekimler ve sosyal medya hakkında yazılaryazmış olan Dr. Bradley H. Crotty ise bunun içinde hekimlerin kendi web sitelerini yönetmeleri, hekim görüşleri ve bilgilerinin tam doğru olması ve bilgilerin yayılması için hastalardan olumlu geri bildirimleri kendi çevrelerinde yaymalarını istemenin olduğunu söylüyor. Hekimler “Google” aramaları yoluyla “kendi elektronik denetimlerini” yapmalı ve isimleri ve yaptıkları işlerle ilgili olarak sosyal medya ve çevrim içi diyalogları takip eden “Google” alarmlar kurmalıdırlar.

 

Dr. Vartabedian, ilave olarak, hekimlerin web adresleri ve yeni çıkan sosyal medya uygulamalarında kullanmayacaklarsa bile yapabiliyorlarsa isimlerini hemen kendilerine mal etmeleri gerektiğini, aksi takdirde başka kişi veya kurumların hekimleri yanlış şekilde tanıtabileceğini veya kimliklerini bulandırabileceğini ifade ediyor.

 

Kimliğini belirleyemediğiniz kişiye cevap vermek zorunda hissetmeyin. Şüpheli bir “Facebook” isteğini reddedebilseniz de hekimler “Twitter” üzerinde kendilerini kimlerin takip edebileceği konusunda kontrole sahip değildirler. Dr. Vartabedian, “Sizi kimin takip ettiğini bilmek sadece kendinizi bir şeye adamışsanız bir anlam ifade eder.” diyerek, “Kimliğini beyan etmeyen biri ile iletişim kurma mecburiyetiniz yoktur ve günümüzde kimin kim olduğunu bulabilmelisiniz” şeklinde birçok kişinin dijital ayak izinin olduğunu söylüyor.

 

Eğer bir hekim bir “tweet” veya yorumun arkasındaki kimliği “Google” gibi normal araçlar ile belirleyemiyorsa, bu sesin bir otomatik makineden veya hassas kişisel bilgiye ulaşma gibi kimlik avcılığı yapma amaçlı kalbinde kötü niyet taşıyan birinden gelme ihtimali yüksektir.

 

Mevcut mahremiyet araçlarını kullanın. Mümkün olan mahremiyet ayarları ile kişisel bilgiler gizlenemiyorsa sosyal medya siteleri potansiyel kimlik hırsızları için açık bir kaynak olabilir. Franson, “Facebook”, “Twitter” ve “Gmail”in mahremiyet konusunda genellikle iyi işlediğini belirtiyor. “Facebook bu konuda çok iyi, küçük bir grup insan için görülebilecek bilgileri mahremiyet ayarlarından kolayca düzenleyebiliyorsunuz.” diyen Franson, mahremiyeti azamiye çıkarmak için bu ayarların yapılması için şuurlu olunması gerektiği şeklinde uyarısını da yapıyor.

sosyal
medya
sahtekârlarından
korunmanın
üç
yolu
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir