14 Haziran’dan beri sel felaketiyle boğuşan Pakistan şimdi de salgın hastalık tehlikesiyle karşı karşıya. Tıbbi malzeme eksikliği, kirli su ve steril olmayan barınma şartları bulaşıcı hastalıkları arttırıyor. Pakistan’da MRC hastanesinde görev yapan Doktor Nusrat Batool, Yeni Şafak’a bölgede yaşanan sağlık sorunlarını anlattı.
Kamplarda hijyen sorunu var
Pakistan’da yaşanan sel felaketinin sağlık hizmetlerini de çok fazla etkilediğini söyleyen Batool, “Sel ve kirlenmiş suların etkisiyle hastalık üreten sinekler bölgede çok arttı, bu yüzden neredeyse herkes bulaşıcı hastalıklara maruz kalıyor. Ayrıca, hijyenik olmayan uygulamalar ve kirlenmiş yiyecek ve su, tifo, sulu ishal ve hepatit gibi hastalıklara yol açıyor. Kamplarda yaşayanlar için hijyen uygulamalarının olmaması ve yakın temas nedeniyle uyuz gibi bulaşıcı hastalıkların yayılma riski oldukça artıyor. Burada çok fazla hastalık, hatta hastalıklardan kaynaklı ölüm riski mevcut” diye konuştu.
Sağlık tesisleri hasar gördü
Birçok sağlık tesisinin hasar gördüğünden bahseden Batool, “1460 sağlık tesisi hasar gördü. 432’si tamamen, 1028’i ise kısmen yıkıldı. Sağlık kuruluşlarının yanı sıra sağlık profesyonellerinin erişilemezliği, ilaç ve tıbbi malzeme kıtlığı var. Ve COVID-19’da artış, akut ishal, tifo, uyuz, kızamık gibi cilt hastalıkları, HIV ve çocuk felci dahil olmak üzere birçok hastalık ortaya çıktı. Ayrıca, selden etkilenen bölgelerden çok sayıda sıtma ve dang humması vakası bildirildi” şeklinde konuştu.
Doktora ihtiyaç var
650 bin hamile kadın olduğunu ve bunlardan 73 bininin önümüzdeki ay doğum yapacağını, bu yüzden yeni doğan ve anne sağlığı doktoruna ihtiyaç duyduklarını kaydeden Batool, şöyle devam etti: “Barınma koşulları da hijyenik olmadığı için yeni doğan çocuklar hayatını kaybediyor. Anneler steril olmayan ortamlarda doğum yapmak zorunda kaldıkları için büyük riskler oluşuyor.
Cilt hastalıkları ortaya çıktı
100 binden fazla cilt hastalığının raporlandığına vurgu yapan Batool, şunları kaydetti:
“Oluşan cilt hastalıklarından bazıları uyuz, kızamık, leishmaniasis gibi hastalıklar. Tıbbi yetersizlikten kaynaklı bu hastalıkların tedavisi tam olarak yapılamıyor. Hastalara ateş düşürücüler, antibiyotikler ve antiviraller veriyoruz. Ama bunlar da sınırlı sayıda var.”