BT taramasına giren çocukların oranı 2001 yılında yüzde 1,7 iken, 2009’da bu oran yüzde 34’lük artışla yüzde 2,9’a ulaştı. Kaliforniya Üniversitesinden Dr. Jeannie S. Huang’ın önderlik ettiği ve Rady Çocuk Hastanesinden de hekimlerin katıldığı “Pediatrics” dergisinin Ocak 2013 sayısında yayımlanan çalışmaya göre, çalışmanın yürütüldüğü dokuz yıllık süre içinde manyetik rezonans görüntüleme (MRG), ultrason ve radyolojik tetkiklerin tamamının kullanımı anlamlı şekilde artış gösterdi.
Çalışmayı yürüten hekimler, özellikle artmış kanser riski dikkate alınarak bu tür tetkikler istenirken gereksiz görüntüleme ile ilişkili radyasyon maruziyetini azaltıcı şekilde değerlendirme yapılmasını öneriyorlar. Çalışmanın içinde görüntülemenin gerekliliğini değerlendirip belgelendirmediklerini belirten araştırmacılar, yüksek radyasyonlu işlemlerin arttığının kesin olduğunu ifade ediyorlar. Bu artışın özellikle yatarak tedavi gören, acil servise travma ve yaralanma ile başvuran, gastrointestinal semptomları olan ve konjenital anomalili çocuklarda daha belirgin olduğu tespit edildi.
Çalışmanın sonucunda anlamlı şekilde artış tespit edilen yüksek iyonizan radyasyon tetkik isteme halleri şöyle sıralanıyor:
• Yatan hastalarda, ayaktaki hastalara göre 4,22 kat
• Acil serviste 2,73 kat
• Gastrointestinal semptom mevcudiyetinde 4,69 kat
• Özel sigortası olanlarda yüzde 33 daha fazla
• Erkeklerde yüzde 6 daha fazla
• Artan her yaş için yüzde 3 daha fazla
Çalışmada 2001-2009 yılları arasında görülen 63 bin 116 çocuğun tetkik kodları, 160 bağımsız pediatrist ve San Diego’daki tek üçüncü basamak çocuk hastanesi ile ilişkili olan 284 pediatri uzmanı tarafından incelendi. Çalışma süresince yapılan toplam tanısal görüntüleme işlemlerinin sayısı iki katına çıkarken, bunun sebebinin sadece bir kısmının hekimlerce görülen hasta sayısının artması olduğu bildirildi.
MRG için 2001’de yüzde 1 olan tetkik oranı 2009’da yüzde 2,3’e çıktı. Buna göre, çocukluk çağında en az bir MRG işlemine maruz kalma ihtimali yüzde 84 olarak belirlendi. Ultrason işlemleri yüzde 0,2’den yüzde 2,7’ye çıkarken, radyografik tetkik oranı ise yüzde 28,1’den yüzde 34,3’e ulaştı. Yüksek radyasyonlu işlemler olan BT taramaları, floroskopi ve anjiyografi için ayaktaki hasta oranı yüzde 36’dan yüzde 41’e çıktı.
Araştırmacılar, acil servislerin yüksek radyasyonlu görüntüleme tetkiklerinden kaçınılması gereken bir yer olması gerektiğine dikkat çekti. Araştırmacıların elde ettikleri veriler yüksek radyasyonlu görüntüleme prosedürlerinin en fazla yatan hastalara uygulandığını gösterdi.
Yüksek radyasyon maruziyetini azaltıcı çabaların acil servisler ve yatan hasta klinik uygulamaları üzerinde odaklanması gerektiğini belirten araştırmacılar, çalışmalarının kümülatif çocukluk çağı radyasyon maruziyetini değerlendirmeye almadığını dile getirirken, erişkin sağlık tesislerinde değerlendirilen çocukların ise çalışmaya dâhil olmadığı hususunu da çalışma verilerine ilave ettiler. http://pediatrics.aappublications.org