CDC raporu: Sağlık çalışanları endişe verici bir ruh sağlığı kriziyle karşı karşıya

MEDİMAGAZİN - CDC Salı günü yayınladığı kapsamlı bir raporda, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki sağlık çalışanlarının ruh sağlığı ile ilgili önemli endişeleri dile getirdi. Araştırmaya göre, sağlık çalışanlarının neredeyse yarısı 2022 yılında tükenmiş hissettiklerini bildirmiş olup, bu oran dört yıl önce üçte birin biraz altında iken ciddi bir artış gösterdi. Rapor ayrıca, işyerinde taciz vakalarının bu dönemde iki kattan fazla arttığını ve bunun da sağlık çalışanlarının ruh sağlığının kötüleşmesine katkıda bulunduğunu ortaya koydu.

Bu bulgular, Kaiser Permanente'nin 75.000 sendikalı çalışanının kronik personel eksikliği ve tükenmişliği protesto ettiği, ABD tarihindeki en büyük sağlık çalışanı grevinin hemen ardından ortaya çıkmış ve durumun ciddiyetinin altını çizdi.

ABD'de kırmızı alarm: Sağlık çalışanlarından ülke tarihinin en büyük grevi

CDC'nin baş tıbbi sorumlusu Dr. Debra Houry, uzun çalışma saatleri, bulaşıcı hastalıklara maruz kalma ve hastalar ve aileleriyle duygusal olarak yıpratıcı etkileşimlerden bahsederek sağlık çalışanlarının karşılaştığı zorlukları vurguladı. Pandemiden önce bile sağlık çalışanlarının, özellikle de hemşirelerin, sağlık destek çalışanlarının ve sağlık teknisyenlerinin intihar düşüncesi de dahil olmak üzere ruh sağlığı sorunları açısından yüksek risk altında olduğunu belirtti.

COVID-19 salgını bu zorlukları daha da kötüleştirdi; sağlık hizmeti sağlayıcıları çok sayıda hasta, uzun çalışma saatleri ve tedarik sıkıntısı ile uğraştı. Sonuç olarak, sağlık çalışanları arasında ruh sağlığı komplikasyonları, intihar düşünceleri ve madde bağımlılığı sorunları daha yaygın hale geldi.

Yönetim tarafından desteklenen personel daha iyi hissediyor

Çalışma aynı zamanda endişe verici bir eğilimi de ortaya koydu: sağlık çalışanlarının %44'ü yeni iş fırsatları arama isteğini dile getirdi; bu oran 2018'de %33 iken önemli bir artış gösterdi. Buna karşılık, iş değiştirmek isteyen diğer temel çalışanların sayısı aynı dönemde azaldı.

İş yerinde taciz, sağlık çalışanlarının ruh sağlığının bozulmasında önemli bir etken olarak ortaya çıktı. Rapor, tacize uğrayan sağlık çalışanlarının, tacize uğramayan meslektaşlarına kıyasla anksiyete yaşama olasılığının beş kat, depresyon bildirme olasılığının üç kat ve tükenmişlik yaşama olasılığının yaklaşık altı kat daha fazla olduğunu gösterdi.

Ancak rapor, bu sonuçların iyileştirilmiş işyeri politikaları ve uygulamaları ile önlenebilir olduğunu vurguladı. Yönetim tarafından desteklendiğini hisseden, görevlerini tamamlamak için yeterli zamanı olan ve amirlerinden teşvik gören sağlık çalışanları daha düşük düzeyde tükenmişlik bildirdi.

CDC raporu, işverenlere çalışanların karar alma süreçlerine katılımını teşvik etmelerini tavsiye etti. Karar alma süreçlerine dahil olan sağlık çalışanlarının depresyon belirtileri bildirme olasılığı yarı yarıya azalmıştı. Rapor ayrıca amirleri personel ihtiyaçlarını özenle izlemeye ve taciz raporlarını ciddiyetle ele almaya çağırdı.

'Kriz' diye nitelendirmek az kalır

Ulusal Mesleki Güvenlik ve Sağlık Enstitüsü'nün Toplam İşçi Sağlığı Ofisi Direktörü Casey Chosewood, bu zorlukların üstesinden gelmek için işverenleri derhal önleyici tedbirler almaya davet etti. Chosewood, destekleyici çalışma ortamlarının önemini vurgulayarak, bu tür ortamların sağlık çalışanlarının ruh sağlığı üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu belirtti.

Ayrıca, CDC'nin Ulusal İş Güvenliği ve Sağlığı Enstitüsü, sağlık çalışanlarının ruh sağlığı sorunları hakkında farkındalık yaratmaya yönelik devam eden bir girişimin parçası olarak, hastane liderlerine sağlık çalışanlarının refahını ele alma konusunda yardımcı olmak için bu sonbaharda ulusal bir kampanya başlatmayı planlıyor.

Chosewood rapora cevaben durumun aciliyetini vurgulayarak şunları söyledi: "Mevcut ve uzun süredir devam eden sorunumuzu 'kriz' olarak nitelendirmek yetersiz kalır. Toplumlarımızdaki hastalar, aslında hepimiz, sağlık çalışanlarımız başarılı olduğunda daha iyi durumda olacağız."

Rapor, acil bir soruna ışık tutarak, işverenleri ve politika yapıcıları, ihtiyaç duydukları zamanlarda başkalarına özenle bakan sağlık çalışanlarının ruhsal refahına öncelik vermeye çağırıyor.