Medimagazin logo

Vatandaş sağlıkçıya şiddete tepkili

Sağlık-Sen, sağlık çalışanlarına yönelik şiddete halkın bakış açısını değerlendirmek amacıyla bir araştırma yaptı. 12 ilde bin 260 kişi üzerinde yapılan araştırmanın çarpıcı sonuçlar içerdiği görüldü
Vatandaş sağlıkçıya şiddete tepkili
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

"Ülkemizde sağlık çalışanları can güvenliklerini tehlikede görmektedir" diyen Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin boyutlarının her geçen gün arttığını ifade etti. Yaptıkları araştırmada vatandaşların da bu duruma tepkili oldukları sonucuyla karşılaştıklarını söyleyen Memiş, şiddetin artık sağlık çalışanlarının yanı sıra vatandaşı da bıktırdığını anlattı.

Araştırma sonucunda "Sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlara hapis cezası verilmelidir" diyenlerin oranı yüzde 82 olarak ortaya çıkarken, "Katılmıyorum" diyenlerin oranı yüzde 16'da kaldı. Şiddete uğrayan sağlık çalışanlarının iş bırakmasını anlayışla karşılayanların oranı ise yüzde 81 oldu.

Araştırma, hastanelerdeki şiddet olaylarının hastaların sağlık ve güvenliğini de tehdit ettiğini ortaya çıkardı. Araştırmaya katılanların yüzde 88'i sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin, hastaların da sağlığını ve güvenliğini tehlikeye attığı görüşünü ortaya koydu.

ŞİDDET HASTALARI KORKUTUYOR

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, sağlık kurumlarında yaşanan şiddet olaylarının artık ciddi boyutlara ulaştığını belirterek önümüzdeki günlerde Sağlık Bakanlığı ve Hayasad ile birlikte sağlıkta şiddeti önleyici adımlar atılması için bir eylem planı oluşturacaklarını vurguladı.

Araştırma sonuçlarının sağlık kurumlarında yaşanan şiddetin yalnız çalışanları değil bu kurumlardan hizmet alan hastaları da tehdit ettiğinin görüldüğünü anlatan Memiş, şunları söyledi: "Sağlık hizmetlerinin sunulduğu yerler bir korku ve endişe ortamı olmaktan çıkarılmalıdır. Bu hem sağlık çalışanlarının hakları açısından gerekli hem de hastaların kaliteli hizmet alabilmeleri için önemli bir faktördür."

Hasta ve Hasta Yakını Haklarını Savunma Derneği (Hayasad) Genel Sekreteri Hamdullah Uğur ise yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "Sağlıkta şiddet hastalarımızın hastanelerden aldıkları hizmetlerin kalitesini gölgelemektedir. Bugün sağlıkta çok önemli adımlar atıldığını görüyoruz. Ancak, hangi kesimden olursa olsun sağlıkta şiddet kabul edilemez bir gerçektir. Gerek sağlık çalışanları gerekse hasta ve hasta yakınları şiddete asla başvurmamalıdır."

vatandaş
sağlıkçıya
şiddete
tepkili
Yorum (8)
remzi doğru
ben kendi gözlemlerimde ve pratiğimde hiç te bu sonuca varmadım...bu yüzden artık benim için hepsi aynı...
0
Cevapla
hbö
herhalde "ben döverim ben severim, ben mahkemeye veririm, film istetirim, antibiksiyon yazdırtırım, benim doktorumu benden başka kimse dövemez, benden başka kimse süründüremez." demek istiyorlar.
0
Cevapla
Dr.M.Ali BARS
Eline-diline sağlık Yılmaz bey!.İçimizdekini-Yüreğiekini dile getirmişsin.Yıllarca muayenehanemizde bile kiminin parası kiminin duası diye çalıştık. Parası olmayanı hiçbir şekilde geri çevirmedik. Hep fedakarlık yapan kişi biz doktorlar old...uk.Herkesin derdine deva olduk.Yaralarına merhem olduk.Acılarını dindirdik. Gece demeden, göndüz demeden koşuşturduk.Herkes mesai sonrası keyfini yaşarken, sevdikleriyle tatilini yaparken biz hep koşuşturduk, çalıştık, çabaladık. Nöbetler tuttuk sabahladık. Başkasının derdini kendimize dert edindik.Özel yaşantımızdan kıstık. çocuklarımızı sevdiklerimizi ihmal ettik. Acillere, Otopsilere, Defin ruhsatlarına, adli vakalara gittik.Apse açtık yüzümüze fışkırdı. Boğaza baktık hapşırdı mikroplu tükrüğü ağzımıza-gözümüze girdi katlandık.Tedavi yaparken kirli veya hepatitli bulaşlı iğnesi kazaen kendimize batırdık.Gribini- nezlesini ilkin bize bulaştırdılar.Yinede bazı kimselere yaranamadık.Hiç düşünmüyorlarmı? Bu tıpçıları okuduğu fakülte 6 yıl, hazırlık okumuşsa 7 yıl, bir yılda takıntılı geçmişse etti 8 yıl. yani normal fakültelerin tam iki katı zaman süresi. ya zorluğu, ya ailenin harcadığı tomarlarca para.Ya tıp fakültesine girebilmek için çabalanan emek ve çekilen zahmet, harcanan servet, ya sonrası ihtisas için gösterilen çaba, ya gece göndüz uykuya hasret zor bela yapılan kariyer. ya ömür boyu öğrenci gibi yenilikleri takip etme.Ya mesleğinde başarısızlık yaşamamak, hayat kurtarmak için gösterdiği çaba ve yaşadığı stres. Ya müdahale esnasında kaybedilmiş bir hayat olduğu zaman çektiği özüntü. Ya Yılmaz beyin dile getirdiği gibi nice fedakarlıklarla kurtardığı yaşamlar veya dindirdiği acılar. Acaba hangi meslek bu kadar fedakarlık yapabilir veya hangi meslek bu kadar kutsal olabilir.Hangi meslek parasız pulsuz, karşılıksız size hizmet edebilir.Paranız yoksa şofür sizi yolda indirir.Fırıncı bir ekmek vermez. lokantacı bir çorba içirmez. Simitçi bedava simit vermez. Berber sizi tıraş etmez. Afedersin WC'ci bile sizleri içeri almaz. Ama doktor özel muayenehanesinde bile içtiği Hipokrat yemini ve mesleğinin kutsallığı gereği bedava derdinize derman olabilir ve hatta ilaçlarınızı da temin edebilir, üstelik bazen cebinize para da koyabilir.İstisnası yokmu? var tabi. Her meslekte olduğu gibi. Pisboğaz olanlarımızda var. Şükürki azınlıkta.. Peki havantadan milyarları götürenlere niye kimse birşey demiyor. Çıkıp televizyonlarda bir şakşak, iki taktak göbek at veya iki şarkı-türkü söyle bir gecede götür serveti ve kimse oralı olmasın. Bir dizide oyna , keyfini yaşa , bol bol eğlen, boş şeyler yap gütür tomarlarca parayı ve herkes te hoş gürsün.Hak ediyor denilsin.( Aslında yazabileceğim çok şeyler var, haydi neyse onlar yazmayayım.Anlayan anlar.....) Peki yıllarını bilime veren, binlerce yaraya deva olan, binlerce öğrenci ve bilim adamı yetiştiren bu doktorlar neden bu kadar zor bela kazandıkları üç kuruşları hep göndemde.Maaşla kıyaslanılırsa birçok meslek kesimi doktorlardan fazla para alıyor, ancak dillerde dolaşmıyorlar.Bir sanatçı bir yılda kazandığını, popüler yani sıyrılmış br doktor bile mesleği boyunca kazanamıyor. Daha neler var neler. Bir arkadaş grubu ile yemeğe gitsen doktorsun ya paaryı sen vereceksin yoksa ayıp olur. Ayakkabı almaya gidersin doktor olduğunu bilirse fıyat fazlasını söyler ve sana daha pahalıya satar. Düğüne gidersin vatandaş 50 Tl. takarsa, sen doktorsun 150 takman lazım. Sen doktorsun paspal giyinemezsin, ayıplanırsın.Başkası gibi değilsin, sana herşey ayıp görülür.Toplumun isteğine göre hareket etmelisin ve selam........Dr.M.ALİ BARS Yılmaz ÖZDİL'in köşe yazısı; Kız verirken... Kocaya varırken... Otomobil alırken...“Doktor civanım.”Muayene ücretine gelince...“Hepsi şerefsiz!” ... *(Harala gürele yüzünden yazmaya fırsat bulamadık, şu tam gün yasasını... Hazır, yeni bir darbe planı çıkmadan, fırsat bu fırsat, aradan çıkarıvereyim bari.) *Deniyor ki:“Başbakan kadar maaş alacaklar.” *Safra kesesi ameliyatı yapabilir mi başbakan? Böbrek nakli? Pansuman bile yapamaz... Ama, çok sıradan bademcik ameliyatını yapabilen bir hekim, gayet güzel başbakanlık yapabilir. Refik Saydam mesela, hekimdi... O halde, hekimlerin maaşını siyasilerin maaşıyla niye kıyaslayalım ki? *Komada geliyorsun, bacağını kesiyor, damar çıkarıp, kalbine bağlıyor, gebermekten kurtuluyorsun. Sonra da “Çok para aldı” diyorsun. Kaç para ki senin hayat? O kadar etmez mi? *Gece yarısı ateşi 40’a vuran evladını Azrail’in elinden almanın, hızara kaptırdığın parmağını yerine dikmenin, görmeyen gözünü gördürmenin, kanserini erken yakalamanın fiyatı nedir? *12 sene üniversite okuyor. Boru değil. 18 yaşında girdi, geldi 30’una, hâlâ kafa patlatıyor. İki kapılı handa, yolun yarısı eder... Lütfedip, müsaade edelim de, biraz para kazansın bu ülkede. *Karaktersiz hekim yok mu? Var elbette... Ne kadar karaktersiz gazeteci, ne kadar karaktersiz avukat, ne kadar karaktersiz esnaf varsa, o kadar karaktersiz hekim var... Ama, Rabbim herkese “Cleveland” demiyor... Parası olmayana bakan vicdanlı hekim de var bu ülkede. *Tahmininizden çok. *Üstelik, silah zoruyla ameliyata alınan hastayı hiç duymadım ben... Yeşil kartlı bile olsan, seçme şansın var. Paragöze gitme, öbürüne git. Diyeceksiniz ki, “Kuyruk oluyor, yeterli hastane yok...” Müteahhit midir hekim? *Peki nedir? Aslanı kediye, eğitimliyi cahile kırdırma projesidir bu... *Hakkını alamayanlar kendisinden hesap sormasın diye, “Bak şunlar senden fazla alıyor” diye hedef göstermektir. “Sen az kazandığına itiraz etme, onunkini de indirelim” demektir. Refahı paylaştıracağına, yoksulluğu paylaşmayı doğruymuş gibi göstermektir. *Kendi suçunu örtbas etmek için, suçlu yaratma projesidir... Hekimlerin durup dururken başına gelen budur.
0
Cevapla
dr
bu ankete katılan vatandaşlar doktorlardan oluşuyor herhalde..yoksa diğer vatandaşlar hekime ve diğer sağlık çalışanlarına şiddet uygulmayı rutin bir uygulma olarak benimsemiş durumda..hekimlerden nefret eden hastalar kısa bir süre sonra hastalardan nefret eden hekimler kavramını da beraberinde getirecek. vah ki ne vah..bunu elbirliğyle on yıldır başaranların ellerine sağlık.eserinizle övünün.
0
Cevapla
Özlem Sonkal
Sağlık bakanı fizyoterapistler niye kamuda çalışmak istemiyor der; al sana cevap; özel sektörden kamuya geç daha rahattır dediler ama nerdeee hasta yoğunluğu aynı zaten, hasta sana bağırıp çağırıyor sen aman 182yi aramasın,aman internetten şikayet etmesin derdine haklı da olsan aynı oranda karşılık veremiyorsun..Bu ne ya, özel sektörde milyarlar alırken çekinmezdim bu tür hastalardan, şimdi üç kuruş alıp yine de gıkımızı çıkaramıyoruz, özel sektör bekle beni geri geliyorum!
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir