GİRESUN-GHVO Başkanı Derviş Kara, Cihan Haber Ajansı (Cihan) Muhabirine yaptığı açıklamada, Türk hayvancılığın sorunlarını gündeme taşımalarına rağmen görmezden gelindiğini savundu. İthalatın gerekçesi olan ucuz etin bir şehir efsanesi olduğunu vurgulayan Kara, "Ancak genç hayvan etleri ve pirzola, bonfile gibi kaliteli etler dünyanın her yerinde pahalıdır ve ülkemizdeki fiyatlardan ucuz değildir. Örnek vermek gerekirse, İngiltere'de but etinin kilogramı 29 lira. Bonfilenin kilogramı 64 lira. Fransa'da antrekotun kilogramı 36,6 lira. Kıymanın ise 17.2 liradır. Dünya'nın gelişmiş ülkelerinde hayvanın yaşına, cinsiyetine, ırkına, besi performansına, etin karkastaki yeri ve kalitesine göre derecelendirme yapılarak fiyatlandırılmaktadır. Ülkemizdeki hayvan sayılarının düşüklüğü ve kasaplık materyaldeki arz darlığı göz ardı edilerek, diğer ülkelerde etin ucuz ülkemizde ise pahalı olduğu çarpıtması ile kamuoyu devamlı yanıltılmıştır. Ülkemizde etlerde kalite sınıflandırması yapılmadığı için tüm etler aynı kategoride değerlendirilmektedir. Ancak, ülkemizde de en kısa sürede kalite sınıflandırılmasına geçilmelidir." dedi.
İthal kasaplık hayvan etlerinin Türkiye'deki üretim maliyetlerinin altında piyasaya sunulduğunu savunan Derviş Kara, şöyle devam etti: "Yerli üreticinin zarar etmesine ve yok olmasına göz yumulmaktadır. Hayvancılığımızın yapısal sorunlarının çözülmesi yönünde gerekli tedbirler alınmadan ithalatın bu şekilde devam ettirilmesi hayvancılığımızın sonu olacaktır. Bu tablo Türkiye gibi hayvancılık potansiyeli yüksek bir ülke için çok acıdır. Bu ithalat sadece et üreticisini değil süt üreticisini de çok yakından ilgilendirmektedir. Bu nedenle yapılan ithalat tüm hayvancılığımızı etkilemektedir. İleriki dönemlerde süt üretimi de etkilenecektir. 2008 yılında süt fiyatlarının düşük olması nedeniyle 100 binlerce damızlık hayvan kesime gönderilmiştir. O dönemde küçük miktarda yapılacak süt desteklemesi bu gün yaşadıklarımızı engelleyebilirdi."