Zam endişesi yaşanmaması gerektiğini belirten Özel Hastaneler Derneği Başkanı Bahat, ultrason ve röntgen gibi tüm tetkikler de dahil olmak üzere alınacak en yüksek ücretin 60 TL olacağını Özel hastanelerden hizmet alan vatandaşın ödeyeceği farkı yüzde 90'dan yüzde 200'e çıkaran Torba Kanun Tasarısı Bakanlar Kurulu'na gönderildi. Tedavi ve laboratuvar için ödenecek fark miktarının yükselmesinden endişe eden vatandaşı rahatlatacak açıklama Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Genel Başkanı Dr. Reşat Bahat'tan geldi.
Bahat, "Fark oranının artması vatandaşı incitecek gibi algılanıyor. Ama öyle değil. Yani fark ücreti yüzde 200'e çıksa en pahalı olan bir kadın doğum muayenesinde tetkikler dahil en fazla 60 lira alınabilecek" dedi.
TÜM TETKİKLER 60 TL'NİN İÇİNDE
Bahat, 'en yüksek 60 TL' olarak belirttiği ücretin sadece muayeneyi kapsamadığını belirterek "Tüm tetkikler içinde olacak. Nedir bu tetkikler: akciğer filmi, ultrason, röntgen, infeksiyon tahlilleri ve tüm kan analizleri vesaire" dedi. Bahat şöyle devam etti: "Hizmetlerimizin hemen hemen yarıya yakınından fark almamız yasak.
Diyaliz, transplantasyon, kalp cerrahisi, aciller, yoğun bakım, radyoterapi gibi. Bunlar iyi bir hastaneden cironun yüzde 50'sini oluşturuyor. Geriye kalan yüzde 50'lik bölümden her hasta için yüzde 200 fark alamazsınız. Mesela gözde veya fizik tedavide yüzde 200 fark alabileceğiniz bir hasta bulamazsınız. Bunlarda size yüzde 200 yetkisi verilse bile mevcut rekabet ortamında sadece yüzde 60 fark alabilirsiniz."
'KAZIKLANDIM' ENDİŞESİ BİTECEK
Bahat, mevcut sistemde yüzde 90 kuralına çoğu hastanenin uymadığını kaydetti. "Mevcudu yasal hale getirmek daha mantıklı değil mi" diye soran Bahat, vatandaşların telaş etmesini gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını ifade etti.
Bahat, şunları söyledi: "Özel sektör yüzde 200 fark ücreti alabilir kararını Bakanlar Kurulu verecek. Bu düzenlemeyle biz sektörün daha fazla kayıt altına gireceğine inanıyoruz. Böylece hastaneler daha az ceza yiyecek. Vatandaş da her hizmet aldığında kazıklandım endişesinden kurtulacak."
Fiyatlar 8 yıldır aynı
Özel sektöre ödenen ücretlerin 8 yıldır artırılmadığını dile getiren Bahat, "Artık kabak tadı verdi. 8 yıldır yapılan çalışmalarda her defasında bir şeyler kaybediyoruz. Bugünkü fiyatlarla vatandaşın özel sektörden kurallar dâhilinde hizmet alması adeta imkansız" diye konuştu.
Kamu doktoru özelde de çalışsın
Mevcut sorunları para ve insan kaynakları eksikliğine bağlayan Bahat, şu tespiti yaptı: "Hekim, hemşire ve yardımcı personel eksiği var. 560 tane özel hastane var. En az 4-5 branşta 24 saat uzman bulundurmak zorundayız. Ama o uzmanı nereden bulacağız? Sonuç olarak vatandaşın hayatını tehlikeye atmamak ve hizmet kalitesinden ödün vermemek için ya suç işleyeceksin ya da tersi olacak. Dolayısıyla insan kaynağı sorunumuzun çözülmesi lazım. Doktor sayımızı artıramayacağımıza göre mevcut doktorların çoklu çalışmasına müsaade etmeliyiz. Yani çok iyi denetlenen bir sistemle kamudaki özelde özeldeki kamuda çalışabilmeli."
Sınırlı doktorla büyük başarı
Türkiye'de geçen yıl 560 milyon muayene yapıldığına işaret eden Bahat, şöyle konuştu: "Her vatandaş yılda 8.3 defa tedavi oldu. Bu muayenelerin yüzde 50'den fazlası uzman doktorlarda yapıldı. İsteyen istediği doktorda muayenesini yaptırdı. Bunlar çok güzel şeyler. Ancak bunu 250 bin doktorla yapmamız gerekirken 120 bin doktorla yaptık. Hastalarımızın memnuniyet oranı yüzde 80'nin üzerinde. Ödenen ücret de OECD ülkelerinin üçte biri kadar. Onlar kişi başı 3 bin dolar öderken biz 950 dolar ödüyoruz. Ortada çok büyük bir başarı var."
Ağır hastalar üniversite hastanesine
"Sunduğumuz hizmetin bir maliyeti var" diyen Bahat, sektörün yaşadığı sıkıntıyı şöyle dile getirdi: "Maliyetleri düzgün hesaplanmadan, biz masaya çağrılmadan, kamunun sunduğu hizmetler esas alınarak belirlenmiş fiyatlarla 'bu hizmeti sunacaksın' denirse o zaman kurallar uyulamayacak hale gelir. Sonuç olarak özel hastaneler hasta seçmeye başladı.
Ağır hastaları üniversite hastanelerini yolluyoruz. Yani bu kurallarla ayakta kalabilmek için sağlamları muayene etmeye başladık. Gerçek hastaların ortalıkta dolanmaya başladığı bir sistem oluştu. Bu nedenle üniversite hastanelerinin hemen hemen tamamı zarar ediyor."