Medimagazin logo

<b>Akdağ özel hastanelerin sorunlarıyla ilgili net mesajlar verdi</b>

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hastane sınıflandırmasına karşı çıkan özel hastanelere, "Yüzde 30'un artmasını istiyorsanız, bunun ikinci bir yolu yok." diye seslendi
<b>Akdağ özel hastanelerin sorunlarıyla ilgili net mesajlar verdi</b>
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
ANKARA (A.A) - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, özel hastanelerle ilgili bir sınıflandırmaya giderek, hastalardan yüzde 30-75 arasında muayene farkı alınmasının önünü açmayı planladıklarını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatının da bu yönde olduğunu bildirdi.

Özel hastanelerin sorunları ve çözüm önerilerinin ele alındığı toplantı, Bilkent Otel'de yapıldı.
Toplantıda konuşan Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Reşat Bahat, özel hastanelerde alınan 10 TL'lik muayene ücretinin kamu hastaneleri ile aralarında haksız rekabet doğurduğunu, bunun düşürülmesi gerektiğini söyledi.

Bu fiyatın reçete endeksli belirlenmesi önerisini getiren Bahat, yüzde 30'luk fark ücretinin ise yükseltilmesini istedi. Bahat, özel hastanelerin sınıflandırılmasına da karşı olduklarını ifade etti.

Özel Hastaneler Platformu Başkanı Mehmet Altuğ da sağlık sektörünün özellikle son bir yıldır ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu savundu.

Ödemelerde sıkıntılar yaşadıklarını, son yönetmelik değişikliğiyle sorunlarının bazıları çözülse de hala yeni hekim istihdam edemediklerini anlatan Altuğ, özellikle acillere başvurularla ilgili SGK'nın ödemelerde ciddi kesintiler yaptığını belirtti.

Yeni bir acil tanımına ihtiyaç olduğunu, bu konudaki Başbakanlık genelgesi ile SGK'nın uygulamalarının çeliştiğini kaydeden Altuğ, bazı uygulamaların bilimsellikten uzak olduğunu savundu.

Özel hastanelerle ilgili sınıflandırmanın ödeme bazlı yapılmasına karşı olduklarını ifade eden Altuğ, bunun kalite ve standartlara göre yapılmasının yerinde olacağını söyledi.

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl de bu alandaki sorunların hızlı büyümeden, bazı sıkıntıların da Türkiye'deki insan gücü yetersizliğinden kaynaklandığını belirtti.

nisan2004

''ANA HEDEF İNSAN''-
Sağlık Bakanı Recep Akdağ da bugün sağlıkta gelinen noktanın Türkiye Cumhuriyeti'nin başarısı olduğunu söyledi.

Değiştirme iradesiyle yola çıktıklarını, belirli ahlaki prensipleri hiçbir zaman bir tarafa koymadıklarını anlatan Akdağ, sağlık hizmetinin insan için verildiğini, bunun aktörlerinin de bu temel üzerinde ayakta durmalarını ön planda tuttuklarını ifade etti.

Sağlıkta Dönüşüm Programı uygulanmadan önce hastaların köle gibi görüldüğünü, varlıklı olanların bile sistem karşısında boyunlarını bükmek zorunda kaldıklarını hatırlatan Akdağ, oysa sağlık konusunda merhametli ve şefkatli olmanın, bu alanda çalışanların tümünün görevi olduğuna dikkati çekti.

Artık insan odaklı yeni bir sistem oluşturulduğunu kaydeden Akdağ, parası olsun ya da olmasın sağlığın bir hak olduğu bilincinin yerleştiğini söyledi.

Akdağ, sağlık sisteminin çok kompleks ve bir bütün olduğunu vurgulayarak, ''Sistemi birbirinden kopararak düşünmeniz asla mümkün değildir. Körlerin fili tarif etmesi noktasına asla düşmemeliyiz'' dedi.

Sağlık sisteminin finansman, kaynak ve hizmet sunumu boyutları bulunduğunu, özel sektörün de hizmet sunumu noktasında önemli yere sahip olduğunu kaydeden Akdağ, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nda erişilebilir, kaliteli ve tatminkar sağlık sisteminin öngörüldüğünü ama bunun sürdürülebilir olmasının da gerekli olduğunu bildirdi. Bunun için gerekli kaynakların da insan gücü ve para olduğunu ifade eden Akdağ, bu konuda dikkatli gitmek ve parayı yerinde kullanmak gerektiğini söyledi.

Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) fiyatlandırmasıyla ilgili bazı sıkıntılar ve değiştirilmesi gereken hususlar bulunabildiğini kaydeden Akdağ, ''Frekansı yüksek olmayan, el cerrahisi ve benzeri dallarda biz mutlaka SGK'dan daha fazla ücretler talep etme hakkına sahibiz. Yenidoğan ve diğer yoğun bakım, organ nakli, el cerrahisi gibi maliyeti yüksek, frekansı düşük birtakım hayati meselelerimiz var'' şeklinde konuştu.

Sağlığın bir hak olduğu ahlaki prensibine büyük önem verdiklerini belirten Akdağ, ''Özel sektör de taleplerini buna göre şekillendirmelidir. O zaman özel sektörün talepleri daha bir anlam, haklılık kazanır. Bugün burada söylenenlerin büyük çoğunluğuna katılıyorum ama bütün mesele bir ortaklık kültürü geliştirmemizdir'' ifadesini kullandı.

Bundan sonra ana hedefin insana hizmet olduğu içselleştirilerek herkesin hakkının verilmesi gereğine işaret eden Akdağ, bireyin hakkının bireye teslim edilmesinin önemine de dikkati çekti.

Türkiye'nin bugün, geçen altı yıldaki büyüme hızına sahip olmadığını, küresel kriz yaşandığını, yüzde 3.6 küçülme beklendiğini hatırlatan Akdağ, ''O zaman buna hepimiz hazır olmalıyız. Ben de hazır olmalıyım, özel sektör de hazır olmalı. Zaten son 6 ayda-1 yılda ödemelerle ilgili yaşadığımız global meselelerin temelinde bunların etkisi mutlaka var'' diye konuştu.

Sürdürülebilir sağlık hizmeti için para ve insan kaynağının önemine işaret ettiğini anımsatan Akdağ, ''Sağlık Bakanlığının bu hususta yaptığı uygulamaların hemen hemen hepsi de insan kaynağıyla ilgili meselelerden dolayıdır. Nasıl ki Sosyal Güvenlik Kurumu parayla ilgili meselelerden dolayı düzenlemeler yapıyorsa, biz de insan kaynaklarının rasyonel ve hakkaniyetli kullanımı açısından bunları yapıyoruz'' sözlerini kullandı.

<HASTANELERİN SINIFLANDIRILMASI
Hastanelerin sınıflandırılması ve buna dayalı ödeme yapılmasına sıcak baktıklarını bildiren Akdağ, bu sınıflandırmanın verilen hizmet, bunun vasfı ve kalitesiyle yakından ilgili olacağını bildirdi.

İlave harcamaların her özel sağlık kurumunda aynı olmadığını vurgulayan Akdağ, daha çok para kazandıran alana yönelenlerin yanında, daha az para kazandıran, daha kompleks, frekansı daha düşük alanlara yönelenlerin de bulunabildiğini söyledi. Akdağ, ''O zaman bizim bu ikinci tarafı biraz ödüllendirmemiz lazım. Aksi takdirde bu işi hep sosyal güvenliğin hizmet aldığı alanlarda kolay para kazanılan, frekansı yüksek, çok da para harcanmayan taraflara sürüklemiş oluruz'' dedi.

Bu sınıflandırmayı yapacaklarını belirten Akdağ, ''Bunları oturacağız beraber yapacağız. Eğer bugünkü yüzde 30 olan ilave alma, vatandaştan isteme hakkının artmasını istiyorsak bunun ikinci bir yolu yok'' diye konuştu.

Özel hastanelerdeki fark ücretinin yüzde 100'e kadar çıkarılmasının sektördeki en önemli aktörlerin özel sektöre geçmesi sonucunu doğurduğunu anlatan Akdağ, yetişmiş insan gücü yetersizliği olduğu için bazı önemli dallardaki hekimlerin özel sektöre transferinin söz konusu olabildiğini söyledi.

Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu insan gücü nerede olursa olsun, hakkını ölçülü bir biçimde kendisine veya onu çalıştıran kuruma ödeyerek vatandaşı mağdur etmeyecek bir sistematiği oluşturmamız lazım. Bu sınıflandırmalarla yüzde 30-75 arasında bir ilave ücret almanın önünü açmayı planlıyoruz. Başbakanımızın bize bu husustaki talimatı da budur. Bu meseleyi kendi aramızda tartıştık ve geldiğimiz belli bir nokta var.''

Acil tanımlaması yapılması gereğine inandığını de bildiren Akdağ, ancak bunun kolay olmadığını, üzerinde hassasiyetle çalışılmasının önemli olduğunu söyledi.
<b>akdağ
özel
hastanelerin
sorunlarıyla
ilgili
net
mesajlar
verdi</b>
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir