Cleopatra’nın süt banyoları ve şarapla yaptığı güzellik kürleri düşünülürse, günümüz insanının güzel ve estetik görünme arzusunun giderek artmasını yadırgamamak gerekir. “Sağlıklı, bakımlı ve güzel olmak, aynı zamanda insanın kendine güvenini artıran, ruh sağlığını olumlu yönde etkileyen faktörlerdir” diyen Özel BSK Eskişehir Anadolu Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Belda Yurtseven Tüner,
dermokozmetiklerin kullanım alanları ve faydaları hakkında bilgiler verdi.
Kozmetiklerden kadın, erkek ve çocuklar ihtiyaca göre yararlanıyor
Günümüzde artık sadece kadınlar değil, erkekler de sağlıklı ve estetik görünmek için dönemin sunduğu bütün tıbbi ve teknolojik imkânlardan bilinçli olarak faydalanmak eğilimindedir. Spor yapmak, sağlıklı ve dengeli beslenmek, antiaging (yaşlanma karşıtı) etkisi olan ürünler kullanmak, kozmetik ürünlere ilgi göstermek, hatta gerekirse estetik ve cerrahi müdahalelere başvurmak her zaman güncelliğini koruyan konulardır.
Kozmetik tercihinde dermokozmetikler ilk sırada
Kozmetik Latince kökenli bir kelime olup “cosmos” süs, güzellik anlamına gelmektedir. Güzel ve bakımlı olma isteği de bu ürünlere olan ilgiyi giderek artırmaktadır. 2004-2005 yıllarında dünyadaki en önemli büyüme %18’lik oranla kozmetik sektöründe görülmüştür. İnsanların eğitim ve gelir düzeyleri arttıkça kozmetiklere bakış açıları ve beklentileri de değişmektedir. Yeni hammadde ve tekniklerin gelişmesiyle bu istek ve ihtiyaçlara uygun sağlık ve güzelliği bir arada sunan dermokozmetik ürünlere eğilim de artmaktadır.
Etkin kozmetik dermokozmetik
Bilinçli bir tüketici kitlesinin oluşmasıyla dermokozmetik ürünler klasik kozmetiklerden farklı bir yelpazede yerini giderek sağlamlaştırmaktadır. Dermokozmetik denince fizyolojik ve biyolojik etkileri ile deri ve deri eklerinin yapılarını olumlu yönde geliştiren ürünler anlaşılmaktadır. Klasik kozmetik bakım ürünleri ise onarımdan ziyade temizleme, güzelleştirme ve bir nevi kapatma işlevi gören ürünlerdir. Kozmetik ürünlerin biyolojik aktivitelerinin olmadıkları düşünüldüğünde WHO tarafından kontrol ve test edilmelerine gerek yoktur. Oysa dermokozmetik ürünler kozmetik laboratuarlarında dermatologlar, kimyagerler ve eczacılar tarafından deneylerle geliştirilmiş, kısmen tedavilere yardımcı ve onarım özelliği de olan ürünlerdir.
Bu ürünler alfa hidroksi asitler, antioksidanlar, bitkisel ekstreler, vitamin ve enzimler, güneş filtreleri gibi kompleks bileşikler içerirler. Ayrıca dermokozmetik ürünlerin sadece kozmetik öneri konusunda güvenilir eczanelerde satılması, market ürünü olmaması, ürünü bilen ve tanıyan dermatologlar tarafından beklentilere, ihtiyaca uygun şekilde farmasötik bir bakış açısıyla önerilmesi bu ürünlere olan eğilimi giderek artırmaktadır.
Cildimiz en güzel giysimizdir
Bir insanın ortalama cilt yüzeyi 1,8 – 2 metrekare olup ağırlığı toplam ağırlığımızın %15’idir. Destek, vücut ısısının korunması, D vitamini yapımındaki rolü, duyu fonksiyonu gibi görevleri de göze alınırsa son derece önem verilmesi ve korunması gereken bir organımızdır. Bu bağlamda cildimize etki edecek ürünlerin tavsiyesi için sağlık konusunda tecrübeli olan profesyonellerin danışmanlık tyapması en doğrusudur.
Kozmetiklerin çoğunluğu sentetik yapıda olduğundan deriyi duyarlandırmakta ve kontakt dermatit oluşturabilmektedir. Kontakt dermatit olgularının %10’unun kozmetikler tarafından oluşturulduğu bilinmektedir. Saç boyaları ve içeriği, lanolin, propilenglikol, paraaminobenzoik asit, sodyum lauril, sülfat gibi maddeler, bu alerjenler arasında sayılabilir. Bu durum ürünlerin mutlaka kozmetoloji konusunda deneyimli bir uzman tarafından kişinin durumuna uygun bir seçimle gerçekleştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla uzman önerisiyle kişilerin cilt yapısı ve duyarlılıklarına uygun ve aynı zamanda tedaviye yardımcı özellikleri olan bu ürünlerin eczanelerden sağlanması ile sağlıklı ve güvenli bir zincir oluşturulmuştur.