Diken'den Mesude Erşan'ın haberine göre, DSÖ’nün güncellemesinin önemli olduğunu belirten halk sağlığı uzmanı Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, şöyle konuştu: “DSÖ bu öneriyi henüz tüm topluma yapmadı. Ama Omicron’un özellikle sağlık çalışanları için riski daha da artıracağını düşünürsek önemli bir güncelleme. Sağlık çalışanlarını Omicron’la yeni bir enfeksiyon dalgası bekliyor. Galler sağlık yetkilisi ocak ayında sağlık çalışanlarının yüzde 17’sinin hasta ya da izolasyonda olabileceğini tahmin ettiklerini açıkladı.
Türkiye’de de sağlık bakanlığı tüm sağlık çalışanlarına FFP2, FFP3, N95 maske temin etmeli. Bu pandemi yönetiminin önemli bir parçası olduğu kadar iş güvenliği önlemi de. Bakanlığın, Omicron tsunamisine yapacağı en büyük hazırlıklardan biri sağlık çalışanlarına önerilen maskeleri temin etmek ve dağıtımına şimdiden başlamak.”
Hastaneler olumsuz etkilenebilir
Geçen haftadan itibaren İngiltere’de de Covid-19 nedenli işe devamsızlığı olan sağlık çalışanı sayısında ciddi artış yaşandığını aktaran Yavuz, “Bu ve benzeri veriler sağlık çalışanlarını Omicron’la beraber yeni bir enfeksiyon dalgasının beklediğini gösteriyor” diye konuştu.
Başka ülkelerden gelen veriler, Omicron’un şu ana kadar görmediğimiz tarzda, hızla katlanarak artacağını işaret ediyor. Yine DSÖ, vakaların 1,5-üç gün arasında ikiye katlandığını açıkladı.
Yavuz, şunları kaydetti: “Sağlık çalışanları belki de şimdiye kadar gördüklerimizden daha büyük bir enfeksiyon riskiyle karşı karşıya gelebilecek. Bu elbette ki hastanelerimizin, sağlık kuruluşlarımızın da işleyişini olumsuz etkileyebilir.”
Gerçek resmi göremiyoruz
“Yüksek hızlı varyant” dediği Omicron’un Türkiye’de de ‘tsunami’ye yol açabileceğini vurgulayan Yavuz şu uyarılarda bulundu: “Türkiye bu tsunamiyi 15-20 bin arasında vaka ve 180-200 arasında plato çizen yüksek günlük ölümlerle karşılıyor. Omicron’la ilgili mevcut durum nedir, kaç vaka tespit edildi, yayılım dinamikleri nedir bunlarla ilgili tıpkı şu ana kadar olduğu gibi hiçbir veri paylaşılmıyor. Gerçek resmi göremiyoruz. Yine İngiltere’den gelen verilere göre, hane içi bulaş üç kat daha fazla. Hızlı ve çabuk yayılan yeni varyantla, vaka sayılarında şu ana kadar görmediğimiz bir manzarayla karşı karşıya kalacağız. Türkiye’nin de bundan ayrı durması mümkün görünmüyor. Kalabalık ve kapalı alanlar yayılım için en büyük risk. Aşılama ve bireysel önlemler önemli. Ancak yayılımı yavaşlatmak için halk sağlığı önlemleri gerekiyor.”
Treni kaçırmayalım
Tüm bu tablonun içinde bireysel önlemler önemini koruyor. Aşılar hatırlatma dozları dahil tamamlanmalı. Maskeler doğru kullanılmalı. Aerosol girişini engelleyecek şekilde yüze iyi oturtulmalı, ıslandığında değiştirilmeli. El hijyenine dikkat edilmeli. Havalandırma artık daha da önemli. Kalabalık ve kapalı alanlardan mümkün olduğu kadar uzak durulmalı.
Yavuz, çalışma hayatında düzenlemeler yapılmasının toplu taşıma araçlarındaki kalabalıkların seyreltilmesi için de önemli olduğunu vurguladı: “Kalabalıkları azaltacak stratejileri ortaya koymak gerekiyor. Örneğin çalışma saatlerinin gözden geçirilmeli, belli alanlarda kademe kademe esnek çalışmaya geçmek için hazırlık yapılmalı. Alınacak önlemlerin zamanlaması da çok önemli. Çünkü eğer zamanında bu önlemleri alıp uygulamazsak zaten treni kaçırmış oluruz.”
