Değişen hayat biçimleri, yoğun yaşanan günlük aktiviteler ve sağlıksız yeme içme alışkanlıkları son on yıl içinde artış gösterirken, her bireyin sağlığını da doğrudan etkiliyor. Bu eğilimler, tüm küresel nüfus üzerinde farklı oranlarda yaygınlık kazanıyor. Tüm bunlara ek olarak obezite gibi gn saglik problemlerinin hakimiyet kazanmaya başlaması sağlıkla ilgili birçok komplikasyonun artmasına neden oluyor. Bütün bu etmenler doğrudan ilaç keşiflerinin ciddi bir artış kaydetmesine de yol açıyor.
Frost & Sullivan sağlık sektörü analistleri, bir ilacın keşfindeki kilit unsurun, hangi hastalığa karşı geliştirilmişse o hastalığın doğasını, semptomlarını ve içindeki kimyasal bileşiklere hastalığın verdiği tepkiyi anlamak şeklinde değerlendiriyorlar. Söz konusu sürecin zaman alan, maliyetli bir süreç olduğunu belirten analistler, bu olgunun yeni bir ilacın keşfi için ilk adım olduğununu ifade ediyorlar.
Son 10 yılda ilaç patlaması yaşandı
Frost & SullivanAraştırma Görevlisi Deepika Pramod Chopda, son on yıl içinde koroner kalp hastalığı, tromboembolizm (pıhtılaşmayla damar tıkanıklığı), miyokard enfarktüsü (kalp krizi), iskemik inme ve hipertansiyon tedavisine yönelik ilaçlar sunma konusunda ilaç firmalarının muazzam bir ilerleme kaydettiğini belirterek, Amerikan İlaç Araştırmacıları ve Üreticileri Derneği'ne (PhRMA) ve Avrupa İlaç Kurumu'na göre sözü edilen kategorilerde üç yüzden fazla ilaç geliştirilmiş olduğuna vurgu yapıyor.
Yenilikçi ilaç tedavileri, kombine ilaçlar ve emprovize ilaç taşıyıcı sistemler bu hastalık kategorilerindeki yeni araştırmaların birçoğunun temelini oluşturuyor. Yakın dönemde araştırmacılar, hasta kalp ve damarların durumunu moleküler seviyede anlamak üzerine yoğunlaşmış bulunuyorlar. Genomik, proteomik ve bilişsel gücün kullanımı, hastalıklı olma durumlarını anlamaya ilişkin yeni yollar sunuyor.
Tedavide farklı yollara gidiliyor
Yeni ilaçlar, yeni kardiyovasküler bozuklukları önlemenin yanı sıra mevcut hastalık semptomlarını tedavi etmeyi amaçlıyor. Yeni ürünlerin geliştirilmesinde, emprovize teknolojiler ve yenilikçi bilimsel yaklaşımlar kapsamlı bir biçimde kullanılıyor. Tarama araçları, araştırmanın kısa süre içinde iş yapmasına olanak vermek üzere kapsamlı bir biçimde geliştiriliyor.
Tedavi seçeneklerinin sayısında görülen artış, tüm kardiyovasküler segmentlerde gerçekleştirilen geliştirmeleri yansıtıyor. Yakın geçmişte ayrıca ilaç onaylarının sayısında da bir artış gözleniyor. Bu kazanımlar, bilim ve teknolojide sağlanan ilerlemelerin büyük desteği sayesinde gerçekleşiyor. Moleküler genetik alanında yaşanan önemli gelişmeler ve kök hücre deposundaki ilerlemeler, bu tedavi segmentinin nadir ve komplike koşullarının keşfine yönelik fırsatlar yaratmış bulunuyor.
Yatırımlar çoğalıyor, yeni önlemler geliştiriliyor
Sağlık sektöründe çok sayıda kurumun araştırma ve geliştirme alanına yönelik artan yatırımları, yeni tedavi ürünlerinin piyasaya sürülmesine yardımcı oluyor. Canlı bilimleri alanında edinilen moleküler antikorların kullanımı gibi yenilikçi konseptler, tedavilerde canlı hücrelerin kullanımına öncülük etmiş bulunuyor. Biyoeczacılık şirketlerinin pratikte uyguladıkları gibi biyolojinin ilaçlarla birleştirilmesi konsepti, yeni ve emprovize tedavi seçeneklerinin üretimine ilişkin bir ölçüt olarak yükselişe geçiyor. Yeni ilaç tanımlarında otomasyon ve robot kullanılmasına yönelik teknolojiler geliştiriliyor.
Nüfusun büyük çoğunluğu için reçeteli tedavi yöntemlerinin iyi bir biçimde anlaşılması ve bunlara uyulması potansiyel hayat kurtarıcıları olarak önemli işlev görüyor. Bunun yanı sıra artan farkındalık, hastaların gerekli tedbirleri alması suretiyle hayatlarını tehdit eden durumlarla karşılaşma olasılığını düşürmelerinde yardımcı oluyor. Tüm bu çabalara ek olarak, tedavi sürecini izleme ve tamamlamanın aynı ölçüde hayati önemde olduğunu dile getiren Frost & Sullivan Araştırma Görevlisi Deepika Pramod Chopda, kamuoyunda farkındalığın artmasının, kardiyovasküler hastalıkların tedavisi ve bu hastalıklara karşı önlemlerin kalitesinin gelişmesine yardımcı olacağının da altını çiziyor.