Bilgiç, "Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik" hakkında açıklamalarda bulundu.
"Daha önceki döner sermaye gelirlerinin dağıtımıyla ilgili yönetmeliklerde sadece kişilerin gelir getirici katkılarına göre dağıtım yapılabiliyordu. Bir de sabit ödeme denilen bir miktar kadar ödeme yapılıyordu. Bunun dışında diğer görevleriyle ilgili gerçekleştirilen faaliyetler dikkate alınmıyordu" diyen Bilgiç, yeni yönetmelikle eski uygulama arasındaki en önemli farklılığın bu olduğunu ifade etti.
Yeni yönetmeliğin eskiden olduğu gibi gelir getirici faaliyetleri dikkate aldığını belirterek, "Bunun yanında eğitim-öğretime katkıları, bilimsel faaliyetlerde bulunanların katkısını dikkate alıyor. Yönetmelik, kurumun gelişmesine veya çalışma şartlarına bağlı olarak değişik birimlerde çalışanların durumlarının da değerlendirilmesini söylüyor" diye konuştu.
Bilgiç, şöyle devam etti:
"Bu dağıtımın kabaca toplam bir değerle değil bu faaliyetlerin gerçekten tespit edilerek yapılmasını öngörüyor. Bilimsel faaliyetlere ne kadar katkı yapıldığının belli kıstaslarla puanlanmasını öngörüyor. Gelir getirici faaliyetlerin de her faaliyetin kendi ağırlığına, durumuna göre belli bir şekilde puanlanarak, kişilere yansıtılmasını öngörüyor. Bunu yaparken, dün sabit bir ödeme herhangi bir kritere bağlı olmaksızın yapılabilirken, bugün bütün o birimde çalışanların ortak katkısıyla üretilmiş değerlerin bir ortalaması kadar herkese ortalama bir katkı öngörülüyor. Bu, o birimin kasasındaki paranın miktarına bağlı olarak değişebiliyor. Dün sabitti, bugün herkesin o faaliyetin büyüklüğü oranında, kasaya giren paranın da buna paralel büyümesi oranında, aylık olarak değişebilecek miktarlarda bir ödemeyi ortak olarak alabilecekler."
"DAHA KALİTELİ, DAHA YARARLI BİR İŞ ÖLÇÜMÜ YAPILAB İLECEK"
Kalite değerlendirmesi yapılacağını da belirten Bilgiç, "Daha çok iş, daha çok gelir değil daha kaliteli, daha yararlı bir iş ölçümü de yapılabilecek" dedi.
Bu yönetmeliğin başarılı olabilmesinin, üniversite döner sermaye gelirlerinin artmasıyla mümkün olabileceğini anlatan Bilgiç, "Eğer kasanızda para girişi azalmışsa en azından kişilerin kendilerine dönen miktar açısından, dünden daha iyi olmasını beklemesi mümkün değil" dedi. Bilgiç, yönetmeliğin uygulanmasının, kurumun gelişmesi açısından düne göre daha yararlı sonuçlar doğuracağını söyledi.
Değişiklikle faaliyetlerin özelliğine göre daha az kesinti yapılarak, faaliyeti gerçekleştiren öğretim elemanlarına, daha fazla geri dönüş imkanı oluşturulduğuna dikkati çeken Bilgiç, daha önce üniversitelerin bütün birimlerindeki döner sermaye gelirlerinden ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapılan yüzde 35 oranında kesintinin, tıp ve diş hekimliği fakülteleriyle hastanelerde aynı oranda kaldığını, ancak mühendislik ve benzeri fakültelerde yüzde 25'e, bunların dışındaki fakültelerde ise yüzde 15'e düşürüldüğünü söyledi.
Böylece döner sermayeden öğretim elemanlarına verilecek miktarda yüzde 20 oranında bir artış sağlandığını dile getiren Bilgiç, "Bütün bunların yapılabilmesi için bütün bu faaliyetlerin puanlanması Yükseköğretim Kurulu Kanunu'na bırakılmış olmasına rağmen, biz bunu geçici maddelerle üniversitelere bıraktık" dedi.