MEDİMAGAZİN - Güney Kore'deki Temel Bilimler Enstitüsü (IBS) bünyesindeki Biliş ve Sosyalite Merkezi'nden C. Justin Lee liderliğindeki bir ekip, kilo vermekte zorlananlar için "önemli bir gelişme" olduğuna inandıkları bir çalışma yayınladı. Nature Metabolism'de yayınlanan makale, astrositlerin beyindeki rolüne ve en sevdiğiniz yiyeceklerden vazgeçmeden kilo vermenin anahtarı olabileceğine odaklanıyor.
Buluşun Ardındaki Bilim
Ekip, beynin hipotalamusu tarafından denetlenen gıda alımı ve enerji dengesi arasındaki karmaşık ilişkiyi araştırdı. Araştırmalarının odak noktası, özellikle GABRA5 kümesi olarak adlandırılan nörotransmitter GABA reseptörüyle bağlantılı bir nöron kümesiydi. Bu nöronların yağ metabolizmasının düzenlenmesinde kritik bir rol oynadığını buldular.
GABRA5 nöronlarının aktive edilmesi obez laboratuvar farelerinde başarılı kilo kaybına yol açarak bu nöronların metabolik bir anahtar görevi görebileceğini gösterdi. Araştırmacılar ayrıca astrositlerin -yıldız şeklinde, nöronal olmayan hücreler- bu nöronların aktivitesini düzenlediğini keşfederek beynin kiloyu nasıl kontrol ettiğine yeni bir ışık tuttu.
Astrositlerin Kilo Düzenlemedeki Rolü
Lateral hipotalamustaki astrositlerin MAO-B enzimini aşırı eksprese ederek GABRA5 nöronlarını düzenlediği bulunmuştur. Bu enzim sinir sisteminin nörotransmitter metabolizmasında hayati bir rol oynamaktadır. Araştırmacılar, reaktif astrositlerde MAO-B geninin ekspresyonunu baskılayarak bu istenmeyen inhibisyonu tersine çevirmeyi başardılar. Sonuç olarak, yağ dokusunda ısı üretiminin arttığını ve yüksek kalorili bir diyet tüketirken bile farelerde kilo kaybına yol açtığını gözlemlediler.
Umut Veren Yeni Bir İlaç: KDS2010
Yeni geliştirilen ve şu anda faz-1 klinik deneyleri devam eden KDS2010 adlı ilaç, obez bir fare modelinde yağ ve kilo azaltmada önemli bir başarı göstermiştir. Dikkat çekici bir şekilde, bu kilo kaybı gıda alımını etkilemeden sağlandı.
Doktora sonrası araştırmacı S.A. Moonsun şunları söyledi: "Hipotalamusu hedef alan önceki obezite tedavileri esas olarak iştah düzenlemesiyle ilgili nöronal mekanizmalara odaklanıyordu. Bunun üstesinden gelmek için nöronal olmayan astrositlere odaklandık."
Obezite Tedavisinde Yeni Bir Sınıra Doğru
Dünya Sağlık Örgütü'nün obeziteyi "21. yüzyılın yeni ortaya çıkan bulaşıcı hastalığı" olarak ilan ettiği göz önüne alındığında, KDS2010 yeni nesil bir tedavi olma vaadini taşıyor. Merkez direktörü C. Justin Lee, "KDS2010'u iştahı bastırmadan obeziteyle etkili bir şekilde mücadele edebilecek potansiyel bir atılım olarak görüyoruz" dedi.
Bu araştırma, bireylerin diyetlerini büyük ölçüde değiştirmelerini gerektirmeyen yeni yollar açarak kilo verme ve obezite tedavisi hakkındaki düşüncelerimizde devrim yaratabilir. Obezite oranları küresel olarak artarken, bu dünyanın beklediği çözüm olabilir.
