Medimagazin logo

Tonsillektomi ameliyatında "ihmalkarlık" iddiası

Konya'da özel bir hastanede bademcik ve geniz eti ameliyatı yapıldıktan sonra nefes almakta zorlanan 7 yaşındaki Yusuf Nurulgür ve aynı hastanede aynı ameliyat öncesinde narkoz verildikten sonra vücudu şişen 9 yaşındaki Osman Nuri Uğurlu'nun ''ihmal nedeniyle komaya girdikleri'' ileri sürüldü.
Kaynak: AA
Tonsillektomi ameliyatında "ihmalkarlık" iddiası
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

KONYA-Alınan bilgiye göre, Emine ve Ali İhsan Uğurlu çiftinin iki çocuğundan büyüğü Osman Nuri Uğurlu, geniz etinde büyüme şikayetiyle Konya'da özel bir hastaneye götürüldü. Doktorların bademcik ve geniz eti ameliyatı yapılması gerektiğini söylemesi üzerine Osman Nuri'nin 8 Şubatta ameliyata alınmasına karar verildi.


     Betül ve Hüseyin Nurulgür çiftinin çocukları Yusuf'un da bademcik ve geniz etinde büyüme şikayetiyle gittiği hastanedeki muayenesinin ardından ameliyat olması kararlaştırıldı.


     İki çocuk aynı gün bademcik ve geniz eti ameliyatı yapılmak üzere hastaneye getirildi. Ameliyata giren ve yarım saat sonra ameliyattan çıkarılan Yusuf Nurulgül'ün hastane odasına alınmasının ardından vücudunda şişlikler olduğu öne sürüldü.


     Baba Nurulgür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vücudunda şişlikler olan ve nefes almakta zorlanan küçük çocuğunu tekrar ameliyathaneye götürdüğünü söyledi.


     Aynı zamanda ameliyata girmek üzere narkoz verilen Osman Nuri Uğurlu'nun da vücudunda şişme olduğunu ve nefes almada zorlandığını gördüğünü ifade eden Nurulgür, şöyle konuştu:


     ''Hastanede göğüs cerrahisi uzmanı bulunmadığı için Konya Numune Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümünde görevli bir uzman doktor hastaneye getirildi. Doktor iki çocuğa da aynı anda müdahale etti. Çocukların akciğerlerinde oluşan yırtıktan hava çıkışı olduğu ve buna bağlı olarak deri altında hava birikmesi oluştuğu tespit edildi. Tekrar düzenli nefes almalarını sağlamak için çocukların vücudunda delik açıldı. Vücutta biriken hava dışarıya çıkarılarak çocukların tekrar normal seviyede solunum alması sağlandı.''


     Baba Nurulgür, müdahalenin ardından Konya Numune Hastanesine getirilen iki çocuğun da Reaminasyon Ünitesi'nde tedavi altına alındığını söyledi.
    
     -AİLELER DAVA AÇMAYA HAZIRLANIYOR-
    
     Çocukların babaları Hüseyin Nurulgür ile Ali İhsan Uğurlu, ''ihmalkarlık'' iddiasıyla hastane yönetimi için Cumhuriyet Başsavcılığı'na dava açacaklarını ifade ettiler.


     Söz konusu hastanenin Başhekimi Op. Dr. Sabahattin Yücetaş ise iki çocuğun müdahalesinde de istenmeyen bir durumla karşılaştıklarını, ancak bu olayın ihmalkarlıktan kaynaklandığı yönündeki iddiaların asılsız olduğunu savundu.


     Yücetaş, iki çocuğun da sağlık durumlarının iyi olduğunu belirtti.
    
     -''GEÇ KALSAYDIK ÇOCUKLAR ÖLEBİLİRDİ''-
    
     Konya Numune Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümü'nde görevli Uzman Doktor Murat Öncel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müdahalenin gecikmesi halinde çocukların ölebileceğini belirtti.


     Müdahalenin ardından Konya Numune Hastanesine getirilen çocukların durumlarının iyi olduğunu belirten Öncel, yaklaşık 1 hafta içeresinde küçük çocukların sağlıklarına kavuşabileceklerini dile getirdi.
    
     -OLAYLA İLGİLİ İNCELEME BAŞLATILDI-
    
     Konya İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Küçükkendirci de olayla ilgili inceleme başlatıldığını belirterek, ''Hastalarımız Konya Numune Hastanesinde tedavi altına alındı. Akciğerle ilgili problemleri ortadan kaldırıldı. Hayati tehlikeleri bulunmuyor'' dedi.

tıbbi hata
ameliyat
ihmal
tıp hukuku
Yorum (3)
Atilla Çoruh
Adeno-tonsillectomy sonrası henüz oluş mekanizması/mekanizmaları tam olarak izah edilemeyen bu tip komplikasyonlar olabiliyor. Literatürde bildirilmiş 11 civarında vaka var. Yeni bir referans: (Kim JP, Park JJ, Kang HS, Song MS. Subcutaneous emphysema and pneumomediastinum after tonsillectomy. Am J Otolaryngol. 2010 May-Jun;31(3):212-5). Burada önemli olan hekimin bu tip komplikasyonlarla karşılaşabileceğini bilmesi ve gereğini yapması gerekiyor. Halkımız küçültme eki olarak "cik,cak" eklerini kullanır; "bademcik", "yavrucak" vs. gibi (bademcik ameliyatı). Her cerrahi müdahale hayati tehlike içerir. Kanımca, burada önemli olan 3 şey var. 1)Her hastadan çok ayrıntılı olarak, hastanın aydınlatıldığı onam formu almak gerekiyor. Sırf hasta korkar kaçar ve maddi kayba uğrarım korkusu, hekimin gerçekleri söylemesine engel olmamalı. Hele bundan sonra kazançların epeyce düştüğü bir ortamda açılacak tazminat davaları (hastanın avukatının çocuğunu, sizden tazmin edilen paralarla yurt içi veya yurt dışında en iyi okullarda okutmak zorunda kalırsınız) ve uzamış mahkeme süreçleri yaşamınızı cehenneme çevirecektir. 2)Yaptığınız ameliyatın olası komplikasyonu, ameliyatın yapıldığı sağlık kurumu bünyesinde çözülmeli. Başka bir yerden doktor getirilmesi veya hastanın başka bir sağlık kuruluşuna sevk edilmesi, hasta ailesi için daha işin başında "ihmal-kusur" kavramlarını harekete geçiriyor. Zaten hastalar ve yakınları bu konuda oldukça ön yargılılar. Bu nedenle branş hastanelerinde ameliyat yapan hekimlerin daha dikkatli olmaları gerekiyor. 3)Biz hekimler, ağzımızdan çıkan laflara dikkat edeceğiz. Hekim arkadaşlarımızı suçlayıcı ve ileride onun aleyhine (haklı veya haksız)kullanılabilecek konuşmalardan uzak durmalıyız. İnsanımızın eğitim düzeyi belli; gereksiz bir konuşma nedeniyle hekim arkadaşlarımızın hayatını da tehlikeye sokmamalıyız. Bizler hakim, savcı veya bilirkişi değiliz. Öz cümle, başkasının hastası için olası bir komplikasyon (hata olsa bile) hasta veya hasta sahibiyle paylaşılmamalıdır. Saygılarımla
1
Cevapla
dr hakan
artık cerrahi branşlardaki hekim arkadaşlar ailelere gelişebilecek komplikasyonlar hakkında daha geniş bilgi vermek zorundalar.ben çocuk hekimi olarak lomber ponksiyon yaparken aileye 10 dakika bu girişimin nasıl yapıldığını-neden yapıldığını-ne gibi sonuçlar doğurabileceğini açıklıyorum.çocukları kendi çocuğum olarak görüp ona göre hareket ediyorum.bu girişimsel işlemi kabul etmeyeni tedavisi için o zaman farklı hekime yönlendiriyorum.bence doğrusu bu.
0
Cevapla
altan emin
pnömotoraks olayı bariz şekilde görülmekte. anestezi alan hastalarda bu durum genellikle mekanik ventilasyona bağlı barotravma sonucu oluşur. nedenide büyük oranda hastaya solunumun yüksek basınç veya aşırı tidal volümle verilmesidir. aynı gün opere edilen iki çocuktada olmuşsa ilk incelenmesi gereken yer anestezi cihazlarının basınç durumu, kalibrasyonları, hastanenin sistemindeki basınç, elle havalandırıldılarsa havalandıran kişinin tecrübe durumu olmalıdır. geçmiş olsun dileklerimle...
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir