Medimagazin logo

Tıpta da şike var: Neşter yarası hepimizin canını yakabilir

Prof.Dr.Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA'nın HABERTÜRK'teki yazısı...
Tıpta da şike var: Neşter yarası hepimizin canını yakabilir
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

İnternet sayfamızdaki Neşter Yarası başlıklı haber 7’ den 77’ ye herkesi ilgilendiriyor. TTB’ nin anketine göre doktorların yüzde 56’ sı defansif tıp yöntemini benimsediklerini, yüzde 53.1'i ise hasta muayene veya tedavi ederken kendilerini yetersiz hissettiklerini bildirmişler.

İnsanın sağlığımız kimlerin eline düşmüş diye endişelenmemesi imkânsız. Özellikle de önümüzdeki senelerde adını her geçen gün daha çok duyacağımız defansif tıp tam manasıyla tıbbın en büyük sorunlarından biri.

Peki ama bu defansif tıp nedir, iyi midir, kötü müdür, kimler yapar, kime faydası, kime zararı vardır mutlaka bilmeniz gerekiyor.

Defansif tıp nedir?

Son birkaç senedir giderek daha çok duymaya başladığımız bir tâbir var: Defansif tıp. Buna çekinik tıp veya savunma tıbbı diyenler de var ama futbola bu kadar meraklı bir memlekette defansif tıp tabirinin daha çok rağbet görmesi gayet normaldir. Buna güncel olaylardan ilham alarak tıpta şike de diyebiliriz.

Defansif tıp birçok ülkede çok sık başvurulan bir uygulamadır; özellikle de gelişmiş ülkelerin bir sorunudur. 2005’de yapılan bir araştırmada defansif tıbbın USA’ da doktorların yüzde 93’ ü tarafından uygulandığı belirlenmiştir.

Tıbbı sebeplerle uygulanan defansif tıp

Defansif tıbbi iki ayrı grupta değerlendirmek gerekir. Birincisi tıbbı sebeplerle uygulanan defansif tıp, diğeri ise tıp dışı korkularla uygulanan defansif tıp.

Tıbbi sebeplerle veya tıbbi endişelerle uygulanan defansif tıp, doktorun eğitim, bilgi, tecrübe eksikliğinden kaynaklanabileceği gibi, hastaya ayrılan zaman azlığı, iş yükü fazlalığı, yorgunluk gibi sebeplerle de yapılabilen ‘masum’ bir uygulamadır.

Bazı haddinden fazla ‘titiz’ doktorların farkında bile olmadan zaman zaman defansif tıp uygulamalarına karışabilecekleri de unutulmamalıdır. Bu tür defansif tıbbın gerçek amacı, hastanın teşhis ve tedavisinin doğru yapılmasıdır.

Tıp dışı korkularla uygulanan defansif tıp

Tıp dışı korkularla uygulanan defansif tıp tâbiri ile, doktorların görevlerini yaparken çeşitli korkular (görev sırasında şiddete uğrama, şikâyet edilme, cezai takibata uğrama veya tazminat davası açılma olasılığı) duymaları sebebiyle kendilerini emniyete almak için yaptıkları davranış ve uygulamalar ” kastedilir.

Defansif tıp, doktorların vazifelerini tıbbın gerektirdiği gibi yapmaktan çok şikâyet unsuru olmayacağını düşündükleri şekilde yapmaları şeklinde de tanımlanabilir.

Burada asıl önemli olan hastaların teşhis ve tedavilerinin en kısa zamanda, en az masrafla, en rahat şartlarda ve hastaya en az acı veya sıkıntı verecek şekilde yapılması değil, hastaların teşhis ve tedavileriyle ilgili uygulamaların doktorların başına bir iş açmamasıdır. Bu yazımda esas konumuz tıp dışı sebep ve korkularla uygulanan defansif tıptır ve bundan sonra defansif tıp dendiği zaman anlaşılması gereken bu olmalıdır.

Defansif tıp bir taraftan sağlık harcamalarını artırırken ve doktorların ve laboratuarların boş yere zamanını alırken diğer taraftan hastayı da gereksiz masraflara ve daha da önemlisi risklere sokar.

Defansif tıpta başvurulan başlıca davranış ve uygulamalar şunlar:

BİR: Teşhis ve tedavi için gerekli olmadığı halde istenen her türlü kan, idrar, beyin-omurilik sıvısı tahlilleri; tomografi, MR, anjiyografi gibi radyolojik incelemeler; gastroskopi, sistoskopi gibi endoskopik incelemeler; efor testleri; solunum fonksiyon testleri; alerji testleri; nükleer tıp incelemeleri; biyopsiler…

Burada, her gereksiz tetkikin defansif tıp kavramı içinde değerlendirilmesinin yanlış olacağını hatırlatmak isterim. Mesela, kamu hastanelerinde uygulanan performans sistemi ve muayenehane hekimliğinde özel laboratuarların tetkik başına komisyon vermeleri de gereksiz tetkiklerin yapılmasına yol açıyor; ama bunların sebebi defansif tıp değildir.

İKİ: Teşhis ve tedaviyi etkilemeyecek olan gereksiz konsültasyonlar

ÜÇ: Hastanın gerekli olmadığı halde müşahede altına alınması veya hastaneye veya yoğun bakıma yatırılması

DÖRT: Ağır ve komplikasyon ihtimali riski yüksek hastaların teşhis ve tedavilerinin üstlenilmemesi ve bunların başka merkezlere sevki

BEŞ:  Saldırgan tutum içinde olan, tartışma yaratmaya meyilli hasta veya yakınları dolayısıyla teşhis ve tedavi sorumluluğunun alınmaması

ALTI: Hastalığın ağırlığının ve komplikasyonlarının abartılması, en seyrek rastlanan komplikasyonların sık görülüyormuş gibi sunulması suretiyle hasta ve hasta yakınlarının korkutulması.

Gelelim neticeye
Önümüzdeki senelerde defansif tıp kavramı ile çok sık karşılaşacağınızdan ve hatta bu uygulamalardan herkes gibi nasibinizi alacağınızdan hiç şüpheniz olmasın. Sizlere müstakbel bir hasta olarak şimdiden kendi defansif tedbirlerinizi almanızı tavsiye ediyorum.

tıpta
da
şike
var:
neşter
yarası
hepimizin
canını
yakabilir
Yorum (9)
gölgelice
Elbise güzel ama kumaşı metal olduğundan epeyce ağır, çelik yelek de korur fakat kimse onunla dolaşmak istemez.
0
Cevapla
Dr Hakan
Sayın Küçükusta hocam sizlere derken, bizlere mi yoksa rabbi Cleveland diyenlere mi? Tebdir almasını öneriyorsunuz?
0
Cevapla
murat han
Sayın hocam az bile söylemiş. Ben de koruyucu hekimlik yapıyorum. Tamamen kendimi koruyorum. Hiç bir büyük vakaya, komplikasyon olabilecek vakaya bulaşmıyorum. Böyle giderse 10 yıl sonra sadece ilaç yazan hekimler kalacak. Yalnız bir ek yapmak gerekirse hekimliğin bu hale gelmesindeki en büyük pay tabii ki sayın bakanımızdır.
0
Cevapla
hasan
Saglik Bakani bunlardan ugrasacagina, kaliteyi artiracagina, tam tersini yapip birde bu hizmeti verenlerle ugrasiyor, daha neler olacak bekleyip görecegiz....
0
Cevapla
Dr. B. A.
Tehlikenin Farkında mısınz? http://www.medimagazin.com.tr/authors/ismail-hakki-aydIn/tr-tehlikenin-farkinda-misinz-72-87-2693.html
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir