Medimagazin logo

Tasarı yasalaşırsa doktor da taşeronlaşacak!

Meclis’te görüşmeleri devam eden tasarı yasalaşırsa öğretmen de doktor da taşeronlaşacak.
Kaynak: Cumhuriyet - Mustafa Çakır
Tasarı yasalaşırsa doktor da taşeronlaşacak!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Taşerona kapıları sonuna kadar açan Meclis’te görüşmeleri devam eden “torba tasarısı”, işçilerin yanı sıra memurların çalışma alanlarını da “taşeronlaştıracak.” Tasarının yasalaşması halinde doktor, öğretmen ve hemşirelerin de “taşeron” firmalara bağlı olarak çalışacaklarına, devlette kadrolu memur kalmayacağına dikkat çekildi. Memur konfederasyonları, düzenlemenin anayasaya açıkça aykırı olduğunu vurguladı.

 

Tasarıda, “idarelerce kanun, tüzük ve yönetmeliklere göre istihdam edilen personelin yeterli nitelik veya sayıda olmaması halinde personel çalıştırılmasına dayalı yardımcı işlere ilişkin hizmetler için ihaleye çıkılabilir” hükmü yer alıyor.

 

Kamuda şu anda öğretmenler başta olmak üzere birçok branşta açık bulunuyor. KESK, kamu idaresine ait bir işyerinde “yeterli nitelikte veya sayıda personel olmaması durumunda” hizmet alımı ihalesine çıkma hakkı tanınmasının kamuda taşeron istihdamın önünü açacağına dikkat çekti.

 

Kamuda yaygın olan norm kadro uygulaması ile yeni kadro açılmadığına dikkat çeken KESK, buna dayanarak yeterli sayıda veya nitelikli personel olmadığı gerekçesiyle hizmet alımı yoluna gidilebileceğini anlattı.

 

Tasarıyla hastanelerde hekimlerin, hemşirelerin taşeronda çalıştırılabileceğini dile getiren KESK Yürütme Kurulu üyesi Baki Çınar, ayrıca öğretmenlerin de taşerona bağlanacağına işaret etti.

 

Çınar, “Örneğin, bir lisede öğretmene ihtiyaç var. Taşerona ‘bizim şu kadar öğretmene ihtiyacımız var. Bul getir’ denilebilecek. Taşeron şirket, öğretmen getirecek. Öğretmenler, taşeron şirkete bağlı olarak çalışacak. Ya da bir hastanede hekime ihtiyaç var. Taşeron şirkete ‘bize 20 tane hekim getir’ denilecek. Hekimleri taşeron şirket bulacak” dedi.

 

Çınar, tasarıdaki düzenlemenin anayasanın 128. maddesine aykırı olduğuna dikkat çekti.

 

Maddede, “Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür” hükmü yer alıyor.

 

Taşeron tasarının bu haliyle yasalaşması halinde maddenin anayasa aykırılık gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’nden dönebileceğine de dikkat çekiliyor. KESK’in araştırmasına göre, sadece sağlık hizmetlerinde taşeron olarak istihdam edilenlerin sayısı 2002’de 11 bin iken bugün 160 bini aştı.

 

‘Türkiye’de memur kalmaz’

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da tasarının kamuda yeterli nitelik ve sayıda personel olmaması durumunda asli ve sürekli işlerin de taşerona verilmesinin önü açtığına dikkat çekti.

 

Bu durumun yasadaki taşeron işçilik tanımını kökünden değiştirdiğini, taşeron işçiliğini anayasanın 128. maddesine aykırı bir biçimde devletin asli ve sürekli işlerine de taşıdığını dile getiren Koncuk, “Örneğin, kamu hastaneleri, kadrolu doktor ya da hemşire sayısının yetersiz kalması durumunda bu hastaneler taşeron yoluyla doktor ya da hemşire çalıştırabilecek hale gelecektir” dedi.

 

“Bu tasarı, bu haliyle yasalaşırsa Türkiye’de memur kalmaz” diyen Koncuk, “Bize göre, Başbakanın 17 Aralık operasyonu sonrasında yurtdışından dönerken gazetecilere yaptığı ‘Memurun iş güvencesinin kaldırılması gerekir’ açıklaması bu tasarı ile hayata geçirilmek istenmektedir. Kamuda yeterli personel olmadığı takdirde taşeron işçiliği yoluyla hizmet açığının kapatılabileceğine dair bir uygulama, bugün için bütün hizmet alanlarında devletin asli ve sürekli görevlerinin, taşeron işçileri eliyle gördürülmesinin önünü açacaktır. Bilindiği gibi kamuda sağlık, eğitim gibi bütün sektörlerde mühendis, doktor, öğretmen gibi büyük bir personel açığı bulunmaktadır. Buna göre devlet, bu alanlara memur almak yerine taşeron çalıştırarak bu hizmetleri sağlamayı planlamaktadır” vurgusunu yaptı.

tasarı
yasalaşırsa
doktor
da
taşeronlaşacak!
Yorum (17)
aydin sinal
yazidan anladigim kadarsa Almanyada bütün firmalar buna saglik sektörüde dahil taseronla calisir,Taseron firmalar istenilen elemeni-hekimlerde dahi- bulduklari ,isveren ve eleman arasinda anlasma olunca iki taraftanda daha önce belirlenmis bir ücret alirlar,bende serbest anestesist olarak calistigim dönemde"taseron"firmayla calistim.Taseron firmalar hic bir zaman elemanin maasini vermezler.yani size ev kiralayan emlak komisyoncusu gibidirler,sizden iki aylik kira ücretini alirlar ve ev sahibi ile siz basbasasiniz,sadece ev bulmustur.calismak istemeyen kendi gayreti ile is veya isci bulur.Simdi anlamadigim bu sistem nicin kötü olsun,kötü yapanlar kötü karekterli insanlardir
0
Cevapla
Mücahit Altuntaş
Dünyadaki gelir dağılımının bozulması ile artan taşeronluk uygulaması ve taşeron sisteminin iişkisi var mı? Dünyadaki gelir dağılımı bozuldukça sosyal devletten daha da uzaklaşıyoruz.Yani Daha çok pazar tüketim aşkı = ucuz emek ucuz emek = daha çok kazanç Gelir dağılımının bozulması >= taşeronluk Taşeronluk = Güvencesiz çalışma Güvencesiz çalışma = çalışma koşullarının bozulması Çalışma koşullarının bozulması >= ucuz ve niteliksiz emek Ucuz ve niteliksiz emek > = iş kazası Gelir dağılımın bozulması sigortasız , güvencesiz , taşeron çalışma sistemi Sonuç ; Özellikle alt denetim mekanizmaları bozuk taşeronla çalışan ülkelerde daha çok sefillik ,iş kazası , ölüm. Somada olduğu gibi. Peki neden ısrarla taşeronluk ! Çünkü rekabet aşkına teknolojik geriliğini ucuz ve güvencesiz ile karşılamaya mecbur kalmak=Dünya sistemi. Dünya sistemi = ahlaksız ve taşeron ilişkiler Taşeron ilişkiler = güvencesiz ve daha uzun sürede çalışma = sömürge anlayışı Sömürge anlayışı >= çevre katliamı > = insanın felaketi Sağlığın ticarileşmesi > Pazar ilişkileri > Hizmetin taşeronlaması > Sağlık sisteminin taşeronlaşması > hekimin taşeronlaşması Sonuç sağlık sisteminin nitelik kaybı , maliyetinin artması > = Sağlık sisteminin çökmesi Fizikte birleşik yada U kaplar eşitlemesi ; derinlik ve yoğunluk karşı tarafta aynı mantıkla karşılanır yani eşitlenir. Eşitsizlik haksızlık yada ahlaksızlık , emeğin değer kaybı , sonuçta fizikteki bileşik yada U kaplar eşdeğerinde mutlaka karşılığını bulur. Son karşılığı şiddetin artması yada histeri hali şavaş halleridir. İnsan aklı karşılıklı denetimi yoksa , iç güdüsel etki altındadır , hedonisttir , dengesizdir. Bu dengesizlik Dünyada çevra felaketi ve bir sürü canlı türünün geridönüşümsüz yok olmasına neden olmuştur. Sıra kendine geldi.
0
Cevapla
emin
Taşeron milletvekilimiz de olsun istiyorum.
0
Cevapla
mehmet demirci
her zamanki gibi almanya ile türkiyeyi karşılaştırma hatasına düşmüşsünüz sayın aydın sinal artık lütfen bu hataya düşmeyiniz, sıkmaya başladı, burası türkiye burada bu şekilde bir kapı açılırsa çok çalışan mağdur olur var olan kanunlarla bile çok memur işçi mağdurken bundan sonra mağduriyetler 3-4 e katlanır , burası almanya gibi işçinin çalışanın haklarının korunduğu bir ülke değil her fırsatta amansızca haklarının sömürüldüğü köle muamelesi yapıldığı bir ülke,
0
Cevapla
ne fark eder
aydın sinal. sadece gülüyorum...
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir