Medimagazin logo

“Tam Gün” Yasa Hazırlıkları Konusunda Yetkililere Açık Mektup

Kaynak: MEDİMAGAZİN OKUYUCU KÖŞESİ
“Tam Gün” Yasa Hazırlıkları Konusunda Yetkililere Açık Mektup
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Prof.Dr.Şükrü Hatun
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
Dekanı

 

Hala düşünce açıklamanın, kurumlarımız ileri gitsin diye katkıda bulunmaya devam etmenin bir anlamı var mı diye kendime sorsam da, burada yazacaklarımı onlarca kez ve her defasında umutlanarak yetkililere söylemiş, Üniversite Hastaneleri Birliği’nin yarattığı platformlarda yapıcı katkı süreçleri oluşuyor umudu hissetmiş ve buna göre samimi katkılarda bulunmuş olsam da bir Pazar günü TV ekranlarına Tam Gün Yasası le ilgili akan haberlerin  yarattığı düşünceleri/duyguları sizlere yazmaktan kendimi alıkoyamadım.

 

 

 Haberlere yansıyan bilgiler doğruysa yeni yasa hazırlıkları, tıp fakültelerindeki öğretim üyelerinin statüleri bakımından tam anlamıyla “eskiye dönüş” anlamına geliyor ve  yalnızca muayenehaneler kaldırılmış oluyor. Yakın zamanda  yürürlüğe giren mesai dışı çalışma ile elde edilen  kazançların eski özel muayene sistemi kadar olması mümkün olmayacağına göre tıp fakültesi öğretim üyeleri bu yeni yasa ile  mutlak bir şekilde kurum dışında çalışmaya özendirilmiş, bu şekilde kurumlarında tam gün çalışanlar açısından ağır bir haksızlık yaratılmış oluyor. Bu durumda tıp fakültesi öğretim üyelerinin dışarda çalışmasını sınırlayan tek faktör özel hastanelerin ve vakıf üniversitelerinin kadro sayıları olacaktır ve yakın zamanda bunun da bir çaresinin bulunacağını sanıyorum.

 

Değerli yetkililer,

 

Eğer kurumlarına bağlılığı ve tam gün çalışmayı dışarda daha çok gelir için çalışmanın (bu şekilde çalışmanın başka bir açıklaması yok çünkü) önünde tutan  öğretim üyelerinin özlük hakları iyileştirilmeden, üniversite hastanelerinin sistem içinde dışlanmasına son verilmeden ve ürettikleri hizmetin niteliğine uygun fiyat politikaları yürürlüğe konmadan bu adı "Tam Gün" ama kendisi böyle olmayan yasa çıkarsa bu açık bir haksız rekabet anlamına gelecek  ve tıp fakültelerinde çalışma disiplini sağlamak zorlaşacaktır. Şunu bilmek, yani üniversitede mesai dışı hasta bakan bir profesörün eline 25 lira geçerken aynı şeyi dışarda yapan öğretim üyesinin bunun 20 katı kadar ücret alması bile tek başına gelinen noktayı anlatmaya yeter diye düşünüyorum. Son 3-4 yılda onca uyarıya rağmen üniversite hastanelerinin durumunu iyileştirmek ve tıp eğitimi ile ilgili sorunların çözümü ( temel bilimlerin desteklenmesi, öğrenci kontenjanlarının makul düzeyde tutulması, eğitim için üniversite hastanelerine katkıda bulunulması, SUT fiyatlarının üniversite hastanelerindeki  emeği karşılayacak düzeye getirilmesi vb.) için kayda değer bir adımın atılmadığını biliyoruz. Bunları yapmadan İstanbul'daki  çalışma düzenini bütün ülkeye yaymayı ve daha önce iletilen uyarıları dikkate almadan bir yasa hazırlığı içinde olmayı büyük üzüntü ile karşılıyorum. Bir iki toplantıda söylediğim gibi tıp fakültelerinde yeni bir öğretim üyesi kuşağına ihtiyaç olduğunu, bu yeni kuşak öğretim üyelerinin tam gün çalışmayı ilke edinen, 10.000 TL civarında ve emekliliğe yansıyan bir aylık gelirle yetinen ve gözü daha çok para kazanmak için dışarda olmayan öğretim üyeleri olması gerektiğini düşünüyorum. Şu andaki sistem içinde, özellikle de performans sisteminden sonra tıp fakülteleri misyonları ile  tam bir çelişki içindedir ve bu şekilde iyi hekim yetiştirmek de giderek imkansız hale gelecektir.

 

Bu yasa,  haberlere yansıdığı haliyle çıkarsa tıp fakülteleri esas olarak para/gelir kaynaklı ağır bir huzursuzluk sürecine girecektir.  Ayrıca, üniversite hastaneleri yeniden sahiplenilmeyen müesseseler haline gelebilecek ve  şişirilmiş kadrolu boş hastaneler halini görüntüsü ortaya çıkacaktır. Son zamanlarda bu hastanelerin sorunlarının gündemde olmasının öğretim üyelerince sahiplenilir olmalarından kaynaklanmaktadır ve  bu fırsat kaçırılmamalıdır.Bunların ötesinde bu şekildeki bir yasa ile eğitim hastanelerindeki akademisyen eğitim sorumlularına haksızlık edildiği (hem emeklilik hem serbest çalışma) için buralardan üniversitelere kaçış başlayabilecektir. Daha önce belirtildiği gibi üniversite hastaneleri güçlendirilmeden yapılan bu uygulamalar ile  kamu sağlık kuruluşlarının rekabet gücü kalmayacak, % 200 fark alma hakkı verilen özel hastanelere dayalı bir sağlık sisteminin kurulma yolu açılmış olacaktır.

 

 Bu söylediklerimden dışarda çalışan öğretim üyesi arkadaşlarımın kurumları ile ilişkileri kesilsin diye bir görüşüm olduğu sonucu çıkmasın. Esas olarak, tıp fakültelerinin, tam gün çalışan ve kendilerini kurumlarına adayan öğretim üyelerini destekleyen yasal düzenlemelere ihtiyacı  olduğunu ama  bu yasanın yalnızca dışarda çalışan öğretim üyeleri ile ilgilendiğini ve bunun kabul edilemez olduğunu söylemek istiyorum. Eğer tıp fakültesi öğretim üyelerinin saat 14.00'dan sonra özel hastanelerde ve vakıf üniversitelerinde çalışmasına izin verilecekse, bunun ancak bu şekilde çalışmayı tercih etmeyen öğretim üyelerinin durumu iyileştirildikten sonra yapılması gerektiğini, aksi durumda tıp fakültelerinde tam gün çalışmanın "saflık" ya da "yeteneksizlik" olarak niteleneceği  bir dönemin açılacağını söylemek istiyorum.

   

 Konunun bu şekilde müzakere edilmesi konusundaki dileğimi siz değerli yetkililere  saygı ile iletmek istiyorum.

“tam
gün”
yasa
hazırlıkları
konusunda
yetkililere
açık
mektup
Yorum (24)
Dr Hakan
Şükrü Hocam, Yıllardır hepimiz aynı şeyi söylüyoruz, bize yakışan bir maaş, ancak Tam Gün Yasası gündeme geldiğinden beri her iki Bakanımızın da ağzından asla maaş artışı ile ilgili bir kere bile bir laf çıkmadı. Maaşı artıramıyoruz, döner vermiyoruz desek de olmaz İzmir Marşıyla geldik Mehter Marşıyla gidiyoruz hali mevcut...
0
Cevapla
Prof Nadir Paksoy
-Sadece muayenehaneleri kapatıp saat 14'ten sonra özel hastanelerde çalışmaya izin verilmesinin mantığı nedir? -Bu kez herkes muayenehanesini özel hastaneye taşıyacak, muayenehanede yaptığı işi özel hastanede yapmaya devam edecektir. -Tıp fakültelerinde saat 14'ten sonra tamgün öğretim üyesi bulmak zorlaşacaktır -Bir yandan tıp fakültelerinde mesai sonrası çalışmaya teşvik edecek üniversiteye maddi katkı sağlanması amaçlanırken tasarıya göre 14'ten sonra özel hastanede çalışmak teşvik edilecek. Bu durumda hangi öğretim üyesi üniversitede mesai sonrası ve küçük para karşılığı tıp fakültesine gelen hastaya hizmet verir? -Tıp dışındaki diğer dallarda mesai sonrası kişinin özel çalışmasına izin verilirken tıp ve dişhekimliği öğretim üyelerinin muayenehanesini yasaklamanın mantığı nedir? Bu durum hukuğa da aykırıdır? Anayasa Mahkemesinde iptal edilme olasılığı vardır? -Hangi mantıkla, muayenehaneyi kapattırıp 14'ten sonra özel hastanede serbest çalışmaya izin verilir? -Döndü dolaştı,konu adeta 'muayenahane' sözlüğü üzerinde fikrisabit'e(idefiks'e) dönüştü. -Muayenahane kapansın da gerisi nasıl olursa olsun, anlayışıyla yasa tasarısı yapılıyor. -Muayenahnesini kapatan özel hastanede çalışmaya devam edecek. Üstelik muayehane giderlerinden kurtulacak.İstihdam ve vergi kaybı kaybı yaşanacak. -Muayenehanemi kapatır,bir özel hastanede saat 14'ten sonra özel çalışmaya devam edersem bu eskiye göre daha iyi mi sonuç verecek? - Sayın Prof Dr Şükrü Hatun mensubu olduğum fakültenin dekanı olarak kendi açısından sesini yükseltmiş. Bugüne kadar tamgün konusunda tıp dekanlarından ve tıp doktoru rektörlerden güçlü sesler çıkmadı. Sayın Dekanı bu nedenle kutlarım. -Aynı fakültenin muayenehaneci bir öğretim üyesi olarak, ben de konuyu muayehaneyi kapatıp yerine, üstelik 14'ten sonra özel hastanede çalışma izni veren tasarının mantığı açısından görüşümü belirttim. -Sonuçta ben yine özel çalışmaya devam edeceğim, hem de 14'den sonra!!! -Devamlı olarak birbiriyle çelişen taslaklar basına yansıyor. Bu durum konunun yasa yapıcılar nezdinde tam oturmadığı gösterir.
0
Cevapla
kamil ömür
Sayın HATUN yazınıza tümüyle katılıyorum.Evet eskiye bir çeşit dönülüyor ama kazanımlarla dönülmüyor.Sadece kendi hastanesinde çalışan bir öğretim üyesinin alacağı prim eskiye oranla dörtte bire düşüyor dışarıda çalışan içinse muayenehane kalkıyor özel hastanelerin ve vakıf hastanelerinin kucağına bir çeşit öğretim üyesi itiliyor.Yukarı tükürse bıyık aşağıya tükürse sakal hikayesi.Hayır ben muayenehane çalıştırmak istiyorum olmaz özel hastanede çalışacaksın.Yoksa güle güle.Bu mu tam gün ? Her zaman olduğu gibi genel bütçeden hiç bir ücret artışı yok birader sen yine git hastadan al.Ama bir fark var tamamını sen alma önce patrona ver oda sana neyi layık görüyorsa versin.Şükrü beyin söylediği gibi 10000 lira civarı bir gelire gerçek anlamda öğretim üyeliği yapmak isteyen yeni nesil var ama bu neslin önüne set çekilmek isteniyor.Bunun daha azı verilerek kişilerin vahşi kapitalizm moduna geçmesi birbirleriyle rekabet !!! etmesi isteniyor.Bak falancanın bu ay x hastanesinden 50000 lira hak edişi var senin ondan neyin eksik neden hala klasik devlet memuru zihniyetindesin zorlamaları içinde boğulacak bir öğretim üyesi tipi mi amaçlanıyor ? Yazık ki ne yazık.
0
Cevapla
kirpi
mantığa bak: 1)tıp ve dişhekimlerine "hayır"; hukukçulara, mühendisler "evet. 2) 14'ten sonra muayenehaneye "hayır"; özel hastanede çalışmaya "evet".öğretim üyesi muayenahnesinde çalışırsa "özel" ; özel hastanede çalışırsa "kamusal'"oluyor. Hem de saat 14'ten sonra.. 3.Bu mantıkla üniversitede 14'ten sonra hoca bulabilir misin? 4. Adam muayenehanesini özele taşır, muayenahane giderlerinden kurtulur, özel hastanede 'kamusal amaçlı' çalışır. Tıp fakültesi döner kaybeder, özel hastane kazanır. 5. Mauenehanesinde gördüğü hastayı üniversitede ameliyat etse hiç olmazsa asistan birşey öğrenir. 6. Özele kadro kısıtlaması koysa bile özel hastane bir yolunu bulur nitelikli hocanın kendi hastanesinde ameliyat yapmasını sağlar. Hoca kayıt dışı ameliyat parasını alır, hastanede kayıtlı olarak kendi payını. Herkes mutlu... 7. Adalet bakanı hukukçular için uğraşmazken, sağlık bakanı taa recep beyden gelen muayenehane kapatma takıntısını sürdürüyor. Bakanlığın kendisine bağlı hastanelerde bu sorun yok, YÖK'e bağlı universite hastanelerine müdahale etmeye çalışıyor. Sonra komik ve mantıksız,Anayasa Mahkemesinde iptali mümkün tuhaf arayışlar peşinde. 8-Sayın Bakan Selanik'te 10 Kasım'a yetişemedi; trenini Yunanlı bloke etti. Yunanlı doktor getirmeye devam etsin. Bu tasarı geçerse Bakan da Selanik'e trenle zamanında varır... Allah akıl fikir versin... Sayın Dekan, mesai sonrası 3 kuruşa özel hasta bakıp 5 kuruşa radikal ameliyat yapanların gelirinin kaybının telaşı sarmış.. Bu yasa böyle çıkarsa 2'den sonra öğretim üyesi bulabilirse....
0
Cevapla
www.aciamagercek.com
VESAYET SONA ERMEDİ Mİ? İmtiyazlı bir avuç insanın, ‘her şeyi biz biliriz’ diyerek ve çoğunluğu hiçe sayarak kaderimizi belirlemesi vesayetin temelidir. Gerçek demokrasilerde toplumun kaderini seçilmişler belirler. Üniversitelerde bilim insanımız bilime, öğretime ve kamuya tamgün zaman ayırsın diye çıkarılan tamgün kanunu, bir avuç insanın çıkarlarına heba edilemez. Hukukun üstünlüğü diye bir kavram devletin temeli ise, bir avuç insana imtiyaz verilmesi devleti çökertir. Batıda kaldırımlara niye kimse taşıtını park edemiyor? İşte bu yüzden. Türkiye neden adam olmuyor? İşte bu yüzden. Tamgün herkes için varsa vardır, yoksa yoktur. Kanunu deler, bir avuç azınlığa imtiyaz verirseniz bunun adı demokrasi olmaz, hukuk olmaz. Bakalım kim güçlü, bir avuç azınlık mı, yoksa sessiz çoğunluk mu?
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir