Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü ve akademisyenlerinden Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, uluslararası akademik derecelendirme veri tabanı 'ScholarGPS 2024' verilerine göre, son 5 yıllık akademik performansıyla, yağlı karaciğer hastalığı alanında dünyanın en etkili 13'üncü bilim insanı oldu. Tüm kariyeri boyunca yaptığı çalışmalar ise onu dünya genelinde 33'üncü sıraya taşıdı.
Ülkemizde birinci sırada
Sabah'tan Gül Kireklo'nun haberine göre, yağlı karaciğer hastalığı olan Nash'ın dünyada önde gelen uzmanlarından olan Prof. Dr. Yılmaz, Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği (TKAD) Yağlı Karaciğer Çalışma Grubu Başkanı, Küresel NASH Konseyi (Global NASH Council) Türkiye temsilciliği görevlerini de yürütüyor. Prof. Dr. Yılmaz, başarılarıyla Türkiye'de ise 1'inci sırada yer alırken, karaciğer hastalıkları (Hepatoloji) alanında yaptığı çalışmalarla ise uluslararası akademik derecelendirme verilerine göre dünyada 39'uncu sırada, gastroenteroloji alanında ise 161'inci sırada yer aldı.
En başarılı üniversiteler arasında
Tüm dünyada yayınlanan akademik çalışmaları tarayan Web of Science (WoS) verilerine göre Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin toplam bilimsel döküman sayısında 2022 yılında 564 yayınla tüm üniversiteler arasında 57'inci sırada iken 2024 yılına gelindiğinde 769 yayın ile 34'üncü sıraya yükseldiğini belirten Prof. Dr. Yılmaz, şunları söyledi:
"Son 2 yıl göz önüne alındığında istatistiklerimizdeki bu yükselişin süreceğini, 5 yıllık periyodun tamamlanacağı önümüzdeki süreçte başarı oranının daha da katlanacağını ve bu dönemin sonunda üniversitemizin Türkiye'deki en başarılı 30 üniversiteden biri olmasını hedefliyoruz."
Tıp fakültesi de listede
Genel başarı grafiklerinin yanında ScholarGPS tarafından yayınlanan ve Türkiye'den yalnızca 6 üniversitenin dâhil olduğu listeye Recep Tayyip Erdoğan Tıp Fakültesi'nin de girdiğini belirten Prof. Dr. Yılmaz, "Akademik istikrarımız devam edecek" dedi.
Karaciğer araştırmalarında parmakla gösteriliyor
NASH, yani yağlı karaciğer hastalığı alanında yaptığı çalışmalarla dünyanın en iyi bilim insanları listesine giren Prof. Dr. Yılmaz'ın, 242 bilimsel yayını var.
Prof. Dr. Yılmaz, "Genellikle ileri aşamalara ilerleyene kadar herhangi bir belirti göstermeyen NASH hastalığı 'sessiz salgın' olarak adlandırılıyor. Dünya da ki sıklığı en az yüzde 25, bizim ülkemizde ise nerdeyse yüzde 50 oranında görülüyor. Yani Türkiye'deki görünürlüğü dünya ortalamasının 2 katına yakın. NASH, dünyada da Hepatit B ve C'nin de önüne geçti" dedi.
Sinsi ilerliyor
NASH'ın genellikle herhangi bir belirti vermediğine de dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz, şunları söyledi: "Fibroscan gibi cihazlar kullanılarak, siroz geliştirme riski bulunan hastalarda 'Fibrotik NASH' tahmin edilebilir. Kesin tanı için karaciğer biyopsisi yapılır."
Siroza yol açabiliyor
Prof. Dr. Yılmaz, NASH'ın kontrol altına alınamazsa ölümcül hastalıklara yol açabileceğini belirterek, "Siroza yol açabilir. Kalp krizi, felç geçirme riskini arttırıyor. Böbrek hastalığı riskini arttırıyor. Bu kişilerde daha çok uyku apnesi sendromu olabiliyor. Kemik erimesi bile daha fazla olabiliyor. Bunun gibi beraberinde getirdiği birçok risk faktörü var" dedi.
Küresel bir sağlık sorunu
Prof. Dr. Yılmaz, dünya çapında milyonlarca insanı etkileyen NASH'ın küresel bir sağlık sorunu olduğunu belirterek, "Bu hastalık obezite, diyabet, yüksek kan kolesterolü ve metabolik sendrom ile ilişkilidir. NASH genellikle siroz ve karaciğer kanseri de dahil olmak üzere ilerlemiş karaciğer hastalığına ilerleyebilen karaciğer iltihabına ve yara izine (fibrozis) yol açar. Türkiye'deki görünürlüğü dünya ortalamasının 2 katına yakın. Bizim ülkemiz için karaciğer hastalığına, siroza en çok yol açan Hepatit B'dir. Amerika için örneğin Hepatit C'dir. Ama şuan dünyada NASH bunların her ikisinin de önüne geçmiş durumda" diye konuştu.
