Medimagazin logo

Lokum gibi kolesterol

Prof.Dr.Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA'nın yazısı...
Lokum gibi kolesterol
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Dün akşam Habertürk televizyonunda Yiğit Bulut’ un sunduğu Sansürsüz isimli programda kolesterol hastalık mıdır, kolesterol ilaçları ne kadar işe yarıyor soruları etrafında güzel ve faydalı bir tartışma oldu.

Programa benden başka kardiyolog Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, Prof. Dr. Bingür Sönmez ve kardiyolog Dr. Deniz Şener katıldı.

Ülkemizin çok ünlü ve değerli kalp-damar hastalıkları cerrahlarından olan Prof. Dr. Bingür Sönmez, halk arasında kötü kolesterol denilen LDL-kolesterole “Lanetli kolesterol” ve iyi kolesterol olarak bilinene HDL-kolesterole ise “Hayırlı kolesterol” diyor.

Ben ve benim gibi düşünenler ise kolesterolün iyisinin veya kötüsünün olmayacağını; HDL-kolesterol, LDL-kolesterol veya VLDL-kolesterol gibi tanımlamaların kolesterolü kanda taşıyan lipoproteinleri ifade ettiğini dile getiriyoruz.

Bize göre “LDL-kolesterol yüksekliği” tedavi edilmesi gereken bir hastalık değil; tam aksine damar cidarında meydana gelen enflamasyonu kontrol altına almak için karaciğer tarafından daha fazla üretilen bir madde.

Yeni araştırmalar da kötü kolesterol denilerek LDL-kolesterole haksızlık yapıldığını, bunun aslında hiç de “kötü olmadığını “ ortaya koyuyor.

Bu sene başında yayınlanan ve Warwick Üniversitesi tarafından yapılan çalışmada özellikle şeker hastaları ve yaşlılarda kalp krizi riskini artıran en önemli etkenin, LDL-kolesterol değil yapışkan özelliği çok fazla olan ‘ultra küçük LDL-kolesterol’ olduğu gösterildi.

Araştırmaya göre, bu ultra küçük-LDL’ ler normal LDL’ ye şeker gruplarının ilave eklenmesiyle (bu olaya glikozillenme deniyor) ortaya çıkıyor. Bu şeker gruplarının LDL yüzeyinde yeni bölgeler yarattıkları ve bunların da damar cidarına yapışmayı kolaylaştırdıkları ileri sürülüyor.

Yapısı değiştiği için LDL-reseptörleri tarafından tanınmayan, bu yüzden kandan uzaklaştırılamayan ve kanda birikmeye başlayan bu kolesterole “ultra kötü kolesterol” adı veriliyor.

Metformin isimli diyabet ilacının kalp damar hastalıkları riskini azaltması da kan şekerini düşürerek normal LDL’ nin ultra kötü-LDL’ ye dönüşmesinin engellenmesi suretiyle olduğu düşünülüyor.

Gelelim neticeye

Bu durumda senelerdir kötü-kolesterol, lanetli-kolesterol gibi tanımlamalarla suçlanan LDL-kolesterole itibarının iade edilmesi gerekiyor.

Bunun için de LDL-kolesterole bundan böyle “LOKUM GİBİ KOLESTEROL” adının verilmesini tavsiye ediyorum.

Programı seyretmek için: http://tvarsivi.com/player.php?i=2011110742408

KAYNAKLAR

http://www.sciencedaily.com/releases/2011/05/110526204953.htm

http://diabetes.diabetesjournals.org/content/early/2011/05/18/db11-0085.abstract)

lokum
gibi
kolesterol
Yorum (10)
Mehmet K. Çelenk
Sayın Hoca'ya katılamıyorum. Yapılan neredeyse bütün primer ve sekonder korunma çalışmalarında, LDL düzeyi ile klinik kardiak olay riski arasında doğrusal ilişki saptandı.
0
Cevapla
gölgelice
Herhangi bir herbivor canlıyı omnivor yaşatırsanız ömrünün yarısına gelmeden öldürürsünüz. İnsana da yapılan bu. Biyolojisine aykırı beslemek, yattığı yerden karnını doyurmak. İşin aslına bakmaz da sonucuna bakarsanız, daha çok tartışırsınız, böyle miydi şöyle miydi diye.
0
Cevapla
Frankie Bellevan
Sevgili Rasim Hocam siz bu "lokum" lardan afiyetle bol bol tüketin.Bahsettiğiniz programı izleme fırsatı buldum.Programın bilinçlenme ve bilinçlendirme konusunda faydalı olduğunu düşünüyorum.Hocam;siz yine,her zaman söylediklerinizden farklı bir şey söylemediniz.Farklı olarak Canan Hocamızın konu hakkındaki düşüncelerini öğrendik.Programda resmen makineli tüfek gibiydi siz de bu makineli tüfeğe mermi yetiştirmeğe çalışan biri görünümündeydiniz.Bu yaylım ateşini aralarda Yiğit Bulut güçlükle önlemeye çalışıyordu.Sizin "güzel bir tartışma oldu" düşüncenize bu nedenle ne yazık ki katılamayacağım.Açık konuşmak gerekirse,hem Bingür Sönmez,hem de Deniz Şener Hocalarımın sizin yeterince gösteremediğiniz tartışma(siz öyle söylediğiniz için)nezaketleri karşısında hayram kaldım.Programı tekrar izlerseniz siz de sergilenen olgunluğun farkına varırsınız.Demek ki gerçek "Hoca" olmak kolay bir şey değilmiş.Program da Prof.Dr.Bingür Sönmez Cleveland Klinikten Prof.Dr.Murat Tuzcu'nun görüşlerini de tekrar hatırlattı,hastaların tedavilerinin günümüzde kanıta dayalı bilim çerçevesinde kombine bir şekilde düşünülerek planlanması gerektiğini,statinlerin gerektiği zaman ve gereken dozda(yüksek doz değil!)kullanılması ve yan etkileri görüldüğünde de ilacın kesilebileceğini ifade etti.Son olarak sağlıkla ilgili konularda daha fazla "sorgulamaya" ve "bilinçlenmeye" katkıda bulunduğunuzu düşünenlerdenim.Keşke Hekimlerin sayısız sorunları konusunda da ağzınızdan 3-5 söz işitebilsek.Saygılar Hocam.
0
Cevapla
mustafa
sayın küçükusta sizin tezinize göre kanda LDL nekadar yüksek olursa glikozillenmiş yani ultra küçük LDL kolesterol de o kadar fazla olacak ve damar cidarına daha çok ultra küçük LDL kolesterol yapışacak dolayısıyla yine sorumlu olan kanda yüksek olan Lanetli yani LDL kolesterol olacak .o yüzden daha çok LDL glikozillenmesin diye asıl etken olan LDL yi düşük tutmak gerekir
0
Cevapla
Frankie Bellevan
Değerli Medimagazin ekibi:Konuyla ilgi yaptığım yorumu henüz göremedim.Sizden ricam yorumlarımızın kaynamaması.Selamlar.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir