Klinik biyokimya laboratuvarlarını değerlendirmek amacıyla yapılan bir ankette, insan kaynaklarının kullanımı konusunda laboratuvarların yetersiz bir durumda oldukları, bu durumun düzeltilmesi için aylık toplantılarla çalışanların görüşlerinin alınması gerektiği dile getirildi
Klinik biyokimya laboratuvarlarının, görev tanımlaması ve insan kaynakları kullanımı konusunda iyi bir noktada olmadığı bildirildi.
İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Biyokimya 2. Bölüm’den Dr. Metin Demir ve arkadaşları tarafından yapılan “Klinik Biyokimya Laboratuvarlarını Değerlendirme Anketi” isimli araştırma, Türk Klinik Biyokimya dergisinin 2011 yılı 1. sayısında yayımlandı. Ankette, insan kaynaklarının kullanımı konusunda laboratuvarların yetersiz durumda oldukları, görev tanımları belirlenmiş laboratuvarların oranının artırılması gerektiği kaydedildi.
Ankete, Ocak-Mart 2008 tarihleri arasında 91 uzman, 100 asistan olmak üzere toplam 191 kişi katıldı. Anket soruları İzmir ağırlıklı olmak üzere İstanbul, Ankara, Düzce, Manisa, Samsun ve Denizli’de bulunan Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, tıp fakültesi hastaneleri, Sağlık Bakanlığı devlet hastaneleri ve özel kuruluşlarda çalışan klinik biyokimya asistan ve uzmanlarına soruldu. Ankette, insan kaynakları, hastane yönetimi ile olan uyum, internal-eksternal kalite kontrol sonuçlarının değerlendirilmesi ve test sonuçları için laboratuvara başvuru gibi konular hakkında sorular soruldu.
Ödüllendirme yapılmıyor
Anketteki, “Laboratuvarda herkesin yazılı bir görev tanımı var mı?” şeklindeki soruya 102 kişi “Evet var”, 51 kişi “Kısmen var”, 34 kişi “Hayır yok”, 3 kişi ise “bilmiyorum” yanıtını verdi.
“Laboratuvarınızda insan kaynakları sizce etkin kullanılıyor mu?” sorusunu, 54 kişi kullanıldığı, 104 kişi kısmen kullanıldığı, 30 kişi ise kullanılmadığı yönünde yanıtladı.
“Laboratuvar çalışanlarına ödüllendirme yapılmakta mıdır?” şeklinde sorulan soruya 13 kişi “Evet”, 33 kişi “Bazen”, 146 kişi ise “Hayır” yanıtını verdi. “Laboratuvarınızda düzenli olarak çalışanların katıldığı toplantılar yapılıyor mu?” şeklinde sorulan soruya 63 kişi “Evet”, 95 kişi “Bazen” ve 34 kişi “Hayır” şeklinde yanıt verdi.
Anketteki, laboratuvar yönetiminde çalışanların görüşlerine yer verilip verilmediğine yönelik soruda, genel olarak çalışan görüşlerinin alındığı yanıtı verildi. Hastane yönetiminin laboratuvar yönetimiyle uyumlu çalışıp çalışmadığı sorusunu, 62 kişi “Evet”, 99 kişi “Kısmen” ve 28 kişi “Hayır” diye yanıtladı.
Ankete katılanların büyük kısmı, laboratuvardaki iş yükünü kaldıracak yeterli sayıda ve nitelikte teknik eleman bulunduğunu belirtirken, laboratuvarda, laboratuvar güvenliği konusunda önlemler alındığını, düzenli olarak iç kalite kontrol uygulandığını söyledi. “İç kalite kontrol sonuçları kim tarafından değerlendirilmektedir?” şeklindeki soruya 45 kişi “Asistan”, 106 kişi “Uzman”, 8 kişi “Teknik eleman”, 29 kişi “asistan ve uzman beraber”, 3 kişi ise “teknik eleman, asistan ve uzman beraber” yanıtını verdi.
Ankete katılanların neredeyse tamamı laboratuvarda düzenli olarak dış kalite kontrol uygulandığını kaydetti. Çalışanlar, dış kalite kontrol sonuçlarının çoğunlukla uzmanlar tarafından değerlendirildiğini belirtti.
“Laboratuvarınız herhangi bir kalite standardı belgesi aldı mı?” şeklinde sorulan soruya 90 kişi “Evet”, 74 kişi “Hayır”, 21 kişi ise “Bilmiyorum” yanıtını verdi. Bu soruya “Evet” diyenlerin çoğunluğu ISO-9001 belgesi aldıklarını söyledi.
Ankete katılanların çoğu hasta sonuçları onaylanmadan önce hastanın daha önceki sonuçlarının incelenerek değerlendirildiğini, hasta sonuçlarını onaylama sırasında hastanın ön tanısının değerlendirmede göz önüne alındığını, referans aralıkları içindeki hasta sonuçlarının direkt hastane bilgi sistemine verilmediğini kaydetti.
“Klinik biyokimya uzmanının sizce en önemli görevi hangisidir?” sorusuna 42 kişi “Kalite kontrol ve sonuç onayı”, 97 kişi “Laboratuvar yönetimi”, 12 kişi “Klinisyenlere danışmanlık”, 2 kişi ise “Diğer” yanıtını verdi.
Aylık toplantılar yapılmalı
Araştırmanın sonuç bölümünde, anket sonuçlarına göre görev tanımları belirlenmiş laboratuvarların oranının artırılması gerektiğine dikkat çekildi. İnsan kaynaklarının kullanımı konusunda ise laboratuvarların yetersiz bir durumda oldukları belirtilerek, bu durumun düzeltilmesi için aylık toplantılar ile çalışanların görüşlerinin alınmasının yararlı olacağı ifade edildi. Araştırmada, şunlar dile getirildi:
“Bu sorunlar asgari düzeylere indirildiğinde çalışan memnuniyeti ile birlikte daha kısa sürede testlerin çalışılmasını ve beraberinde klinisyen-hasta memnuniyeti artışını getirecektir.
Hastane yönetimi ve satın alma birimi ile uyum içinde çalışma laboratuvar performansını artıracaktır. Özellikle hastane yönetimi ile uyum içinde çalışma koşullarının sağlanması cihaz başında görev yapan teknik personelin eğitimi ve çalışan sayısının yetersiz kaldığı durumlarda gerekli desteğin alınabilmesini sağlayacaktır. Satın alma birimi ile de iletişimin iyi olmasıyla eksik kalan testler için kısa sürede alım işlemlerinin gerçekleştirilmesi sağlanacaktır.
İç ve dış kalite kontrol sonuçlarının değerlendirilmesi konusunda laboratuvarlarımız iyi bir noktadadır. Hasta sonuçları, eski sonuçlar ve ön tanı göz önünde bulundurularak biyokimya uzmanı veya asistanınca onaylanmakta ve hastane sistemine girişi mümkün olmaktadır. Kalite standardı konusunda laboratuvarlarımız daha iyi bir noktada olmalıdır. Bu konuda kongrelerde veya düzenlenecek kurslarda bilgi verilebilir ve gerekli düzenlemeler sağlanabilir ve kalite standartları konusunda laboratuvarlar arası iş birliği ve paylaşımlarla bu konuda sürekli gelişim sağlanabilir.
Laboratuvarlarda kaliteli hizmet yürütülmesi hasta-klinisyen ve laboratuvar çalışanının memnuniyeti açısından önemlidir. Bu yüzden hedefler ve eldeki imkânları en iyi şekilde kullanma yolları laboratuvar yönetimince değerlendirilmelidir.”