Medimagazin logo

İlk kadın göğüs cerrahisi profesörü Ayten Kayı Cangır: Camdan tavanları kırın

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1991'de mezun olduktan sonra aynı üniversitede asistan hekim olarak göreve başlayıp, 2012'de göğüs cerrahisinde Türkiye'nin ilk kadın profesörü olan Ayten Kayı Cangır, hala cerrahlığa devam ederken, birçok hekim yetiştirdi. Prof. Dr. Cangır, "Güzel şeyleri başarmak kolay olmaz. Kız çocuklarımıza, hedefleri olan kadınlara söyleyeceğim şey koşullar, yaşadığınız ortam pek çok zorluğu içeriyor olabilir; ama ilk önce kendinizin koyduğu camdan tavanları kırın" dedi.
Kaynak: DHA
İlk kadın göğüs cerrahisi profesörü Ayten Kayı Cangır: Camdan tavanları kırın
Prof. Dr. Ayten Kayı Cangır
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ayten Kayı Cangır'ın hekimlik kariyeri 1985 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne adım atmasıyla başladı. 1991'de mezun olan Cangır, 2 yıl sonra aynı üniversitede Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı’nda asistan olarak göreve başladı. 1998'de uzman olan Cangır, ardından birçok yerde görev yaptıktan sonra sınavlardan da geçerek, 2005'te göğüs cerrahisi alanında 'ilk kadın doçent' unvanına sahip oldu.

Cangır, 2012'de ise doçentlikten profesörlüğe yükselerek, Türkiye’nin 'ilk kadın göğüs cerrahisi profesörü' oldu. Cerrahlığa devam eden ve birçok kritik ameliyatı gerçekleştirerek, sayısız hastayı sağlığına kavuşturan Cangır, yanında çalışan pek çok asistana da eğitim verdi. Cangır, erkek-kadın birçok asistanı yetiştirip, hekim olarak göğüs cerrahisine kazandırdı.

'Türk kadınının başaramayacağı iş yok'

Prof. Dr. Cangır, göğüs cerrahisinin çok komplike bir alan olduğunu söyleyerek, "Bir vaka diğerinin aynısı değil. Bu nedenle her vakada yeniden bir plan oluşturmanız gerekiyor. Bunun yanı sıra göğüs cerrahisinde çok hayati girişimler yapıyorsunuz ve hasta bu sayede kurtuluyor. Bu çok sevindirici. Mesela hastanın akciğeri sönmüşse ona bir tüp takıyorsunuz ve onu yeniden hayata döndürüyorsunuz. Bunlar beni çok etkilemişti. Hem bu şekilde hayata dokunan girişimlerin olması, hem de bir mühendis kafasını gerektirmesi bu dinamiklik beni etkilemişti. Evet, bugün bulunduğum konum güzel; ama bu işler çok kolay değil. Buralara kolaylıkla gelinmedi. Güzel bir işin arkasında gerçekten yoğun bir emek de var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde bir Türk kadınının isteyip de başaramayacağı bir iş olduğunu düşünmüyorum. Yeter ki istesinler. Bu konuda yeterli olanaklara sahibiz" dedi.

 

'Pek çok ülkeden daha iyi haklara sahibiz'

Prof. Dr. Cangır, mesleğe ilk başladığı yıllarda erkek egemen bir ortamda bazı zorluklar yaşadığını; fakat bunu aştığını belirterek şöyle konuştu:

"Bu alanda ilk kadın doktor olarak evet bu zamana kadar bazı sorunlar oldu; ‘olmadı’ demiyorum. Erkeklerin bana alışmaları zaman aldı, kabullenmeleri zaman aldı. Çünkü cerrahi de o yıllarda çok erkek egemen bir ortamdı. Bu nedenle konuşulan dil, konular bütün bunlar tabii ki erkek egemen bir ortamdaydı. Ama ben cerrahinin bir kadın işi olduğunu düşünüyorum ve sabır gerektirdiğini düşünüyorum. Bu yıllar, bana erkek arkadaşlarımın alışması belki bana sabrı da öğretti. Kadınların cerrahlık yaparken erkeğe dönüşmesi gerekmiyor. Kadınlar, kadın özelliklerini koruyarak iyi bir cerrah olabilir. Ama şunu söylemek istiyorum; güzel şeyleri başarmak kolay olmaz, zor olabilir. Kız çocuklarımıza, hedefleri olan kadınlara söyleyeceğim şey şu; koşullar, yaşadığınız ortam pek çok zorluğu içeriyor olabilir; ama ilk önce kendinizin koyduğu camdan tavanları kırın. Kendinize bir sınır koymayın. Biz şanslıyız; Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşıyoruz. Çünkü dünyadaki pek çok ülkeden daha iyi haklara sahibiz ve bu haklara da onlardan daha erken kavuştuk Türk kadını olarak. Önemli olan haklarımıza sahip çıkmak. Bunları sonuna kadar kullanmak. Size verilen hakları sonuna kadar kullanacaksınız, sahip çıkacaksınız ki daha genişletilsin."

 

'Cinsiyete dayalı pozitif ayrımcılık asla yapmam'

Prof. Dr. Cangır, erkek ve kadın öğrencileri arasında hiçbir zaman ayrım yapmadığını da vurgulayarak, "Tüm arkadaşlarıma, asistanlarıma, öğrencilerime şunu söylüyorum; ‘siz önce insansınız.’ Yani kadın ya da erkekliğin ötesinde biz hekimiz. Karşıda hasta size baktığında kadın ya da erkek değil, hekimi görmeli. Ben poliklinikte cinsiyete dayalı pozitif ayrımcılık asla yapmam. Ama çalışana çok ayrımcılık yaparım. Eğer çalışıyorsa, işini iyi yapıyorsa onun kadın ya da erkek olması benim için fark etmez. Ama tabii ki kadınlar başarılı olduğu zaman, üzerimden öğretim üyesi kimliğimi çıkarttığım zaman tabii ki kadınların başarılı olmasından mutluluk duyuyorum. Özellikle bir kız çocuğu annesi olarak" ifadelerini kullandı.

gogus cerrahisi
profesor
ankara universitesi tip fakultesi
ayten kayi cangir
Yorum (2)
erkek doktor
ayten hocayı meslek ve akademik yaşamındaki başarısı için kutlarım. 43 yıldır cerrahi bir bölümde çalışan bir akademisyen olarak yazdıklarına tamamen katılıyorum. büyük önder atatürk'ün kadınlarımıza açtığı yolda ilerleyerek genç kızlarımıza iyi bir örnek olmuştur.
7
Cevapla
ali özkurt
cümleler güzel de, şu büyük abileri ya da emmioğullarını da bir görsek; benim hiç olmadı da, o yüzden hızlı terfimiz olamadı maalesef
3
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir