Medimagazin logo

Hekimler, hukukçuları yanlış değerlendiriyor

Sağlık Hukuku Sempozyumu’nda konuşan Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yener Ünver, tıpçıların hukukçular ile ilgili yanlış düşünceler içinde olduklarını söyledi. Ünver, hekimlerin “Hukukçular üzerimizden para kazanıyor, bize hukuk kurallarını getirip dayatmayın” şeklindeki yaklaşımının doğru olmadığını kaydetti.
Kaynak: MEDİMAGAZİN
Hekimler, hukukçuları yanlış değerlendiriyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

İSTANBUL-Sağlık Hukuku Sempozyumu’nda konuşan hukukçu Prof. Dr. Yener Ünver, tıpçıların “Hukukçular üzerimizden para kazanıyor, bize hukuk kurallarını getirip dayatmayın” şeklindeki yaklaşımının doğru olmadığını kaydetti

 

Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yener Ünver, tıpçıların “Hukukçular üzerimizden para kazanıyor” gibi doğru olmayan bir yaklaşım içinde olduklarını belirterek, “Eğer  tıpçılar ve hukukçular aynı dili kullanarak ortak alan oluştururlarsa, hiçbir zaman karşımıza hukuksal olaylar çıkmaz” dedi.

 

İstanbul Barosu ve Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesince ortaklaşa düzenlenen “Sağlık Hukuku Sempozyumu” 15 Ekim 2011 Cumartesi günü üniversitenin kampüsünde yapıldı.

 

Katılımcıların çoğunluğunu hukukçuların oluşturduğu sempozyumda, tıp hukukuna giriş, özel hastanelerin hukuki sorumlulukları, hekimin hukuki sorumluluğu, aydınlatma ve rıza, hekimin cezai sorumluluğu, ilaçta marka ve patent koruması konuları uzmanlar tarafından konuşuldu ve tartışıldı.

 

Aydınlatma ve rıza başlıklı konuyu anlatan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Doç. Dr. Özlem Yenerer, hekim ve hasta ilişkisinin günümüzde klasiğin dışına çıktığını söyledi. Yenerer, hastanın hekimin kendisine saygılı olmasını istediğini, istemediği takdirde muayene olmama hakkının olduğunu ve haklarını bilerek bunu hekime aktardığını dile getirdi.

 

Konuşmasında istatistiki verilere yer veren Yener, hekimlerin yüzde 17’sinin reçeteyi anlatmaya vakit bulamadığını, beş hekimden birinin hizmetle ilgili soruşturma geçirdiğini, yüzde 67’sinin mevzuat bilmediğini ve yüzde 52’sinin de deontoloji okumadığını ifade etti.

 

Hukuka uygun müdahale yeterli

Hekimlerin cezai sorumlulukları hakkında konuşma yapan Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yener Ünver, hekimlerin iyileştirme yükümlülüklerinin olmadığını, hukukun hekimden beklediğinin standartlara uygun müdahale yapmak olduğunu kaydetti. 

Ünver şöyle devam etti:

“Hukuk hiçbir zaman hekimin yerine geçerek, herhangi bir müdahalenin türüne, aracına müdahil olamaz. Bunu zaman zaman uygulamalarımızda görüyoruz. Maalesef sağlık personeli şu ya da bu sebeple, bazı ilaçlara ve metotlara zorlanmaktadır. Hangi resmi merciden gelirse gelsin, bu hukuken kabul edilemez. Çünkü hekimin tedaviyi seçme ve uygulama özgürlüğü var. Bu özgürlük tamamen hekime bırakılmıştır.”

 

Sempozyum sonunda Medimagazin’e açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Yener Ünver, bütün bilim dallarının biraraya gelerek ortak bir dil oluşturması gerektiğini söyledi. Sağlığın en temel insan hakkıyla ilgili bir konu olduğuna dikkat çeken Ünver, “Özel hukukla ilgili sorun çıkabilir, ceza hukukundaki bakış açısı farklı olabilir, tabip odaları farklı olabilir, etik farklı söyleyebilir ya da tıbbın da kendi içinde farklı yaklaşılması gereken alanlar bulunabilir. Bu tür toplantıların sık sık yapılması ve burada çıkan sonuçların parlamentoya yansıtılması gerekir. Parlamento eğer önyargısız, politika yapmayan bilim adamlarına kulak verirse, bunlar bizim aşamayacağımız sorunlar değildir” diye konuştu.

 

Tıpçılar sempozyumlara katılmıyor

Prof. Dr. Ünver, hukukçuların, sağlık mensuplarına sadece “Çok iyi para kazanıyorlar. O zaman biz bunlar için her şeyi yapabiliriz” diye bakmamaları gerektiğini söyledi.  Tıpçıların da “Ben çok okudum, çok emek verdim. Hukuk bana karışmasın, ben her şeyi yapabilirim” dememesi gerektiğine işaret eden Ünver, şöyle devam etti:

 

“Çünkü hiçbirimiz hukuk kurallarından muaf değiliz. Cumhurbaşkanı olabiliriz, bilim adamı olabiliriz, hukukun en üst düzeyinde Yargıtay başkanı olabiliriz, ama suç işlediğimiz noktada hukuk yaptırımları bizim için işler. Onun için bu tür toplantılar daha sık yapılmalı. Örneğin; 19 Kasım 2011 tarihinde başlayacak olan ve 4 ya da 5 hafta sonu sürecek toplantıda, 45’e yakın hoca, her birisi kendi alanlarında 3’er, 4’er saat konuşma yapacak. Bu toplantılara diğer bilim adamlarından da katkı bekliyoruz. Biz programa her bilim dalından birilerini getirmeye çalıştık, ama izleyen, soru soran, sorgulayan kişilerin de katılımcı olmaları gerekir. Örneğin; geçtiğimiz haftalarda tıp alanıyla ilgili Diyarbakır’da büyük bir sempozyum yaptık. Almanya’nın en önemli hukukçuları ile Türkiye’de bu işle ilgilenen 10 temel hukukçuyu oraya götürdük. Sempozyumu tıp fakültesinde yaptık. Fakat salonda sadece hukuk fakültesi öğrencileri vardı. Bir tek tıp hocası, öğrencisi gelip ilgilenmedi.”

 

 

Önleyici hukuk kuralları oluşturulmalı

Prof. Dr. Yener Ünver, tıpçıların “Hukukçular üzerimizden para kazanıyor, bize hukuk kurallarını getirip dayatmayın. Her hastanın durumu farklıdır, bize sadece şunu söyleyin, doktor her şeyi yapabilir” şeklinde bir yaklaşımları olduğunu ve bunun doğru olmadığını söyledi.

 

Sağlık tamamen insan haklarıyla ve hukukla ilgili olduğu için, tıpçılarla hukukçuların el ele vermesi gerektiğini belirten Ünver, “Eğer  tıpçılar ve hukukçular aynı dili kullanarak ortak alan oluştururlarsa, karşımıza hiçbir zaman hukuksal olaylar çıkmaz. Hekimlerin de kendi haklarını öğrenmeleri için bu toplantılara katılmaları gerekir. Şunu unutmamak gerekir, sadece Yüksek Sağlık Şûrasına her ay hekimler hakkında 400 tane adli vaka geliyor. Yargıtayın 4 tane hukuk dairesi bu konularla ilgileniyor. On binlerce dava yığılmış durumda.  Bu problemi görmezden gelemeyiz. Hukukçuların yapması gereken, tıpkı önleyici hekimlik gibi önleyici hukuk kuralları oluşturmak. Hekimlerin ve sağlık mensuplarının neyi yapıp yapamayacaklarını net olarak ortaya koymak. Bu noktada, modern sağlık hukukundaki düzenlemeleri yapmak için kanun koyucuya da görev düşüyor” diye konuştu.

hekimler
hukukçuları
yanlış
değerlendiriyor
Yorum (28)
dradil
tıp fakültelerinede hukuk dersi koyalım,böylece mezun olunca neleri yapmalı neleri yapmamalı öğrenelim.başımızı sonradan sıkıntıya sokacağını öğrendiğimiz konularda fedakarca risk alan değilde gereğini yapan olalım.hukukçularda hastalara bizim yanlışımızı değilde doğrumuzu anlatsınlar
0
Cevapla
mehm
Devletin sağlık politikalarını işlerine gelir oluşturup istismar ederek kullanma, aç göz sermayenin harekatının dümen suyunda gitme ve marifetmiş gibi hekimlerin sırtına basarak Sırıtarak demeç verme ve hekimleri istedikleri hizaya getirme projesi hiç de umdukları gibi sonuç vermeyecek. Hukukcuların vur abalıya ortamda vampir ler gibi hekimlerden para kazanmaya çalışmaları bu işe ağzı sulanan hukukcuların mutlaka bir organlarında takılıp kalacaktır.
0
Cevapla
drih
Hukukçulara da performans ve malpraktis uygulaması getirilmeli. Ayrıca, avukat ücretleri muayene ücretine paralel olarak belirlenmeli
0
Cevapla
Hasan Ekim
Şu an ki yasal düzenlemeler tamamen hekimin aleyhine, bir onam bile sorun oluyor. Yargı onamın formatını değişik şekilde yorumluyor. Sözlü onam kabul edilmiyor. Yazılı onamda ise bir sürü eksiklik buluyor ( neden sadece imza var, okudum anladım diye yazmalı, ayrıca bunu her sayfaya yazarak ımzalamalı vs). Ayrıca yangın çıktı, hastane evrakları yandı veya çalındı, hekim suçlu oluyor, neden bir nüshası sende yok denebilir. Bazı avukatlarda bazen kötü niyetlilere belki de istemeden yardımcı oluyorlar.Bir kişi başarılı bir bypass ameliyat bile geçirse yok efendim onamı sadece imzaladım bana başka bir şey demediler, efendim ben sanatçıyım veya mankenim böyle bir izle yaşayacağıma ölseydim diye şikayetçi olsa, eğer onamda her sayfayı imzalamış veya okuyup anladım diye yazmamışsa hekim bu başarılı operasyon geçiren hastaya belki de 300 milyar tazminat da ödeyebilir. Yani hastasını da zengin etmiş olur.Halbuki onam formlarınının hastaneye yatarken imzalanması yetmeli.Ama Diyarbakır'daki toplantıyı da kaçırmamak gerekir idi.Keşke tüm hekimler katılsaydı. Tabiatıyla tüm hekimler gibi tüm avukatlar aynı değil. İyi niyetli avukatlarda var. Karşılıklı işbirliği yaparak bir çok sorunu oluşmadan çözmek mümkün olabilir.Tıp hukuku dalında hekimlerin eğitimi de şart. Aksi halde milyarlık tazminatlar öderiz. Biz hekimler defansif tıpa da yönelmeyiz, çünkü hastamızı aileden biri gibi değerlendiririz.Ona maksimum fayda vermek isteriz.Ama tuzağa düşmemek içinde hukuk bilgimizin yeterli olması şart.
0
Cevapla
dr o a
ALLAH hekimleri türkiyedeki bazı hakim ve savcıların eline düşmekten korusun kendileri istedikleri gibi karar verirler yanlış yaparlarsa devlet onların tazminatını öder bir davayı on senede bitiremezler katiller dışarı çıkar usul hatası yaparlar dava düşer yada uzar hiç sorumlu olmazlar halbuki usulü bilmek zorundadırlar herkes uzun tutuklamaların doğru olmadığından bahseder ama hiç hakim savcı eleştirilmez sistem eleştirilir bizde ise herşeyde direkt hekim suçlanır küfür edilir dayak atılır günde 100 hasta bakıp hiç hata yapmaması beklenir ama sağlık sistemi sorgulanmaz çünkü hekimlik insan hayatını en doğrudan etkileyen ve ertelenemez bir hizmettir ve hekimlerin bu yönde desteklenmesi gerekmektedir bunu ben söylemiyorum muayenehanelerle ilgili davada anayasa mahkemesi söylüyor
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir