Göğüs kanseri, kadınların korkulu rüyası...
Erken teşhis elbette hayat kurtarıyor. Tıptaki son gelişmeler de hastalara umut ışığı oluyor.
İngiliz araştırmacılarlar, radyoterapi ve kemoterapinin birlikte uygulandığında daha etkin sonuç alındığını kaydediyor.
Kemo-radyoterapi olarak bilinen bu yöntem, kanser hastalarına yeni umut ışığı oldu.
Çünkü kanseri yenmek kadar, tümörün tekrarlamaması da önemli.
Daha az yan etkisi olan bu yöntem, hastaların yaşam kalitesini de diğer metodlar kadar olumsuz etkilemiyor.
Göğüs kanseri kadınlarda en yaygın kanser türü. Amerika Birleşik Devletleri’nde geçen yıl 1 milyon 600 bin göğüs kanseri teşhisi konuldu.
Radyoterapi ve kemoterapi genellikle, tümör ameliyatla alındıktan sonra, vücutta kalan kanserli hücreleri yok etmekte kullanılıyor. Böylece hastalığın yeniden nüksetmesinin önüne geçiliyor.
Geleneksel tedavide hastalara önce kemoterapi sonra radyoterapi uygulanıyor.
Ancak İngiltere’de 2 bin 300 hasta üzerinde yapılan inceleme, her iki terapinin aynı anda uygulanması halinde çok daha iyi sonuç verdiğini gösterdi.
Kemo-radyoterapi adı verilen çifte tedavi, kanserin tekrarlama riskini yüzde 35 azaltıyor.
8 yıllık araştırmanın sonucuna göre, kemo-radyoterapi alan hastaların sadece yüzde 41’inde tekrar tümör oluştu. Oysa, geleneksel yöntemde bu oran, yüzde 63tü.